TMK’ nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Somut olayda; tarafların 22/09/1994 tarihinde evlendikleri, 08/04/2010 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalının 11/01/1991 tarihinden beri öğretmenlik yaptığı, davacının da davalının öğretmenlik yapmaya yeni başladığını iddia etmediği anlaşılmaktadır....
Türk Medeni Kanunun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Somut olayda; davalıya boşanma davasından sonra 01.04.2013 itibariyle 861,00 TL yetim aylığı bağlandığı ve dava tarihi itibariyle ortalama asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay'ın uygulamalarına göre, asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ilke olarak kabul edilmiştir (HGK'nun 01.05.2002 gün 2-397 E-339 K.sayılı kararında olduğu gibi). Bu nedenle davalının geliri yoksulluğu ortadan kaldırmayıp, bu durumun sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin, davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı, davalının çocuklar evde iken başka erkeklerle görüştüğü, davalının haysiyetsiz hayat sürdüğü, çocuklara davalının şiddet uyguladığı, davalının çocuklara davacı ve ailesini kötülediği iddiasında bulunmuşsa da davacı tanıklarının beyanlarının görgüye dayalı olmayıp aktarıma dayalı olduğu, somut ve yeterli bilgi içermediği, bunun yanında davacı iddialarının da soyut olduğu, sosyal inceleme raporunda da kişisel ilişkinin devam etmesi gerektiğinin belirtildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Türk Medeni Kanunun 176/3. maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının Şükrü Kelleci isimli şahıs ile evlenme olmaksızın birlikte yaşadığı, 17.05.2008 tarihinde bu şahıs ile birlikteliğinden çocuk dünyaya getirdiği, mahkemece bu çocuğun ana rahmine düştüğü tarih esas alınarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalının başka erkekle yaşadığı, bu erkekle olan birlikteliğinden çocuk dünyaya getirdiği sabit olduğundan mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
ya giderek yeni bir ortamda daha rahat ve kolay hareket edeceği, aranmadığı ve tanınmadığı düşüncesiyle yenilenen suç kastıyla eylemlerini gerçekleştirdiği, bu nedenlerle heri ki olay arasındaki zaman ve mekan farkı da gözetildiğinde temadinin kesildiği ve fiili nedenle kesilen temadiden sonra sanığın gerçekleştirdiği eylemlerinin yeni bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirildiği, bu itibarla, sanığın ... ve ...'da farklı tarihlerde gerçekleştirdiği eylemlerin birbirinden bağımsız ayrı suçları oluşturduğu ve sanık hakkında açılmış bulunan mükerrer dava bulunmadığı anlaşıldığı halde; yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 13.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
durumunda MK 163 haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanmalarına ve MK 166 evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için ileride iştirak nafakasına dönüştürülmek üzere ayrı ayrı 500,00'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı karşı davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince; asıl davada;-Davacı- davalı kadının TMK 161. maddedeki (zina) hukuksal nedenine dayalı açtığı boşanma davasının REDDİNE,TMK 162 (pek kötü ve onur kırıcı davranış) ve TMK 163 (haysiyetsiz hayat sürme) hukuksal nedenlerine dayalı açtığı boşanma davasının açıklanılan her iki hukuksal neden yönünden KABULÜ ile tarafların TMK 162 ve TMK 163. maddesi gereğince BOŞANMALARINA, TMK 166/1. maddedeki (evlilik birliğinin temelinden sarsılması) hukuksal nedenine dayalı açtığı boşanma davası ile ilgili KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, birleşen davada;-Davalı- davacı erkeğin TMK 166. maddedeki (evlilik birliğinin temelinden sarsılması) hukuksal nedenine dayalı açtığı boşanma davasının TMK 166/I,II gereğince KABULÜ ile tarafların TMK 166/I,II....
Tarafından ------- ------ Şubesi'nin ------- çek numaralı, -------- seri nolu, 9.655,00TL bedelli çekin alındığını, geçen zamanda işlerinin bozulduğunu iddia eden borçlu şirketin ricası ile çekin işleme konmadığını ve daha sonra borçlu şirketin çeke karşılık ödeme yapması talebi üzerine çekin müvekkilince araştırılmış ancak bulunamamış olduğunu, çekin çalınmış veya kaybolmuş olabileceğini, bu nedenlerle, müvekkilinin hamili olduğu iddia edilen çekin dava sonuçlanana kadar ödenmemesini ve akıbetinin araştırılmasını, mezkur çek için ödeme tevdi mahalli belirlenmesini ve çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, TTK.nun 818/s,757-765. madde hükümlerine göre zayi nedeniyle çek iptali isteğine ilişkindir.TTK.757-765.maddelerinde yer alan yasal düzenlemeye, yerleşik uygulamaya ve ilmi açıklamalara göre zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteme hakkı TTK.651/2.maddesi uyarınca hamile aittir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Gıda mühendisi olan davacı tarafından, hijyen eğitimi programlarında eğitici olarak görevlendirilmek için yapılan başvurunun reddine ilişkin Çayırova Kaymakamlığı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile söz konusu işlemin dayanağı olan Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünün … tarih ve …sayılı onayıyla yayımlanan Gıda Teknolojisi Süt İşleme Elemanı Hijyen Eğitimi Modüler Programı, Gıda Kontrol Elemanı Hijyen Eğitimi Modüler Programı, Çay Üretimi ve İşleme Elemanı Hijyen Eğitimi Modüler Programı, Hububat İşleme Elemanı Hijyen Eğitimi Modüler Programı, Sebze Meyve İşleme Hijyen Eğitimi Modüler Programı, Zeytin İşleme Elemanı Hijyen Eğitimi Modüler Programı, Et ve Et Ürünleri Hijyen Eğitimi Modüler Programı, Aşçı Hijyen Eğitimi Modüler Programı, Otel/Motel Lokanta Yöneticileri Hijyen Eğitimi Modüler Programı, Pastacı Hijyen Eğitimi Modüler Programı, Şef (Yiyecek Hazırlama ve Sunum Hizmetleri) Hijyen Eğitimi...
GEREKÇE : Asıl davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, karşı davanın ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma , ziynet alacağı ve mehir alacağı davası olduğu anlaşılmıştır....