Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı ... ile davalılar arasında 22.11.2005 tarihli “adi yazılı” şekilde sözleşme yapılmıştır....

    Mahkemece davacı her ne kadar 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanunu ve sözleşme gereğine Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malların taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiş ise de Finansal Kiralama Sözleşmesinde davalının adresinin ... Cad. No: 521 K. 1 D.3 mektupçu ... olarak sözleşme ile belirlendiği ve bu adrese yapılacak tebligatların geçerli olduğunun kabul edildiği, davacının kira bedelinin ödenmemesinden dolayı temerrüt ve sözleşmenin feshini içeren ihtarnamenin ise davalıya ait olduğu belgelenemeyen ... Cad. No: 318/A 1. Kordon ... İzmir adresine çıkarıldığı, bu adreste tanınmadığından bahisle tebliğ edilemediği görülmüş olmakla davacının yasal olarak davalıyı temerrüde düşüremediği ve sözleşmenin fesih edilmediği bu nedenle bu davayı açmaya hakkı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği malın davalıya teslim edildiğini, ancak davalının kira borcunu ödememesi nedeniyle davalıya ihtarname gönderildiğini, 60 günlük süre içinde borcun ödenmediği gibi malların da teslim edilmediğini belirterek sözleşmeye konu malların aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme nedeni ile ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın dayanağının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 776 ve devamı maddelerinde düzenlenen bonoya ilişkin olup ticari niteliğinin bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye ticaret mahkemesi tarafından ise; davanın bonodan kaynaklı olmayıp, bono bedelinin ödenmesi sonrasında, ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme nedeni ile geri istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacının, alacaklısı ... olan 27.05.2011 tanzim, 20.06.2011 vade tarihli 38.100,00.-TL bedelli senedin borçlusu olmadığı halde davacının ödediği bu bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir....

          - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında pancar alım sözleşmesi yapıldığını, davacının sözleşme bedelini peşin ödediğini, davalının 550 ton yerine 260 ton pancar teslim ettiğini, teslim edilmeyen pancar bedelinin iadesi için başlatılan genel haciz yoluyla takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir....

            Davacı sözleşme dışı imalât yaptığını da ileri sürmekte, davalı tarafça da sözkonusu işlerin fazla imalât olmayıp sözleşme konusu işin ifası için yapılması zorunlu ve sözleşme kapsamında kalan işlerden olduğunu savunmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında sözleşme ve ekleri ile beklenen amaca uygun olarak yapılması gerekenler dışında iş sahibi yararına olan ve yapılmasında zorunluluk bulunan işlerin fazla imalât olduğu ve bedelinin istenebileceği kabul edilmektedir. Az yukarıda belirtildiği üzere Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olduğundan adı geçen şartnamenin 22. maddesi gereğince sözleşme anahtar teslimi götürü bedelli işlerde sözleşme bedelinin %10, birim fiyatlı işlerde ise %20'sine kadar oranın dahilinde süre hariç sözleşme ve ihale dökümanlarındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılabileceği, başka bir ifade ile sözleşme fiyatlarıyla yaptrılabileceği düzenlenmiştir....

              firmanın mükellef olmadığı gerekçesiyle ödenen alım karar pulu bedelinin iadesi talebiyle açtığı davalarda yüklenici firmanın mükellef olmadığı gerekçesiyle ödenen alım karar pulu bedelinin iadesine karar verildiğini, ancak müvekkili kurumun müdahil olduğu söz konusu davalarda sözleşme hükümlerinin dikkate alınmadığını, yüklenici firma tarafından dava açılarak bu bedelin alınması nedeniyle müvekkili Kurumca binde 5,69 oranındaki damga vergisi (alım karar pulu) bedelinin ikinci kez gecikme zammı ile birlikte ödenmek zorunda kalındığını ileri sürüp 27.074,13 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 27/04/2014 tarihli yazılı sözleşme yapıldığını, tarafların sözleşmede belirtilen boruların davalılardan tarafından imal ediliparacılığı ile satışının yapılması, teslimi ve nakliyesinin yapılması ile bedelinin ödenmesi hususunda anlaştıklarını, sözleşmeye göre boruların 354.101,87 USD olan satış bedelinin 140.000 USD'nin davalı ... Ticaret Şirketine peşin, bakiye 214.101,87 USD'nin de sipariş edilen ve satışı yapılan boruların tesliminden sonra ödeneceğinin, ürünlerin imalatına 31/03/2014 tarihinde başlanılacağı ve sonraki yirmi gün içinde teslime hazır hale getirileceğinin kabul ve taahhüt edildiğini, müvekkilinin 140.000 USD'yi ödediğini, davalıların sözleşme şartlarını ihlal ederek ürünleri üretip teslim etmedikleri gibi ödenen bedeli de iade etmediklerini belirterek, ödenen bedelin iadesini talep ve dava etmiştir....

                  Davalı vekili, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davalının sözleşme hükümlerine uygun şekilde yüklendiği edimini ifa ettiğini; kolilerde saklanan kutularda kokuların bulunmasının normal olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasında 13.12.2007 tarihli adi yazılı sözleşme yapılmıştır. Bu sözleşme, Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde tanımlandığı üzere; niteliğince, bir eser sözleşmesidir. Davacı iş sahibi; davalı yüklenicidir. Davalı yüklenici, sözleşmenin 2. maddesinde yazılı özellikleri içerir şekilde 1183 adet zeytinyağı şişesi ahşap kutusunun tanesini (7,50 TL + KDV) bedelle ve ayrıca (2,75 TL + KDV) olmak üzere toplam (687,50 TL + KDV) tutarlı koli yapımını yüklenmiştir. Yüklenilen işin bedelinin davacı tarafından davalıya tamamen ödenmiş olduğu çekişmesizdir....

                    Davada, sözleşme konusu cihazın kabul edilemeyecek şekilde ayıplı olduğu ileri sürüldüğü gibi, davalı şirket tarafından yapılan onarımın da gereği gibi yapılmadığı ileri sürülerek, davalı F.Mahmut'a ödenen iş bedelinin; davalı şirkete ise ödenen onarım bedelinin iadesi istenmektedir. Ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ve yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Başka bir anlatımla ayıp, eşyanın normal niteliklerden ayrılmasıdır. Eserin tesliminden sonra iş sahibi, işlerin olağan gidişine göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa derhal yükleniciye bildirmek zorundadır. Ters durumda yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulmuş olur. Ancak kasten sakladığı ayıplarla usulüne uygun yapılan gözden geçirmede fark edilmeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder....

                      UYAP Entegrasyonu