Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

üstlendiği sözleşme olarak ifade edildiğini, ne var ki davacının inancı işlemin varlığına ilişkin hiçbir kesin delil sunmadığını, dava konusu araçların mülkiyetlerin kendisine devri yükümlülüğünü doğuracak herhangi bir inanç sözleşmesi veya başkaca bir sözleşmenin varlığını ortaya koymadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, inançlı işlemden kaynaklanan araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında araç satışı için 02/04/2004 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre davalı şirket tarafından araç için çekilen kredi ödemelerinin davacı tarafından yapılacağı, taksitler bittikten sonra aracın devredileceğini, ancak kredi ödemelerine rağmen aracın devredilmediğini, ihtarname ile davacı tarafından ödenen 41.360,00 TL'nin talep edildiğini, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Hukuk Dairesi KARAR Dava, araç mülkiyetinin tespiti isteğine ilişkin olup taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoktur. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan araç mülkiyetinin tespitine ilişkin olmakla; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29/09/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, araç mülkiyetinin tespiti isteğine ilişkin olup taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoktur. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dava, kooperatif ortaklığından çıkarma kararının iptali istemine ilişkindir....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin 22.07.2007 tarihinde ihbar edilenlere devri edilmek istendiğini, ancak mahkeme kararıyla devir işleminin iptal edildiğini, müvekkili şirketin ihbar edilenler tarafından kanuna aykırı yönetildiği dönemde, müvekkili şirkete finansal kiralama sözleşmesi ile borçlu olan davalıya kiralama konusu aracın sözleşme süresi dolmadan ve borçları sona ermeden 100 TL karşılığında satıldığını, Finansal Kiralama Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca sözleşmelerin dört yıldan önce feshedilemeyeceğini, bu hüküm gereğince satışın batıl olduğunu belirterek kati satış sözleşmesinin iptali ile finansal kiralama konusu aracın mülkiyetinin müvekkili şirket adına tespitine, fazlaya dair haklar saklı kalmadı kaydıyla 100 TL ile finansal kiralama bedeli alacaklarından şimdilik 9.900 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              belirtildiğini, dava dilekçesinde tapu kaydının bulunmadığının kendisine söylenmediği gerekçesiyle hile hukuki sebebine dayalı olarak talepte bulunan davacının, 04.04.2022 tarihli dilekçesi ile taşınmazın hazine adına kayıtlı olup zilyetlik ile iktisabının mümkün olmadığı, bu nedenle zilyetlik devir sözleşmesinin geçerli olmadığını iddiasında bulunarak iddia ve savunmalarını usule aykırı olarak genişlettiğini, mahkemenin dava dilekçesinde olmayan bu vakıayı hükme esas almasının hatalı olduğunu, noterde yapılan araç satış sözleşmesinin geçerli olması sebebiyle aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğuna karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafça araç tescilinin mümkün olmaması halinde bedel talep edilmesi karşısında mahkemece tescil talebinin reddi sebebiyle tazminata karar verilmesi gerekirken araç mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesinde hukuki yarar bulunmadığını ileri sürerek, istinaf isteminde bulunmuştur....

              Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali, ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı borçlunun itirazının ....844.59 TL 'lik kısım yönünden iptali ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının önceki malik ile yapılan 01.04.2010 başlangıç tarihli, ... yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğu taşınmazın davacı tarafından .../06/2015 tarihinde satın alındığını, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını davalının takibe itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, kiralanandan tahliyesine karar verilmesini, talep etmiştir....

                Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada davalı ... mirasçılarının tümünün davadan vazgeçmeyi kabul ettikleri, alınan kusur raporunda davalı sürücü ...’ın %100 kusurlu bulunduğu, soruşturma dosyasında alınan raporda davacıya ait araç sürücüsüne 1/8 kusur atfedildiğinden, her iki rapor arasındaki çelişkiyi gidermek üzere Karayolları Fen Heyetinden alınan raporda davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunun belirlendiği, araç mülkiyetinin KTK’nın 20. maddesi uyarınca noterlikçe düzenlenen satış sözleşmesi ve araç üzerindeki zilyetliğin devri ile başkasına geçebileceği, davalı ...’nın ise noter satışı olmaksızın vekaletname ile satış işlemi için galeriye aracı teslim ettiği, galeri tarafından adi yazılı sözleşme ile davalı sürücüye satıldığı, bu satışın davalı malikin işletenlik sıfatı ve sorumluluğunu kaldırmadığı, davacının aracının zarar görmesi nedeniyle manevi tazminat talebinin reddedildiği gerekçesiyle; davalı ......

                  UYAP Entegrasyonu