Genel Müdürlüğü adına (5018 Sayılı Yasanın geçici 12. maddesi uyarınca Hazine adına) tapuya tesciline, kamulaştırma tarihinden önce taşınmazların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz (mülkiyetin tespiti) niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır....
Mahkemece, davacı ile davalılardan ... arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, bir kısım davalılara ait taşınmaz üzerinde davalı Kooperatif tarafından inşaat yapıldığı, davalı Kooperatif ile arsa sahipleri arasında yapılan inşaat sözleşmesi gereğince arsa sahiplerine isabet eden dairelerin miras taksim sözleşmesi ile taksim edildiği, A Blok 1 nolu dairenin davalı ...'a verildiği, bu dairenin Rabiye tarafından tapuda da davacıya devredildiği, davalı kooperatif ile davacı arasında bir sözleşme olmadığı, davacının taşınmazı arsa maliki olan şahıstan aldığı gerekçesiyle kooperatif ortaklığının tespitine ilişkin davanın reddine, dava konusu dairenin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş, davalılardan ... vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08.04.2011 tarih, 2010/9573 E. 2011/4104 K. sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir. Bu kez, davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Yukarıda da kısaca özetlendiği gibi, dava, Jeotermal ısıtma sisteminde kullanılan eşanjör mülkiyeti hususunda çıkan muarazanın men'i ve mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespitine ilişkin olup, davacı delil olarak bono ve ödeme makbuzlarına dayanmıştır. Mahkemece, eşanjör mülkiyetinin abonelere ait olduğu, ancak, somut olayda eşanjör bedelinin davacı tarafından ödendiğinin kanıtlanamadığı gerekçesi ile dava red edilmiştir. Yargılama sırasında davalı, davacının ödeme belgelerine karşı bir beyanda bulunmamış, ödemelerin davacı tarafından yapılmadığını savunmamıştır. Her ne kadar, eşanjör bedellerine ilişkin düzenlenen bono ve makbuzlarda dava dışı ...'in ismi belirtilmiş ise de, bono asıllarını ve ödeme makbuzlarını davacı ibraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, ödemelerin davacı tarafından veya davacı nam ve hesabına ......
Davacı, maliki olduğu taşınmazlar üzerinde kum eleme ve yıkama tesisi bulunduğunu, jandarma ve il özel idaresi görevlilerince tesiste yapılan denetimlerde davaya konu kum ve çakılı... aldığına dair tutanak tutularak kendisine ait malzemeye el konulduğunu, oysa davacının ...inşaatında aralarındaki sözleşme uyarınca kum hafriyatı yaptığını, gider pusulası düzenlediğini belirterek el konulan 144 metreküp çakıl ve 160 metreküp kumun mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, 24/02/2005 tarihinde düzenlenen tutanak ile davacının ... izinsiz ve yetkisiz olarak kum alma işleminde bulunduğu ve bundan dolayı derenin doğal yapısının bozulduğunun anlaşıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur....
Noterliği'nin 20/08/2018 tarih ve 11292 yevmiye numaralı mülkiyetin saklı tutulması kaydı ile satış sözleşmesinin iptaline, dava konusu 34 XX 355 plakalı aracın davalıdan alınarak davacıya teslimine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir..." şeklindeki gerekçe ile 1- Davanın kısmen kabulü ile, Ünye 2. Noterliği'nin 20/08/2018 tarih ve 11292 yevmiye numaralı mülkiyetin saklı tutulması kaydı ile satış sözleşmesinin iptaline, Sözleşme konusu aracın trafik tescil kaydının iptali ile davacı adına tescil talebinin, talebin idari işlem mahiyetinde olması nedeniyle reddine, Dava konusu 34 XX 355 plakalı aracın davalıdan alınarak davacıya teslimine, dair karar verilmiştir....
ye ait olduğunun tespitine, 2-... ili, Merkez ilçesi, ... köyü, 109 ada 426 parsel sayılı taşınmazın ... tarafından kamulaştırılmasız el atılan ve kanal olarak kullanılan fen bilirkişilerinin 12.12.2017 tarihli bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokide (E) harfi ile gösterilen 176,04 metrekare yüzölçümündeki kısmının kamulaştırmasız el atma tarihi itibariyle mülkiyet hakkının davacı ...'ye ait olduğunun tespitine, 3-... ili, Merkez ilçesi, ... köyü, 109 ada 497 parsel sayılı taşınmazın ... tarafından kamulaştırılmasız el atılan ve kanal olarak kullanılan fen bilirkişilerinin 12.12.2017 tarihli bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokide (C) harfi ile gösterilen 89,34 metrekare yüzölçümündeki kısmının kamulaştırmasız el atma tarihi itibariyle mülkiyet hakkının davacı ...'ye ait olduğunun tespitine, IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Bu durumda, mahkemece; davacıya ait olan ve davalıda bulunan eşyalar yönünden davacıya iadesine karar verilmesi, davacının zilyetliğinde bulunan ve değişik iş dosyası ile teslim edilen eşyalar yönünden ise; mülkiyetin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle; taraflar arasında hukuken geçerli bir kira kontratının bulunmadığını, davacı ile müvekkil şirket arasında gsm baz istasyonu ve sistemlerinin faaliyet göstermesi için 03.11.2010 tarihli kira sözleşmesinin imzalandığını, kira sözleşmesi uyarınca müvekkil kiracı şirket tarafından yasal edimlerin yerine getirildiğini ve kira bedellerinin davacı tarafa tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, Ankara Valiliği tarafından gönderilen 31.01.2012 tarihli yazı ile dava konusu olan baz istasyonunun bulunduğu yerin davacıya ait olmadığı, aslen “hazine arazisi” olduğu bildirildiğini, müvekkil şirket tarafından iyi niyet kuralları çerçevesinde yasal olarak hataya düşülmemesi adına, taşınmaz üzerindeki mülkiyetin belirlenebilmesi için aplikasyon incelemesi yaptırıldığını, aplikasyon raporunda da Çankaya İlçesi 50.Yıl Mahallesi 96.Sok. no:6 9190 ada 3 parsel nolu parsel mülkiyetinin “maliye hazinesi”ne ait olduğunun belirtildiği, mülkiyetin davacıya ait olmadığının tespiti...
TBK'nın 208. maddesinin açık hükmü gereği menkul niteliğinde bulunan satılan aracın yarar ve hasarı, ancak zilyetliğinin devri tarihinde alıcı davacıya geçecektir. Ancak hasar tarihi itibariyle araç henüz davacıya teslim edilmemiştir. Bu nedenle olay tarihi itibariyle hasardan sorumluluk satıcı davacı üzerindedir. 19.07.2017 tarihli sipariş formunda teslim için belirli bir zaman öngörülmemiş olup, bakiye kapatıldıktan hemen sonra olacağı belirtilmiştir. Aynı tarihli satış sözleşmesinde de belirli bir teslim tarihi bulunmamaktadır. Ayrıca davacı tarafça teslimde gecikme hususunda bir ihtar keşide edilmemiştir. Aradan henüz bir zaman geçmediğinden davacının aracı teslim almakta temerrüde düştüğünün kabulü mümkün değildir. Dolu nedeniyle oluşan hasardan davalı satıcı sorumlu olup, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir....