Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vekalet verenin aynen ifa ve gecikme tazminatını talep etme, borcun ifasından vazgeçerek müspet zararın tazmini isteme ve sözleşmeden dönme hakları bulunmaktadır. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü halinde sözleşmeden dönme, henüz ifa edilmemiş edim yükümlülüklerini sona erdiren, önceden yerine getirilmiş edimleri ise iade borcunu doğuran, varması gerekli ve şekle bağlı olmayan yenilik doğuran bir hak niteliğindedir. Vekalet verenin sözleşmeden dönme hakkını kullanması ile birlikte eğer vekil edimin gereği gibi ifasında kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat edemezse özen borcuna aykırı davranışı nedeniyle doğan menfi zararı tazmin etmekle yükümlü olacaktır. Somut olayda; davacı, vekilin sözleşme gereği edimini yerine getirmemesinden kaynaklı olarak ödenen bedelin iadesini talep etmektedir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme, bedelin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 5.5.2005 tarihinde davalıdan satın aldığı motorun sık sık arızalanması nedeniyle çeşitli kereler tamirat gördüğünü, arızaların imalat hatası olup maldan yararlanmasının engellendiğini, ileri sürerek, satım sözleşmesinin feshi ile taksitle ödediği toplam 2.380,00 YTL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı satıcı, aracın ... kapsamında gerekli tamir ve bakımlarının yapıldığını, savunarak davanın reddini istemiştir....

      Tüketici bu haklardan hangisini seçtiğini, bir kez bildirmekle, seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez. Çünkü, satıcı kayıtsız şartsız, bildirilen tercihi yerine getirmek zorundadır. Bu nedenle tüketicinin seçim hakkı, bir kez kullanılmakla sona ermekte ve onun yerine tercih ettiği hak geçmektedir. Bu özelliği nedeniyle, tüketicinin seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğunu söyleyebiliriz. Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesidir. Ne var ki, mahkemece, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, yoksa sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve bedel iadesi taleplerinin reddine, 2.fıkrasında ise araç üzerinde bulunan ayıbın davalılarca ücretsiz olarak onarılmasına şeklinde hüküm kurulmuştur....

        Her ne kadar davacı tarafça sözleşmeden dönüldüğü ve ödenen bedelin iadesi talep edilmiş ise de, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere dava konusu dolabın kapağındaki ayıbın dolap kapağının değiştirilmesi suretiyle giderileceği tespit edilmiştir. Bu nedenle davacının sözleşmeden dönmek suretiyle bedel iadesi talebi 6098 sayılı TBK'nun 227/4 maddesi uyarınca hakkaniyet uygun değildir. Bu nedenle aynı Kanun hükmü uyarınca dava konusu dolap kapaklarının değiştirilmesi suretiyle ayıbın giderilmesine, davacının bedel iadesi talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; Davacı iş sahibinin sözleşmeden dönme (ödediği bedelin iadesi) talebi ya da değişim veya bedel indirimi istemi bulunmadığından 4077 sayılı Yasa'nın .... maddesi ve TBK'nın 227. maddesi uyarınca villanın projeye uygun hale getirilip getirilmeyeceğinin ve bunun dava tarihi itibariyle maliyetini belirlemek ayrıca değişiklik yapıldığı ve projeye uygun hale getirildiğinde villanın değer kaybının ne olduğunu belirlemek, yapılan masraflarla ilgili olarak da değerlendirme yapmak ve HMK'nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca oluşturulacak bilirkişi raporuna itirazlar bulunursa itirazları karşılayacak ek rapor almak ve sonucuna uygun karar vermekten ibaret olmalı, cezai şarta ilişkin istemin ise cezanın niteliği itibariyle dönme cezası olduğundan reddine karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda .... bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı .....'...

            Hukuk Dairesinin 17.12.2018 tarihli ve 2017/1208 E., 2018/2067 K. sayılı kararı ile; sözleşmeden dönme hâlinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda tüm takyidatlardan arınmış şekilde ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması ve davanın kısmen kabulü ile, davacı ile davalı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. arasındaki araç satışına ilişkin sözleşmenin ve davacı ile davalı ...Ş. arasındaki kredi sözleşmesinin iptaline, aracın tüm takyidatlarından arındırılarak davalı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.'ye iadesi ile birlikte, 26.204TL’nin davalı ...Ş.'den, 36.510TL’nin diğer davalılar ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. ve ... Türk A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafından davalılar ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. ve ......

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinin yüklenicinin edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmemesi nedeniyle feshi, ödenen bedelini iadesi ve kararlaştılan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir....

                TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/1041 ESAS, 2020/368 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme Ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha Savaşçı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmadan 26/06/2018 tarihinde koltuk takımı ve ekleri, TV ünitesi ve takımı, yemek takımı ve ekleri olmak üzere salon takımı aldığını, müvekkilinin satın aldığı ürünlerin...

                Davacı verilen bir haftalık sürede iddia edilen ödemeyi yaptığını, iddia ve ispat etmediği için, ihtarın davacıya tebliğ edildiği tarihin üzerine 1 haftalık süre eklendiğinde akdin 17.2.2004 tarihinde ifa edilmesinin imkansız hale geldiğinin davacı tarafça bilindiği (bilinmesi gerektiği) anlaşılmaktadır. Kaldı ki davacı tarafda eldeki davayı açmakla sözleşmeden dönme iradesini ortaya koymuş bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davacının ödediği satış bedelinin 17.2.2004 tarihinde ulaştığı alım gücüne tekabül edecek miktardan, daha önce icra takibi vasıtasıyla tahsil ettiği bedelin mahsubundan sonra arta kalan miktarı isteyebileceğinin kabulü gerekir....

                  Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı ürünün iadesi ile satış bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davaya konu cep telefonu 17.05.2013 tarihinde satın alınmış olup cep telefonu 25.09.2013 tarihinde arızalanmış, davacı ayıp nedeniyle üründen faydalanamamanın süreklilik arzettiğini ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak cep telefonunun iadesi ile ödenen bedelin tahsilini istemiştir. 4077 sayılı Kanunun 4/3. maddesi gereğince, imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....

                    UYAP Entegrasyonu