Ancak, evlilik dışı doğan çocuk yönünden babanın nafaka ile yükümlü tutulabilmesi için, çocuk ile babası arasında soy bağının kurulmuş olması zorunludur. TMK.'nun 333.maddesinde; "Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Eldeki dava babalık davası değildir. Babalık davası ile birlikte nafaka istenmemiştir. Çocuk ile anne arasındaki soy bağı doğumla kurulur. Baba ile soy bağı ise, tanıma, anne ile evlilik ve hakim hükmüyle kurulur. Soy bağı ayrıca evlat edinme yolu ile de kurulur (TMK. 282 . maddesi ). Dosyada yer alan nüfus kaydından, çocuğun ( E.. D.. ) baba adının Yasin, soyadının Delice olduğu, çocuğun anne soyadı ile annenin nüfus kaydına tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyiş ile; davalı ile bu çocuk arasında, kanunda gösterilen yöntemlerden biri ile bir soy bağı kurulmadığı görülmektedir....
Aile Mahkemesinin 2007/450 esas 2008/409 karar sayılı 25.11.2008 kesinleşme tarihli kararı ile boşandıkları, evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun babasının karine olarak koca ( davalı Akif ) olduğu, davacı kadının davalı Akif aleyhine soy bağının reddi davası açtığı, Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/40 esas 2018/49 karar sayılı ilamıyla davanın usulden reddine karar verildiği, kararın istinaf ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, eldeki davada davanın reddine karar verilmiş ise de kararın maddi anlamda kesin hüküm oluşturacak halde verilmesinin hatalı olduğu, geçerli bir soy bağı ortadan kaldırılmadıkça babalığa karar verilememesinin dava şartı olduğu, bu şartın gerçekleşmemesi halinde davanın usulden reddinin gerekeceği, zira geçerli soy bağı ortadan kaldırıldığı takdirde hak düşürücü süre içinde olmak kaydıyla yeniden babalık davası açılmasına engel bir hal olmadığı değerlendirilmiş, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına...
Nasrullahzade Mehmed Bin Nasrullah Vakfı'nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespiti, iş bu talep kabul edilmez ise vakıf evladı olduklarının tespiti istenmiştir. İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda; Vakıflar Genel Müdürlüğünden şahsiyet kayıt örneklerinin celp edildiği, nüfus müdürlüğünden soy bağına dayanılan ... nin kayıtlarının araştırıldığı, akabinde dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, alınan bilirkişi raporunda davalı vakfa ait mütevelli listesinde davacıların murislerine ait herhangi bir kayıt yer almadığından soy bağının kurulamadığına dair ek rapor hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesinin 24/05/2007 tarih, 2007/5680 Esas ve 2007/8815 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzere çocukla baba arasındaki soy bağı ilişkisi iştirak nafakasının ve çocuk reşit olduğu taktirde yardım nafakasının saptanmasında öncelikle araştırılması gereken bir husus olup mahkemece nesebin reddi davasının sonucu beklenmeksizin davanın esası hakkında karar verilmesi doğru bulunmamıştır. İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken iş, soy bağının reddi davasının bekletici mesele yapılması, soy bağının reddi davasının neticesine göre kayden müşterek çocuk görünen Mahmut lehine iştirak nafakası hususunda bir karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Soy bağının reddi davasını açma hakkı TMK 286.madde uyarınca çocuğa da tanınmıştır. Aynı madde hükmüne göre çocuğun açtığı soy bağının reddi davasında davalı, anne ve babadır. Davanın eksik hasma karşı açıldığı sadece babaya karşı ikame edildiği, kayyum tayini hususunda Aksaray 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/912 esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmeksizin davanın esası hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır. Davayı kayyum adayı açtığına göre, kayyumun görevi ve davadaki fonksiyonu küçüğü temsilden ibarettir. Davada aktif dava ehliyeti davacı küçüktedir. İlk derece mahkemesince yapılması gereken iş kayyum tayini sonucunun beklenilmesi, davada temsilin koşullarının oluşup oluşmadığının bu suretle tayini, davaya küçüğün annesinin dahil edilmesi için davacı vekiline süre ve imkan tanınması, dilekçeler teatisinin sağlanması, bildirildiği takdirde delillerin toplanması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının davasının kabulüne; Aksaray ili Merkez ilçesi Yeşiltepe Çalışkan'dan olma 173 hane no: 34 XX 347 de nüfusa kayıtlı Zeynep'den olma Aksaray 15/06/2002 d.lu Tc kimlik numaralı T1 ile kardeşi aynı yer BSN 160 da nüfusa kayıtlı Aksaray 13/11/1999 d.lu Tc kimlik numaralı Ayşegül Şahin'in babası müttevefa Aksaray ili Merkez ilçesi Büyükbölcek mahallesi cilt no: 4 hane no: 179 BSN 45 de nüfusa kayıtlı Aksaray 03/06/1966 d.lu 02/02/2006 ölüm tarihli TC kimlik numaralı Menderes Karakayazılı olduğunun tespiti ile, davacılar ile müttevefa arasında soy bağının kurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı Sadık Burak tarafından aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava babalığın hükmen tespiti isteminden ibarettir....
TMK'nın 282. maddesine göre soy bağının kurulmasında çocukla ana baba arasında ya kan bağının bulunması, ya da evlat edinme ilişkisinin kurulması gerekir. Ana ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soy bağı ise babanın ana ile evlenmesi, çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulur. Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğrulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. Aynı şekilde nüfusta tescil sırasında yanlış ve yanıltıcı beyanla baştan nüfus kaydına yanlış olarak tescil edilen kaydın düzeltilmesi davalarında da dava ilk baştan bilerek yanlış beyanda bulunarak tescil yaptırılması sebebiyle babalık davası değil nüfusta kayıt düzeltme davasıdır....
Davacı, nüfusta kardeşi olarak gözüken T3'ın kardeşi olmadığını iddia ederek soy bağının reddi davası açmıştır. "Koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl, (…) (1) içinde açmak zorundadır. Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır. Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar." ( TMK md.289) "Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soy bağının reddi davasını açabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki soy bağının düzeltilmesine ilişkin davada ... Aile ile ... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıtlarında yazan anne ve baba adının düzeltilerek gerçek nesep bağının tespiti istemine ilişkindir. ... Aile Mahkemesince, davacının yerleşim yerinin “.../...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Aile Mahkemesi tarafından ise, davalılardan ...'un “.../...”de ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Mahkemesi ise, talebin soy bağının düzeltilmesine ilişkin olduğu, soy bağının kurulmasına ilişkin düzenlemelerin Medenî Kanunun 282 vd. maddelerinde düzenlendiği, bu davaya bakma görevinin aile mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Yargı yeri incelemesi yapılabilmesi için, davacı ...'ın nüfus kaydında annesi olarak gözüken ...'nın nüfus kayıt örneğinin kapalı kayıtları ile birlikte getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine İADESİNE 16/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....