Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür." şeklindedir. "...TBK 177.madde de"Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar paranın ,cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır.Aksine sözleşme olmadıkça ,bağlanma parası esas alacaktan düşülür." Paranın kaparo olarak davalı tarafından alındığı ve taşınmazın satışının da gerçekleşmediği taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. Davacı tarafından ödenen bedelin TBK 177 maddede yazılı bağlanma parası olduğu açıktır.Davalı tarafından alınan bedel üçüncü kişiye verildiği iddia edilmiş ise de davacının taraf olmadığı,belge her zaman düzenlenebilecek bir belge olduğu , davacıya geri ödenmeyen kapora bedelinin iadesi gerektiği konusundaki ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığından davalının istinaf talebinin HMK 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir..." T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .......

    Somut davada, davalı taraf, sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirmediği, Davacı tarafın ise, başta sözleşme bedelini ödemek olmak üzere sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirdiklerini ispat etmiş olduklarının kabulü gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle taraflar arasında düzenlenen sözleşme, -------- yazışmaları, gerekçeli, ayrıntılı bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı neticesinde, davalı tarafın usulüne uygun şekilde sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmemesi, sözleşmeden ------sözleşme gereğince ödemiş olduğu bedelin yasa gereğince geri verilmesini talep edebileceğinden, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir....

      Taraflar arasındaki sözleşme ile davalı kiralayan, kiralanan 7 nolu dükkanın kullanılmasını davacıya bırakmıştır. Kira sözleşmesinin geçerli olması ve kira borcunun ödenmesi için kiralananın kullanılmış olması gerekli değildir. Kiracı, şartları oluştuğu takdirde Borçlar Kanununun 249.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kiralananın sözleşme ile güdülen amaca göre kullanmaya elverişli bir durumda teslim edilmediği veya sözleşmede belirtilen tarzda kullanılmasının mümkün olmadığı hallerde akdi feshetme hakkı bulunmakla birlikte, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin varlığını devam ettirdiği döneme ilişkin olarak sözleşme ile belirlenen kira borcunu ödemesi gerekir. Her ne kadar davalı tarafından 20/10/2011 tarihli telgrafla akdin feshedilerek ödenen kira bedelinin geri istendiği belirtilmiş ise de bu telgrafın kiralayana ulaştırılmadığı PTT Müdürlüğünün 18/06/2012 tarihli yazısından anlaşılmaktadır....

        katılmasının ardından ismi çekilişlere katılmakta ve isminin çekilişte çıkması halinde müvekkil şirket tarafından konutun alınması için davacıya bu konutun bedeli ödendiğini, müvekkilinin sağladığı hizmet bir nevi, bankaların konut kredilerine benzemekte olup, kredi sisteminden farklı olarak bu sistemde iştirakçiler birbirini finanse etmekte ve faiz ödenmediğini, yani müvekkilinin konut satışı ve/veya satış vaadi söz konusu olmadığını, iştirakçilerin edindiği konut ve araçların da müvekkil şirket ile bir alakası bulunmadığını, davacı organizasyondan ayrılmak ve ödediği bedellerin iadesi amacıyla huzurdaki davayı ikame ettiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme nedeniyle organizasyon bedelinin iadesi mümkün olmadığını, ne var ki, davacının davayı ikame ettiği tarihte de yürürlükte olan 6361 sayılı Kanun doğrultusunda organizasyon bedelinin iadesi mümkün olmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığını, müvekkil...

        Davalı; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 29.1. maddesinde "Bu ihalede 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 24. maddesi çerçevesinde iş eksilişi yapılabilir, ihale konusu işin sözleşme bedelinin %80'inden daha düşük bedelle tamamlanacağının anlaşılması halinde ise yükleniciye yapmış olduğu, gerçek giderler ve yüklenici karına karşılık olarak, sözleşme bedelinin %80'i ile sözleşme fiyatları ile yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5'i ödenir." denildiğinden ...'e sözleşme bedelinin %80'i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5'i olan 820,80 TL'nin ... Bankası ... Şubesindeki hesaba 26/05/2014 tarihinde ödendiğinin, davacının taleplerinden biri olan sözleşmenin tümüyle feshine karar verilmesi için hukuki yarar bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

          Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava eser sözleşmesine dayalı borcun davalı tarafından süresi içerisinde ve gereği gibi ifa edilmemiş olması iddiasına dayalı sözleşme bedelinin iadesi ve ikame araç kiralama bedelinin davalıdan tahsili isteminden ibarettir....

            Bilirkişiler yüklenici şirket vekilinin kabul ettiği 10.612 Euro ödemeyi düşmeden yüklenici şirketin sözleşme kapsamındaki işler nedeniyle olan alacağını hesaplamışlar, mahkemece de bilirkişilerin yaptıkları hesaplama doğrultusunda 10.612 Euro ödeme düşülmeksizin karar oluşturulmuştur. Yüklenici şirket vekilinin 280.254 Euro dışında iş sahibinin 10.612 Euro daha ödeme yaptığı konusundaki beyanı dikkate alınarak, 10.612 Euro daha ödemeye eklenmek suretiyle yüklenici şirketin sözleşme kapsamındaki işlerden olan alacağının hesaplanıp karar altına alınması gerekirken, 10.612 Euro ödeme dikkate alınmadan sözleşme konusu işler nedeniyle ödenmeyen iş bedelinin karar altına alınması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

              Somut olayda; davacı ile davalının harici alım-satım sözleşmesi ile, davalıya ait aracın davacıya satışı konusunda sözleşme yapıldığı, davacının davalıya harici satış sözleşmesi kapsamında araç bedelinin ödediği anlaşılmıştır . Takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafça davalı aleyhine yukarıda incelenen sözleşme gereğince ödenmiş olan bedelinin tahsili için takipte bulunulduğu ve davalının yasal sürede borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu saptanmıştır. Taraflar arasında imzalanan araç alım satımına ilişkin sözleşme KTK'nun 20/d md gereğince; noterde yapılmaması nedeniyle geçersizdir. Taraflar arasında bedelinin ödendiği noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafından ödenen bedelin davalı tarafından davacıya iade edilip edilmeyeceği konusundadır....

                Kdv'yi ödemekle yükümlü taraf davacı bu nedenle Kdv'nin de iadesini istemesi mümkün olmayacağını, yukarıda izah ettiğimiz nedenlerle; huzurdaki davanın öncelikle görevsizlik nedeniyle usulden reddini, davacının sözleşme hükümleri ile kabul ettiği ve kanun hükmünde de iadesi mümkün olmayan organizasyon bedelinin iadesi taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

                olmakla, adres bildirme zorunluluğunu yerine getirmeyen davalıya fesih ihtarının ve sözleşme kapsamında teslim edilen ariyetlerin iadesi, olmaz ise bedelinin 15 günlük sürede ödenmesine yönelik ihtarın tebliğ edildiğinin ve bildirilen hususların ihtar edildiğinin kabulünün gerektiği, aldırılan bilirkişi raporlarıyla sözleşme kapsamında ariyet olarak verilen demirbaş malzemelerin davalıda mevcut olduğunun tespit edilmiş olması, davacı vekilinin öncelikli istemlerinin ariyet konusu demirbaş malzemenin iadesini talep ettiklerini beyan etmiş olması nedeni ile davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, ......

                  UYAP Entegrasyonu