WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY : X- 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’un 17. maddesi hükmüne göre milletvekilliği, belediye başkanlığı, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği ile muhtarlığın bir şahıs uhdesinde birleşemeyeceği kurala bağlanmış olup, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyelerine yönelik bir sınırlama getirilmemiştir. Buna karşın, milletvekili seçimi sistem ve usulünü düzenlemek amacıyla çıkarılan 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 18. maddesinde, milletvekili seçimlerinde aday olabilmek için siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyelerinin görevlerinden ayrılması şartı getirilmiştir. Yine 2972 sayılı Yasanın 9. maddesinin atıfta bulunduğu 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11. maddesinde, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyelerinin mahalli idareler seçimlerinde aday olamayacaklarına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı Maliye Bakanlığı (Hazine) vekili Av. ... tarafından davalılar aleyhine 04.09.2012 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen 25/06/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü -K A R A R- Davacı, Demokratik Toplum Partisi'nin Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla kapatıldığını, kapanan siyasi partilerin mallarının 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 110. maddesi uyarınca Hazine'ye intikal ettiğini, inceleme sonucunda partinin Güngören İlçe teşkilatında 41.715,00 TL'nin gelir gider farkı olarak parti kasasında bulunmadığını ileri sürerek 41.715,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili isteminde bulunmuştur....

      İl Başkanlığında güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının işçilik alacaklarına ilişkin davasında davalı Siyasi Parti tüzel kişiliğine husumet düşüp düşmediği hususunda uyuşmazlık bulunduğu, 2820 sayılı Kanun'un 71 inci maddesine göre siyasi parti il veya ilçe teşkilatları tarafından yapılan sözleşmelerin, merkez karar ve yönetim kurulu tarafından izin veya onay verilmediği sürece siyasi parti tüzel kişiliğini bağlamayacağı, il veya ilçe teşkilatlarında çalıştırılan işçiler bakımından sorumluluğun 2820 sayılı Kanun gereği sözleşmeyi yapan ve yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olacağı, somut olayda davalı Siyasi Parti tarafından davacının işe alınması yönünde izin veya onay verilmediği ancak davacının çalışmasının kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği 2016 yılından önceki döneme ilişkin olduğu ve davacının hizmet süresinin uzunluğu birlikte değerlendirildiğinde, davalı Siyasi Partinin pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, davacının görevini ifa ettiği İl Başkanlığı işyerindeki...

        Somut olayda; her ne kadar dairemiz önceki kararlarında bu davaların siyasi parti ilçe teşkilatının bulunduğu il/ilçede dava açılabileceğine ilişkin kararları mevcutsa da, Siyasi Partiler Kanununun 31. maddesine göre "Siyasi partilerin merkez teşkilatı Ankara il merkezinde; il ve ilçe teşkilatları, ilgili il ve ilçe merkezlerinde; belde teşkilatları, il ve ilçe merkezleri hariç olmak üzere, belediye teşkilatı olan yerlerde; yan kuruluşları ve yurtdışı temsilcilikleri ise tüzüklerinde belirtilen yerlerde bulunur." hükmü siyasi parti il/ ilçe teşkilatlarının merkez teşkilatından ayrı tüzel kişiliğinin bulunmaması karşısında dairemizin yetkiye ilişkin önceki kararlarından dönülmüştür. Derneklere atıf yapan 2820 sayılı Kanunun 121. maddesi ve TMK'nın 87/5 uyarınca derneğe ilişkin hükümler siyasi partiler hakkında uygulanacak olup T3 Atakum İlçe Teşkilatının kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi talep edilmektedir....

        Somut olayda; her ne kadar dairemiz önceki kararlarında bu davaların siyasi parti ilçe teşkilatının bulunduğu il/ilçede dava açılabileceğine ilişkin kararları mevcutsa da, Siyasi Partiler Kanununun 31. maddesine göre "Siyasi partilerin merkez teşkilatı Ankara il merkezinde; il ve ilçe teşkilatları, ilgili il ve ilçe merkezlerinde; belde teşkilatları, il ve ilçe merkezleri hariç olmak üzere, belediye teşkilatı olan yerlerde; yan kuruluşları ve yurtdışı temsilcilikleri ise tüzüklerinde belirtilen yerlerde bulunur." hükmü siyasi parti il/ ilçe teşkilatlarının merkez teşkilatından ayrı tüzel kişiliğinin bulunmaması karşısında dairemizin yetkiye ilişkin önceki kararlarından dönülmüştür. Derneklere atıf yapan 2820 sayılı Kanunun 121. maddesi ve TMK'nın 87/5 uyarınca derneğe ilişkin hükümler siyasi partiler hakkında uygulanacak olup T3 Atakum İlçe Teşkilatının kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi talep edilmektedir....

        ağır maddi ve manevi bir sonuç ile karşı karşıya kaldığı, düzenlemenin örgütlenme özgürlüğüne yönelik oldukça ağır bir müdahale niteliği taşıdığı, davacının yasal bir partinin üyesi olduğu ve davacının barışçıl olmayan eylem ve söylemlerde bulunduğuna, anayasal düzene karşı bir duruş sergilediğine, demokratik toplum düzenine aykırı hareket ettiğine dair hiçbir iddianın bulunulmadığı, salt davacının siyasi parti üyesi olduğu tespit edilerek hakkında göreve son verme cezasının verildiği, davacının kendi iradesiyle siyasi parti üyeliğini sonlandırdığı, davacının, siyasi parti üyeliği bulunduğu gerekçesiyle 5580 sayılı Kanun'un 9/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine yönelik mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, ......

          Siyasi partiler, Anayasamızın 68/2. maddesinde vurgulandığı üzere demokratik ./.. siyasi hayatın vazgeçilmez bir unsurudur. Siyasi partiye üye olma veya bir siyasi partinin çatısı altında faaliyette bulunma, düşünce ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme özgürlüğünün kapsamındadır. Modern demokrasilerde özgürlüklerle doğrudan ilişkili olan ve yüksek bir meşruiyete sahip bulunan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün, diğer başka özgürlükler gibi terör örgütlerince kötüye kullanılmak istenebileceği açıktır. Anayasamızın 68 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddeleri ile tanınan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün kötüye kullanımı, yine Anayasamızın 14/2 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 17. maddeleri uyarınca yasaklanmıştır....

            Siyasi partiye üye olma ve bir siyasi partinin çatısı altında siyasi faaliyetlerde bulunma örgütlenme özgürlüğü kapsamında iken, özgürlüğün topluca kullanımı bağlamında ifade özgürlüğü ile de ilişkilidir. Modern demokrasilerde özgürlüklerle doğrudan ilişkili olan ve yüksek bir meşruiyete sahip bulunan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün, diğer başka özgürlükler gibi; terör örgütlerince kötüye kullanılmak istenebileceği açıktır. Nitekim bir siyasi faaliyetteki asıl hedef ve amaçların açıklanan hedef ve amaçlardan daha başka olabileceği, asıl hedef ve amaçların gizlenebileceği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin “Yazar ve diğerleri” kararında da vurgulanmıştır. Anayasamızın 68. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 11. maddesi ile tanınan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün kötüye kullanımı, yine Anayasamızın 14/2 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 17. maddeleri uyarınca yasaklanmıştır....

              Börekçiler’den satın alındığı, arsa üzerindeki binada kısmen davacı siyasi partinin ilçe teşkilatı bulunduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, davalının da imzasını taşıyan 20.07.2004 tarihli davacı partinin ilçe teşkilatına ait karardan “ilçe binası alınmasının” kararlaştırıldığı görülmektedir. Bu kararı 20.10.2004 tarihli karar da doğrulamaktadır. Burada belirtilmelidir ki 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 68. maddesine göre siyasi partilerin ikametleri ile amaç ve faaliyetleri için gerekli olan taşınmaz mal edinmeleri mümkündür. Bir partinin amaç ve faaliyetleri dışında mal edindiğini denetleyecek merci ise genel mahkemeler değildir. Davada davacı siyasi parti, tapuda davalı adına kayıtlı olan hissenin aslında parti adına satın alındığını taraflar arasında bir inanç ilişkisi olduğunu ileri sürdüğünden inançlı işlemlerin niteliği üzerinde de durulması gerekecektir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2014 NUMARASI : 2013/536-2014/1014 Uyuşmazlık ve hüküm; 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunun uyarınca kapatılan siyasi partiye karşı açılan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 18.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu