Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda davacı eşin yeniden evlenme ihtimali %52 belirlenmiş ise de, kaza tarihinde 22 yaşında ve 18 yaşından küçük iki çocuğu bulunan eş için %52 evlenme ihtimali fazladır. Rapor, bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir.O halde mahkemece, kaza tarihinde 22 yaşında ve 18 yaşından küçük iki çocuğu olan davacı eşin, Yargıtay uygulamaları ve evlenme ihtimali konusunda düzenlenmiş tablolardan da yararlanılarak durumuna uygun bir oranda evlenme ihtimali indirimi yapılması amacıyla bilirkişilerden ek rapor almak suretiyle yeniden aktüerya hesabı yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına ve bu konuda hazırlanıp kabul gören tablolara aykırı şekilde %52 oranında evlenme ihtimali düzenleyen rapora dayanılarak hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır....

    KARŞI OY: Sanık ile mağdure gönüllü arkadaşlık kurmuşlar, mağdure sanığın ailesinin yanına kendiliğinden kaçıp gelmiş, sanığın ailesinin geri getirmesine rağmen tekrar gelmiş ve ailesi de mahalli düğünle evlendirmek durumunda kalmış, evlenme yaşı dolunca da resmi olarak evlenmişlerdir. Mağdure 15 yaş içerisinde, ancak henüz 15 yaşını tamamlamamıştır. Halk arasında kişiler içinde bulunduğu yaşı söylemektedirler. 14 yaş 10 aylık olan bir kimseye “kaç yaşındasın” diye sorulduğunda alınacak cevap 15 yaşındayım şeklinde olacaktır. Suçun unsuru, mağdurenin 15 yaşından küçük olmasıdır. 15 yaşın ikmal edilmesi ile eylem suç olmaktan kalkmaktadır. Bir suç iddiası durumunda ise hukuken yaşın ikmal edilip edilmediği araştırılmakta, bunun içinde suç tarihi ile doğum tarihi alt alta yazılarak yıl, ay ve gün hesap edilerek bulunmaktadır. Bu ise, dikkat ve bilgiyi gerektirmektedir....

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *küçük Taner Kaan 24.4.1997 doğumlu olup, nüfusa davacı ve eşi ...’in bildirimi üzerine bu ikisinin evlenmelerinden sonra 19.7.2000 tarihinde tescil edilmiş olmasına göre, davanın soybağının reddi değil, sonradan evlenme yoluyla kurulmuş bulunan soybağına itiraz (TMK. md. 294) niteliğinde bulunduğununu anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.10.2009 (Pzt.)...

        "İçtihat Metni"Aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçundan sanıklar ... ve ... ile aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yapma suçundan ise sanık ...'nın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan beraatlerine dair Fatsa Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 13.12.2006 gün ve 2006/232 Esas, 2006/417 Karar sayılı hükümlerin Yargıtayca incelenmesi O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların aşamalardaki ikrarlarına ve dosya içeriğine göre, resmi olarak başka birisi ile evli olan sanık ... ile sanık ...'in aralarında evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini sanık ...'in yakını olan sanık ...'...

          Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından, hesap bilirkişi raporunda sağ kalan eşin evlenme ihtimali gözetilerek bir indirime gidilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece de, sigorta şirketinin kendi yaptırdığı aktüerya hesabında evlenme ihtimaline göre indirim yapıldığı gerekçesi ile bu yöndeki itirazlar reddedilmiştir. Sigorta ödemesine esas aktüerya hesabında indirim yapılması, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda evlenme ihtimalinin gözetilmemesini gerektirmez. Şu halde, davacı eş ...’un destek zararına yönelik hesaplamada evlenme ihtimaline göre indirimin de yapılması istenerek bilirkişiden ek rapor alınması ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu durumun gözetilmemiş olması kararın bozulmasını gerektirmiştir....

            Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı) Somut olayda; 30/07/2014 tarihli hesap raporunda davacı ... eşin zararının evlenme ihtimali nazara alınmadan belirlendiği, davalı ...Ş. vekilinin bu rapora itiraz ettiği, itiraz üzerine düzenlenen 06/04/2015 tarhli hesap raporunda davacı ... eşin zararının % 8 oranında evlenme ihtimali indirimi yapılarak belirlendiği ancak önceki davalı itirazı üzerine alınmasına rağmen bu son raporda belirlenen zararın ilk hesap raporunda belirlenen zarardan daha fazla olduğu, şu halde davalı ...nin usuli kazanılmış hakkının ihlal edildiği anlaşılmaktadır....

              ın ise aşamalardaki ikrarlarına ve dosya içeriğine göre, 2008 yılı Haziran ayında resmi olarak başkaları ile evli olan sanıkların aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırdıkları sübut bulmasına karşın, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek mahkûmiyetleri yerine beraatlerine hükmolunması, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kötü muamele, evlenme olanaksız dinsel törenle evlenme HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

                  "İçtihat Metni"Aralarında resmî evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçundan sanık ... ile aralarında resmî evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yapma suçundan sanık ...'ın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair ... Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 06.05.2009 gün ve 2007/102 Esas, 2009/49 Karar sayılı hükümlerin Yargıtayca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Yokluğunda verilen ve 23.06.2009 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü CMUK.nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 10.07.2009 tarihinde temyiz eden sanık ...'...

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Evlenme amacı ile kaçırma ve bu suça iştirak, taksirle öldürme. Hüküm : a) Tüm sanıklar hakkında evlenme amacıyla kaçırma ve bu suça iştirak suçlarından: Beraatlerine b) Sanık ... hakkında: TCK'nın 85/2, 22/3, 62, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet. Evlenme amacıyla kaçırma, bu suça iştirak suçlarından sanıkların beraatlerine ve sanık ... hakkında taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ......

                      UYAP Entegrasyonu