nın babasının ... olmadığının ileri sürülmesi sebebiyle soy bağının reddine ilişkindir. 4721 Sayılı TMK'nun 286. maddesinde, soybağı davasını açma hakkı olanlar düzenlenmiştir. Buna göre kocanın, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebileceği, bu davanın ana ve çocuğa karşı açılacağı, çocuğun da dava hakkına sahip olduğu ve bu davanın da ana ve kocaya karşı açılacağı hüküm altına alınmıştır. Eldeki bu dava ise ancak davalı sıfatına sahip olabilecek olan ana tarafından açılmış olup ananın bu davayı açma hak ve yetkisi ise yoktur. Ana davayı çocuğa velâyeten de açmış değildir. Dava tarihinden itibaren davalı ...'in de usulüne uygun şekilde açmış olduğu bir soy bağının reddi davası bulunmamaktadır. Küçük ...'...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süreye uğradığını belirterek öncelikle bu sebeple reddine, aksi kanaat halinde davacının çocuğu olduğu yönünde müvekkilinin herhangi bir bilgisinin bulunmadığını, kaldı ki davacının nüfusta görünen baba ile soy bağı ilişki kaldırılmadıkça elde davayı açamayacağını, tazminatlar yönünden mahkemenin görevli olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının başka bir erkekle soy bağının bulunduğu, bu soy bağı geçersiz kılınmadıkça eldeki davanın dinlenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
ın kayden maliki olduğu 130 parsel sayılı taşınmazını davalı oğluna temlik ettiğini, yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, keza açtığı dava sonucunda kendisi ile muris arasında soy bağının kurulduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, taşınmazı dava dışı bir kişiden satın aldığını, işlerinin bozulması üzerine de inançlı olarak babası ...'a temlik ettiğini, mirasbırakanın taşınmazı iade etmemesi nedeniyle dava açtığını ve taşınmazın ikinci kez hükmen adına tescil edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Asliye Hukuk Mahkemesi, talebin soy bağının düzeltilmesine ilişkin olduğu, soy bağının kurulmasına ilişkin düzenlemelerin Medeni Kanun'un madde 282 vd maddelerinde düzenlendiği, bu davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Burdur Aile Mahkemesi ise, iptali istenen hususun soy bağının reddi veya babalık davası olmadığı, nitelik itibariyle bu davanın soy bağının reddi davası değil nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, ... tarafından açılan davaname ile, küçüğün nüfus kaydına göre nüfusta babası olarak görünen ...'ın gerçekte amcası, annesi olarak görünen ... 'nin ise gerçekte yengesi olduğunu belirterek küçüğün nüfus kaydının düzeltilmesi ve gerçek nüfus hanesine kaydını talep edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ''Davacı vekilince açılan soy bağının reddine ilişkin davanın kabulü ile davalılardan T9 un talebe konu küçük 09/10/2010 doğumlu Esin Kurtul un biyolojik babası olmadığının tespiti ile aralarındaki soybağının reddine, davacı vekilince açılan babalığın hükmen tespiti ve kişisel ilişki kurulmasına yönelik davaların ise feragat nedeniyle reddine, davalı T4 hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalılar T5 ve T9 vekilleri, davanın kabulü, kayyım atama dosyasının kesinleşmesinin beklenmeden karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Kayyım T7 vekili istinafa cevap dilekçesinde, kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Çocukla nüfus kaydında babası olarak görünen erkekle kurulmuş bulunan soy bağının iptalini amaçlayan bu dava soy bağının reddine yöneliktir. Soy bağının reddi davasını kimlerin açabileceği, taraf teşkili ve diğer hususlar ancak görevli mahkemede tartışılabilir. Davaya bu niteliğiyle bakma görevi Aile Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı T4 cevap dilekçesinde özetle ; dava dilekçesindeki hususları kabul ettiğini, T1 ile olan soy bağının tespit edilmesini, bu tespit yapıldıktan sonra T1 nüfusuna kaydedilmesini talep ettiğini beyan ettiği görülmüştür. Davacının davalı T4 babası olduğunun tespiti talebi yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına karar verildiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan davanın hak düşürücü süre nedeni ile Reddine karar verildiği görülmüştür....
TMK'nın 282. maddesine göre soy bağının kurulmasında çocukla ana baba arasında ya kan bağının bulunması, ya da evlat edinme ilişkisinin kurulması gerekir. Ana ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soy bağı ise babanın ana ile evlenmesi, çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulur. Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğrulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur....
olduğunu, bu nedenle annesi Hanım Pınarbaşı ile soy bağının kurulmasına, mahkeme masraflarının da davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesince; "TMK 282 maddesine göre soy bağının kurulmasında çocukla ana baba arasında ya kan bağının bulunması, ya da evlat edinme ilişkisinin kurulması gerekir. Ana ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soy bağı ise babanın ana ile evlenmesi, çocuğu tanıması veya hakim hükmü ile kurulur. Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğrulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur....