Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş, aynı maddenin 1. fıkrasında ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan, ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı ve hakimin re'sen harekete geçtiği hâllerden bir veya bir kaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanacağı; 383. maddesinde ise, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça sulh hukuk mahkemesi olduğu hususları düzenlenmiştir. Dava, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. maddesi yollamasıyla Dernekler Kanununun 32/k maddesine göre, zayi belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılmış olup maddede görev konusunda herhangi bir düzenleme bulunmadığından ve dava 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca çekişmesiz yargı işi kapsamında kaldığından, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/3247 Esas, 2017/13908 Karar sayılı kararı, Yargıtay 8....
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş, aynı maddenin 1. fıkrasında ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan, ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı ve hakimin re'sen harekete geçtiği hâllerden bir veya bir kaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanacağı; 383. maddesinde ise, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça sulh hukuk mahkemesi olduğu hususları düzenlenmiştir. Dava, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. maddesi yollamasıyla Dernekler Kanununun 32/k maddesine göre, zayi belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılmış olup maddede görev konusunda herhangi bir düzenleme bulunmadığından ve dava 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca çekişmesiz yargı işi kapsamında kaldığından, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/3247 Esas, 2017/13908 Karar sayılı kararı, Yargıtay 8....
Davalı ... ile ...’nın temyiz itirazlarına gelince; 3-2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun mali sorumluluk başlıklı 71. maddesi 2. fıkrasına göre siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat ve kademeler tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esasların merkez karar ve yönetim kurulunca kararlaştırılacağı, bu esaslara aykırı olarak siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden karar verilmediği ve sonradan onaylanmadıkça partinin teşkilat ve kademelerinin yaptıkları hizmet sözleşmeleri de dahil her türlü sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı, parti tüzel kişiliğinin hiçbir suretle sorumlu tutulamayacağı, bu takdirde sorumluluğun sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişilere ait olacağı hükmü getirilmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davalı parti tüzüğünün görevin boşalması başlıklı 42/D maddesine göre il ve ilçe yönetim kurullarının asıl üyeliklerinde aynı gün içerisinde yarıdan fazla boşalma olması durumunda başkan ve kurulun yedekleri ile birlikte düşmüş sayılacağının belirtildiği, bu hüküm uyarınca davalı partinin ... il yönetiminin düşmüş olduğu kabul edilerek, merkez yönetim kurulunun 06/03/2013 tarihli kararı ile geçici il yönetim kurulunun atanmış olduğu, mahkemece davanın reddine gerekçe gösterilen parti tüzüğünün görevden alma başlıklı 43/F maddesinde ise partinin merkez yönetim kurulu kararı ile görevden alınanların gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde parti meclisine itirazda bulunabileceklerinin belirtildiği, inceleme konusu olayda davacının da içinde bulunduğu davalı partinin ... il yönetiminin parti tüzüğünün 43/F maddesine göre görevden alınmadığı, tüzüğün 42/D maddesi uyarınca asıl üyeliklerde meydana geldiği iddia edilen yarıdan fazla...
kanaatine varıldığından davalı tarafın bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olmadığı, ayrıca Anayasa Mahkemesi tarafından siyasi partilerin Hazine'den yardım alıp almadıklarına bakılmaksızın 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 70.maddesi uyarınca yapılan giderlerinin siyasi partinin amaçlarına aykırı olup olmadığı hususunda denetim yaptığı anlaşıldığından bu husustaki istinaf isteminin de yerinde olmadığı görülmüştür....
Davacı, davalının 14 Temmuz 2007 tarihinde milletvekili seçimleri öncesinde partiler arası yapılan mitingler sırasında .... ilçe teşkilatı adına tüm ... Halkına hitaben parti otobüsünden konuşma yaptığını ve bu konuşma sırasında “...Biz biliyoruz. ....'ya, Bakana geldiği zaman özel hizmetleri kaymakamdandır. Yanına indiğini biliyoruz. İlçe kaymakamının bir ...Parti teşkilatı gibi çalıştığını biliyoruz … 4-5 bin kişi ...'da sağlık vakası ile boğuşuyor, bunun başlıca nedeni ilçenin kaymakamıdır, belediye başkanıdır. Onlar... Parti iktidarda nasıl olsa bize birşey olmaz, insanlar ölse ne olur, derse ...sen.... Parti ilçe başkanı değilsin, sen ilçenin kaymakamısın..." biçimindeki sözlerin kişilik haklarını çok ağır bir şekilde zedelediğini iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, konuşmasında eleştirilerini davacının şahsına değil kaymakamlık makamına yönelttiğini beyanla davanın reddini savunmuştur....
HUKUKÎ SÜREÇ 1.Adilcevaz Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.01.2014 tarihli ve 2013/76 Esas, 2014/1 Karar sayılı kararı ile sanıklar ... ve Mahmut Şirin hakkında 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'na (2820 sayılı Kanun) muhalefet suçundan 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir. 2. Anılan kararın o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19....
Kanununun 71. maddesinde “Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler; genel merkezde parti tüzelkişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır. ....ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzelkişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur. Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı takdirde, partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı, parti tüzelkişiliği hiçbir suretle sorumlu tutulamaz; merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzelkişiliği aleyhine takipte bulunulamaz....
-K A R A R- Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, siyasi parti ilçe teşkilatının kendiliğinden sona erdiğinin tespitini istemiş; ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davacının vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, kamu düzeni bakımından istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine dair verilen karara karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur....
Siyasi partiler, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'na göre faaliyetlerini sürdürmektedirler. 2820 sayılı Kanun'da siyasi partiler tanımlanmış olup, anılan kanunun 3. maddesine göre; “Siyasi partiler, Anayasa ve kanunlara uygun olarak; milletvekili ve mahalli idareler seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışmaları ve açık propagandaları ile milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip” kuruluşlardır. Öğretide de siyasi parti, belirli bir ilkeyle programını belirleyip seçmenin desteğini almak suretiyle, yönetime gelmeyi amaçlayan sürekli ve düzenli etkinliği olan, siyasi bir topluluğun örgütü olarak tanımlanmıştır....