MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında...Köyü çalışma alanında bulunan 294 ada 5 parsel sayılı 17.478,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. ..., çekişmeli taşınmazın hükmen tesciline esas Mahkeme ilamında soy isminin “...” olarak yanlış yazıldığı ve nüfus kaydına uygun olarak “...” olarak hükmün tashih edilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tashih isteyenin talebinin kabulüne, Kale ... Mahkemesi’nin 2006/84 Esas ve 2006/65 Karar sayılı ve 23.6.2006 tarihli kararının, karar başlığı ve hüküm kısmında yer alan davacı soy isminin “...” olarak tashihine karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı taraf ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince dava türünün babalık davası olarak nitelendirilerek görevsizlik kararı verildiğini, anne tarafından açılacak babalık davasının çocuğun doğum tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, annenin çocuğun doğduğu tarihten itibaren bir yıllık süre içerisinde babalık davasını açmadığını, somut olayda davacı kısmına Elif Tuna yazılarak davanın tarafı olarak kendisinin gösterildiğini davanın husumet yokluğu ile reddi gerektiğini, davacı tarafın hukuka aykırı bir işlem yaparak resmi evrak düzenlenirken gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, nüfusta çocuğun baba hanesini doldurarak hukuken tanıma işlemi yapılmasını imkansız hale getirdiğini, bu yanlış kaydın düzeltilmesi için soy bağının reddi davası açmaksızın iş bu davayı ikame ettiğini, çocuğun başka bir erkek ile soy bağının kurulu olduğu durumlarda, babalık davasının açılmasının hukuken mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tüm yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 03.04.2020 tarih, 2018/981 Esas, 2020/440 Karar sayılı ilamı ile davanın niteliği gereği Hazine ve Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar edilmesi ve müdahale talepleri olması ve delil bildirmeleri halinde delillerin toplanması gereğinin dikkate alınmaması, emredici kurallara aykırı şekilde, taraf teşkili sağlanıp dilekçeler ve ön inceleme aşamasının tamamlanması, başka bir erkek ile soy bağının bulunması halinde ise mevcut olan bu soy bağının kaldırılması için dava açmak üzere davacıya süre verilip sonucu uyarınca yargılama yapılıp karar verilmesi gerektiği halde bu hususlara riayet edilmeksizin verilen karar yerinde görülmeyerek kaldırılmasına, gerekçede gösterilen nedenlerle yeniden yargılama yapılarak sonucu uyarınca hüküm tesisi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir...
Aile Mahkemesince; "TMK 282 maddesine göre soy bağının kurulmasında çocukla ana baba arasında ya kan bağının bulunması, ya da evlat edinme ilişkisinin kurulması gerekir. Ana ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soy bağı ise babanın ana ile evlenmesi, çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulur. Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğrulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur....
Dar anlamda soy bağı ise sadece çocuklar ile anne ve babalar arasındaki bağlantıyı, çocuğun anne ve babasına bağını ifade eder. Asliye Hukuk Mahkemesi' ne açılacak kayıt düzeltme davası ile baba adının düzeltilerek soy bağının reddi imkanı bulunmamaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus şudur; soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının kaldırılmasını sağlayan bir davadır, babalık karinesinden faydalanmak söz konusu olmaksızın kocanın nüfusuna kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soy bağının bulunmadığının tespitine yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Soy bağının reddi davası TMK 286.maddesi gereğince baba ve çocuk tarafından açılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki soy bağının düzeltilmesine ilişkin davada ... .... Aile Mahkemesi ile ... .... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... .... Aile Mahkemesince, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemeleri TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin 3 yaşında iken gerçek babası olan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, soy bağının tespiti istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 2.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının resmi nikahlı eşi olan davalının diğer davalı ile birlikte evlilik birliğinin devamı sırasında cinsel ilişkiye girdikleri, davacının açtığı soy bağının reddi davasında Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor ile çocuğun davacıdan olmadığının ve bu çocuğun babasının diğer davalı ... olduğunun anlaşıldığı, doğan çocuğunun davacının nüfusuna kayıt ettirildiği, soy bağının reddi davasının kabul edilerek küçüğün soy bağının düzeltildiği anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davalıların eyleminin davacının aile bütünlüğüne ve kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenip davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle manevi tazminat isteminin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Aile Mahkemesince; "TMK 282 maddesine göre soy bağının kurulmasında çocukla ana baba arasında ya kan bağının bulunması, ya da evlat edinme ilişkisinin kurulması gerekir. Ana ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soy bağı ise babanın ana ile evlenmesi, çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulur. Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğurulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, bu maddeye göre evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ise nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Soy bağının reddi davası TMK 285....
Aile Mahkemesinin 2020/781 Esas sayılı dosyası ile soy bağının reddi davası ve İstanbul Anadolu 21. Aile Mahkemesi'nin2020/1551 Esas sayılı dosyası ile babalığın hükmen tespiti ve İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/510 Esas sayılı dosyası ile mirasçılık belgesinin iptaline yönelik dava açıldığını, dava dışı T9 tarafından İstanbul Anadolu 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/59 Tereke sayılı dosyası ile TMK 592. Maddesi uyarınca resmen yönetilmesi ve korunması için dava açıldığını, açılan davada tensip zaptıyla terekenin yönetim ve idaresinin korunması için Av....