WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, taraflar arasındaki bakım onarım sözleşmesinden doğan alacağın tahsili ve menfi tespit istemine ilişkindir.Menfi tespit ve alacak isteminin, taraflar arasındaki, asıl davada davacı-karşı davada davalıya ait ... adlı yatın, asıl davada davalı- karşı davada davacı şirket tarafından bakım ve onarımının yapılması hususunda imzalanan 30.01.2014 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı, taraflar arasındaki sözleşmeden doğan alacak talebinin 6102 sayılı TTK'nın 1352/1. maddesi uyarınca doğan ve TTK'nın 5. kitabında yer alan alacağa ilişkin olduğu, bu nedenle davaya, Denizcilik İhtisas Mahkemesi'nin bakmakla görevli olduğu anlaşıldığından, mahkemece, işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, yanılgılı gerekçeyle, davanın, mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Davacı, davalının sözleşmeden caydığını ileri sürerek sözleşmede kararlaştırılan bedelin tahsili için icra takibinde bulunmuş, davalı ise satıştan kendisinin vazgeçmediğini, satıcının vazgeçtiğini savunmuştur. Öyleyse davacı sözleşmeden dönen tarafın davalı alıcı olduğunu yasal delillerle ispatlamalıdır. Davanın mahiyeti ve değeri itibariyle tanık dinlenemeyeceğinden dinlenen tanık beyanlarına itibar edilemez. Bu durumda mahkemece davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de netice itibariyle doğru olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi düzeltilerek hükmün ONANMASINA, peşin alınan 24,30 TL harcın istek halinde iadesine, 10/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili cevabında, davacı şirket ile davalı arasında 05.05.2003 tarihli sözleşmeden başka bir sözleşme imzalanmadığını, bu sözleşmeden doğan borcunda ödendiğini, takibe konu faturanın davalı şirkete gönderilmediğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre taraflar arasında 05.05.2003 tarihli sözleşmeden başka davalının kabulünde olan yeni bir sözleşme düzenlenmediği, iddia edilen hizmetin davalıya verildiğinin kanıtlanamadığı, takibin haksız ve kötüniyetli yapıldığının anlaşılmadığı gerekçesi ile davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Noterliği'nde ... yevmiye numaralı, 08.02.2013 tarihli ... sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşmeden uyarınca mülkiyeti davalıya 2 adet İş makinası davalıya teslim edildiğini, davalı şirket tarafından davacıya ... 1. Noterliği'nden 28.07.2015 tarih ve ... yevmiye noldu ihtarname keşide edilerek ihtarnamenin tebliğinden 60 gün içerisinde ihtarnamede belirtilen 15.273,50 Euro finansal kira borçları ve 27.07.2015 tarihi itibariyle 4.654,63 Euro, 1.985,49 TL temerrüt faiz borçlarını ödemesi gerektiği aksi halde ilgili sözleşmenin feshedileceği ihtar edildiğini, Finansal Kiralama Sözleşmesi'nin feshi ile birlikte davalının sözleşmeden doğan tüm borçları muaccel hale geldiğini, davalı şirketin davacı yandan .... Noterliği'nde ... yevmiye numaralı, 08.02.2013 tarihli ... sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklı alacağının 14.07.2016 tarihi itibariyle 8.495,48 Euro, 80,98 TL olduğu tespit ve rapor edilmiştir....

          Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.Davacı tarafça, davalı yüklenicinin ifada temerrüte düştüğü, bu nedenle sözleşmeden dönüldüğü belirtilerek, peşin olarak ödemiş olduğu 22.000,00 TL bedelli çekten ve dayanağı sözleşmeden dolayı davalıya borcunun olmadığının tespiti, anılan çekin iadesine, iade gerçekleşmediği taktirde iptali, çek bedeli olan 22.000,00 TL'nin ödenmesi halinde ise bedelinin davalıdan tahsili talep edilmiş, davalı tarafından ise, davacı iş sahibinin iş bedeli ödeme edimi bakımından temerrüte düştüğü, bedelin ödenmesi durumunda ifanın tamamlanacağı belirtilerek davanın reddi talep edilmiş, Mahkemece, yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.Eser sözleşmesi kural olarak ani edimli sözleşmelerden olduğundan yine kural olarak geriye etkili sonuç doğuracak şekilde sona erer....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde sanığın, katılana ait binanın tadilatı konusunda katılanla aralarındaki sözleşmeye istinaden binanın tadilat işlerini yapmaktayken, katılanın binaların anahtarını aldığı, ancak sanığın sözleşmeden kaynaklı yükümlülüğünü yerine getirmek için çilingir vasıtasıyla kapıları açtırmak suretiyle mala zarar verme suçunu işlediği iddia edilen olayda; Savunma, katılan anlatımı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın sözleşmeden kaynaklı yükümlülüğü yerine getirmek için atılı eylemi gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısındaki taraflar arasındaki olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğunun anlaşılması karşısında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

              HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; asıl davada TBK'nun 274 ve devamı maddelerinde düzenlenen açık artırma yoluyla taşınmaz satışına dair sözleşmeden kaynaklanan alacak, birleşen davada aynı sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2008 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen İş Bölümü Kararı ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin temyiz inceleme görevi; "Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" olarak düzenlenmiştir. Davanın açıklanan bu niteliği ve Yargıtay İş Bölümü Kararına göre, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.07.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, taşınmaz satım tellallığı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, taraflar sözleşmeden kaynaklanan edimlerini karşılıklı olarak yerine getirmişlerdir. Davacı haklı sebep olmaksızın sözleşmeden dönmesi nedeniyle davalıya verdiği bedeli takip etmektedir.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

                  Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkânsız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder. (2) Tahkim itirazının ileri sürülmesi, tahkim yargılamasına engel değildir." ------- sayılı ilamında: ---- esas sözleşmeden bağımsız, ondan ayrı bir anlaşmadır. ----- anlaşmasının asıl sözleşmeden ayrılabilirliği, asıl sözleşmede yer alan tahkim klozları için de geçerlidir. Bu sebeple tahkim klozunun geçerliliği, esas sözleşmenin geçerliliğine bağlı değildir. Asıl sözleşmenin geçersiz olması tahkim anlaşmasının geçerliliğini etkilemez. Ya da tersine ------- herhangi bir sebeple geçersiz olması asıl sözleşmeyi etkilemez ve onu geçersiz kılmaz." belirtilmiştir....

                    Ayrıca, davalı sözleşmeden dönmenin mümkün olmadığını savunmuş ise de, sözleşmeden dönme herhangi bir şekle ve sınırlamaya tabi değildir. Sözleşmeden tek taraflı irade beyanı ile her zaman dönmek mümkündür. Dönmenin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ise eldeki davanın konusu değildir. Dönme gerçekleştiği anda (karşı tarafa ulaştığı anda) sonuç doğurmakta olup, artık sözleşme uyarınca verilenlerin iadesi gerekir. Bu bakımdan davalının sözleşmeden dönmenin mümkün olmadığı yönündeki savunmalarına itibar edilmemiştir. Davalı, taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden ürün tedariki yaptığını, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle elindeki malların kullanılamaz hale geldiğini belirterek mahsup itirazında bulunmuştur. 10/02/2022 tarihli celse 3 nolu ara karar uyarınca mahsup itirazı yönünden açıklama yapması için davalıya süre verilmiş, ancak herhangi bir açıklamada bulunulmamıştır. Bu nedenle davalının mahsup itirazı dikkate alınmamış ve mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu