Davacı, 19/12/2012 tarihli "Satış Sözleşmesi" isimli, davalılar T7 ile T4 arasında imzalanan, davacının "aracı elmakçı", davalı T3 "Alıcı Kefilin Eşi" sıfatı ile imzaladıkları, Sakarya ili Serdivan ilçesi, Arabacılanı Mahallesi 1345 ada 1 parsel 16 nolu bağımsız bölümün 340.000,00 TL bedelle satışına dair sözleşmenin simsarlık sözleşmesi olduğunu belirterek eldeki davayı açmış; davalılar, davacının simsarlık hizmeti vermediğini, sözleşmenin simsarlık sözleşmesi olmadığını belirterek davanın reddini istemiş; mahkemece, sözleşme ilişkisi kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 520. maddesinde simsarlık sözleşmesi; "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır....
Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine, 6)Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 bendi ile aynı Kanun'un 362/1- a. maddesi uyarınca 25.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
Geçersiz sözleşmede herkes verdiğini geri alır ve geçersiz sözleşme nedeniyle uğranılan zararın tazmini istenemez Taraflar arasında sözlü olarak gayrimenkul satış sözleşmesinin imzalandığı, davacı tarafından davalı satıcıya 200.00,00 TL kapora bedelinin ödendiği, ancak tapu devrinin gerçekleşmediği, kaparo bedelinin de davalı tarafından davacıya iade edilmediği dosya kapsamı ile sabittir. Taraflar arasında yapılan tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, bu nedenle davalının satış bedeline mahsuben almış olduğu kapora parasının tamamını iade etmekle yükümlü olduğu anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davanın KABULÜNE, Davalının --------İcra müdürlüğünün-------- Es....
kaporanın kendisine iade edilmeyeceğinin yazıldığını, mahkemece kapora bedelinin satış bedelinin ilk taksidi olarak yorumlanması ayırca sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığının kabulü şeklindeki gerekçenin sözleşme serbestisine aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacı taraf, davalı ile davalının pizza restoranı olarak işlettiği işletmenin davacıya devri konusunda anlaştıklarını, bu aşamada kapora/bağlanma parası olarak banka kanalıyla 30.000,00-TL ödeme yaptığını, işyerinin satın alınması ile ilgili görüşmelere başlandıktan sonra aradaki devir uzlaşma ve anlaşma görüşmelerinin sürmesi nedeniyle kapora/bağlanma parası olarak bu bedeli gönderdiğini, bu bedelin daha sonra uzlaşma bedelinden düşüleceğinin kararlaştırıldığını, söz konusu işletmenin devir bedeli noktasında yapılan görüşmeler sonucunda anlaşma sağlanamadığını, davalıya ödenen kapora bedelinin geri verilmesini istediğini ancak iade edilmediğini iddia ederek alacağının tahsili için davalıya karşı icra takibi başlattığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dosya arasına alınan dekontlarda davacının davalıya ödemeler yaptığı, ödeme açıklamalarının devir için kapora olarak belirtildiği görülmektedir....
Dosya kapsamından taraflar arasında yazılı bir devir sözleşmesi olmadığı, davacı tarafça davalıya ödenen bedeli cayma akçesi olduğuna dair yazılı bir düzenleme olmadığı gibi davalı tarafın bu iddiasını ispat edecek nitelikte dosya kapsamında yeterli delil bulunmadığından bu bedelin TBK 177.maddesi gereğince bağlanma parası-pey akçesi (kapora) olarak kabulünün gerektiği ve taraflar arasındaki aktin feshedildiği de her iki tarafın kabulünde olmakla artık pey akçesinin davalı tarafça davacıya iade edilmesi gerektiği, yerel mahkemece de bu gerekçeyle verilen kararın yerinde olduğu ve davalının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Bu durumda mahkemece davalılara verilmiş olup da davacının inşaatına monte edilmediği gibi iade de edilmeyen kapılar üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp 2011 icra takip yılı itibariyle mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli konusunda rapor alınıp bulunacak miktara 200,00 TL kapora bedeli de eklenmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Simsarlık sözleşmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520-525 maddeleri arasında düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520 maddesinde "simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşme" olarak tanımlanmıştır. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanacağı aynı maddenin 2. Fıkrasında belirtilmiştir. Ayrıca 3. fıkrada Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağı hükme bağlanmıştır....
Taraflar arasında adi satış sözleşmesi imzalandığı ve 50.000,00-TL kapora bedelinin ödendiğini konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince satıcıya ödenen kaporanın tapu devrinin gerçekleşmemesi halinde geri istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Tüm dosya kapsamından; taşınmazların satış işleminin TMK. nun 706, TBK.'nun 237, Tapu Kanunun 26. maddeleri gereğince resmi şekle aykırı yapılmaları durumunda geçersiz sayılacağı tartışmasızdır. Buna göre, taraflar arasında akdedilen 21/06/2022 tarihli sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Geçersiz sözleşme nedeniyle herkes verdiğini geri isteyebilir. Davacının 50.000,00-TL tutarında kaporayı talep edebileceği değerlendirildiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TBK'nın 520/3. maddesinde simsarlık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerektiği belirtilmiş olup yazılı şeklin unsurlarının mevcut olup olmadığının genel hükümlere göre belirlenmesi gerekir. TBK'nın 14. maddesi uyarınca, sözleşmede tarafların imzalarının bulunması şarttır. Diğer yandan, bu belgenin simsarlık sözleşmesi sayılabilmesi için simsarlık sözleşmesinin asli unsurlarını da içermesi gerekir....