Dava, davacının çocuğunu doğumdan hemen sonra kimliği ve adresi bilinmeyen bir aileye vermek suretiyle işlenen çocuğun soy bağını değiştirmek eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı ... . yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından davalı ... yönünden verilen karara yönelik temyiz edilmiştir. 21/11/2007 tarihli iddianame ile davalılar hakkında 07/08/2002 tarihinde çocuğun soy bağını değiştirmek suçunu işledikleri iddiasıyla ceza davası açılmıştır. Ceza davasına katılan davacı şikayetçi olduğunu belirtmiştir. .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2007/621 Esas, 2009/433 Karar sayılı, 25/06/2009 günlü kararı ile davalılar hakkında cezalandırılmalarına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve hüküm itiraz edilmeksizin her iki davalı yönünden 18/12/2009 tarihinde kesinleşmiştir....
olduğu kabul edilip, uyarlama sonucu kurulan bu hükmün usulüne uygun kesinleşmemesi nedeniyle sonradan verilen ... (...)...
ün istinaf kanun yoluna başvurması üzerine raportör hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İtiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati hacze dayanak yapılan belgenin çek vasfında olmadığını, çekin keşide hanesine kendisinin isim, soy isim ve kimlik numarasının sonradan eklendiğini, çekin bankaya ibraz edilmesi ve çekle ilgili Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesinin ödeme yasağını öğrenmesi üzerine belgede tahrifat yapıldığını, tahrip edilmiş belgeye dayanılarak aleyhinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, hukuka aykırı kararın itirazen kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : Beraat, Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelenmesinde: Sanık ... hakkında 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, aynı Kanunun 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olup, itiraz üzerine merciince karar verildiği anlaşıldığından, adı geçen sanık yönünden kurulan hükme yönelik olarak temyiz incelemesi yapılmasına yer olmadığına, mahallince değerlendirme yapılmak üzere İADESİNE, 2- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelemesine gelince: Sanık ...'...
Evlilik dışı doğan çocuk yönünden babanın nafakayla yükümlü tutulabilmesi için, çocukla babası arasında soy bağının kurulmuş olması zorunludur. T.M.K. 333.maddesinde; "Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Eldeki dava babalık davası değildir. Babalık davası ile birlikte nafaka istenmemiştir. Çocuk ile anne arasındaki soy bağı doğumla kurulur. Baba ile soy bağı ise, tanıma, anne ile evlilik ve hakim hükmüyle kurulur. Soy bağı ayrıca evlat edinme yolu ile de kurulur (TMK. m.282). Dosyada yer alan nüfus kaydından, çocuğun ( Ç.. Ş.. ) baba adının Semih, soyadının Şişeci olduğu, çocuğun anne soyadı ile annenin nüfus kaydına tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyiş ile; davalı ile bu çocuk arasında, kanunda gösterilen yöntemlerden biriyle bir soy bağı kurulmadığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun soy bağını değiştirmek HÜKÜM : Mahkumiyet 5275 sayılı CGTİHK’nin 107/12. maddesi uyarınca koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi durumunda koşullu salıverilme kararının geri alınacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür Yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olduğu, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, hükmün ONANMASINA, 09.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun Soy Bağını Değiştirmek HÜKÜM : Mahkumiyet Kasten işlenmiş suçlardan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan ve kazanılmış hakka konu edilemeyen 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 23.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Olayın çıkış nedeni üzerinde durularak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK' nin 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının kararda tartışılmaması, 2-Sanıklara verilen cezada 5237 sayılı TCK'nin 86/3-a maddesine göre arttırım yapılırken, üst soy olan sanık ...'nın alt soy; alt soy olan ...'in ise üst soy olarak gösterilmesi suretiyle hükümde çelişki yaratılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 05/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
Davacı, ...... köyü ......undan 1986 yılında 4 numaralı diploma ile mezun olduğunu, soy isminin nüfus kayıtlarına göre ...... olduğunu, ancak, diploma kayıtlarında soy isminin o tarihte babası ile resmi nikahı bulunmayan annesinin kızlık soy ismi olan Baytak olduğunu belirterek, ...... diplomasındaki kişinin kendisi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, davalı ise, iddianın kanıtlanması gerektiğini ileri sürmüştür. Yerel mahkemece, istemin kabulü ile anılan diplomadaki kişi ile davacının aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kural olarak adli yargı yerinde idareyi belirli yönde işlem yapmaya zorlayıcı karar verilemez. Davada asıl istenen soy isme ilişkin diplomadaki yanlış kaydın iptalidir. Davacının her iki soy ismin aynı kişiye ait olduğunun tespitini istemiş olması asıl istemini ortadan kaldırmaz....
Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde, Somut olayda; sanığın sahibi olduğu ......