WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleştirilen davada davalı ... mirasçıları vekili, 10.03.1989 tarihli adi yazılı satış sözleşmesi uyarınca davalıların murisi ... tarafından ödenen 40.000.000,00TL satış bedelinin denkleştirici adalet kuralı çerçevesinde ulaştığı güncel değerin faizi ile davacılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece asıl davada el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, kal talebinin reddine; karşı davanın temliken tescil istemi yönünden reddine, çoğun içinde az da vardır kuralı gereği binanın asgari levazım değerinin davacılardan tahsili ile davalılara ödenmesine karar verilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 13.03.2019 tarihli 2016/16125 Esas ve 2019/2290 Karar sayılı ilamı ile "Mahkemece temliken tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmasa da tazminat bedelinin belirlenmesi usulü doğru değildir....

    Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz..." şeklindeki düzenleme uyarınca dosyaya sunulan yazılı bir simsarlık sözleşmesi bulunmadığından davacının iddiasını ispatlayamadığı sonucuna varılmış davanın reddine karar verilmesi uygun görülmüş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre: Davanın reddine, Alınması gereken 59,30-TL harcın peşin olarak alınan 151,69-TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 92,39-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine ....

      Tespit edilen kamulaştırma bedelinden bozma öncesi ilk kararla davalılara ödenen 98.920,00 TL'nin mahsubu ile 60.175,00 TL kamulaştırma bedeline dava tarihi olan 09/11/2016 tarihinden 4 ay sonrası olan 10/03/2017 tarihinden karar kesinleşinceye kadar işleyecek yasal faizin davacı kurumdan tahsili ile davalılara ödenmesine, bozma öncesi ilk kararla davalılara ödenen 98.920,00 TL kamulaştırma bedeline dava tarihi olan 09/11/2016 tarihinin 4 ay sonrası olan 10/03/2017 tarihinden ilk karar tarihine kadar işleyecek yasal faizin davacı kurumdan tahsili ile davalılara ödenmesine, tespit edilen kamulaştırma bedelinden bozma öncesi ilk kararla davalılara ödenen 181.904,62 TL'nin mahsubu ile 81.991,35 TL kamulaştırma bedeline dava tarihi olan 09/11/2016 tarihinden 4 ay sonrası olan 10/03/2017 tarihinden karar kesinleşinceye kadar işleyecek yasal faizin davacı kurumdan tahsili ile davalılara ödenmesine, bozma öncesi ilk kararla davalılara ödenen 181.904,62 TL kamulaştırma bedeline dava tarihi olan...

      yatırılması tarihinden itibaren 6 hafta içerisinde satış bedelinin bakiye kısmı olan 2.539.000,00 dolarının devir tarihinden bir önceki güne ilişkin ---- efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının ise - --- adına bir ---- Bankası'ndan verilmiş bloke çek ile tapuda gerçekleştirilecek devir anında ödeneceği, ödemelerin alıcı tarafından satıcıya ve satıcının göstermiş olduğu üçüncü kişiye usulüne ve süresine uygun şekilde gerçekleştirmiş olması koşuluyla, yedieminin kapora olarak kendisine ödenen 250.000,00 doları tapuda gerçekleştirilecek devir anında satıcıya ödeyeceği, satış bedelinin usulüne ve protokolün 3.2. maddesinde belirtilen süresine uygun olarak ödenmemesi nedeniyle satıcının protokolü feshetmesi halinde, alıcının kapora olarak ödenen 250.000,00 doların kendisine iadesinden gayri kabili rücu feragat ettiği ve bu tutarın yediemin tarafından satıcıya verilmesini peşinen kabul ve taahhüt ettiği, satıcının gayrimenkulün satışından vazgeçmesi veya protokolde belirtilen hüküm...

        . - K A R A R - Davacı vekili,müvekkilinin davalıların sahibi olduğu oto galerisinden harici sözleşme ile araç satın aldığını, araç bedelinin 13.000 USD olduğunda anlaşmaya varılıp, bu bedel karşılığı üç adet bono verdiğini aracın tesliminden sonra aracı servise götürüp 516 USD ve 302.50 YTL tutarında bakım yaptırdığını, 3.000 USD tutarlı bono ödendikten sonra diğer borcun ödenemeyeceği anlaşılınca davalılarla yapılan anlaşma gereği aracın ve harici satım sözleşmesinin davalılara iade edildiğini, davalıların ödenen bedel ile diğer iki bonoyu iade edeceklerini söyledikleri halde iade etmeyip, ellerinde olan her biri 5000 USD bedelli iki bono ile icra takibine giriştiklerini, icraya konu senet bedellerinin haciz nedeniyle ödenmek zorunda kalındığını, davalılardan aracın davacı adına tescilinin yapılması isteminden sonuç alınamadığını ödenen paranın iadesi için girişilen icra takibine de itiraz edildiğini belirterek, davalılara ödenen 4.566 USD ile 18.559.20 YTL ‘nin ödeme tarihinden işleyecek...

          , davacının kapora vermesi üzerine; özellikle yaz dönemi itibariyle bodrum gibi turistik bölgede yer alan ve son derece rağbet gören taşınmazın, üçüncü kişilere satılamadığı gibi taşınmazda oturan mevcut kiracının da çıkarıldığını, bu sebeple müvekkilinin uğradığı tüm zararların kaporadan karşılanması, bakiye zarardan ise davacının sorumlu tutulması gerektiğini, ayrıca başka bir alıcının taşınmazı satın almak için çok daha yüksek bir bedel olan650.000,00 USD teklif etmesine rağmen davacıdan kapora alındığı için bu teklifin reddedildiğini, davacı tarafından kapora iadesine ilişkin yasal şartların oluşmadığını, müvekkile davacı tarafından ödenen kapora bedelinin tbk madde 178 hükmünde düzenlenen cayma parası olarak verildiğinden olduğundan iadesi talep edilemeyeceğini, davacıya müvekkilinin maliki olduğu taşınmazın gösterildiğini, farklı bir taşınmazın asla gösterilmediğini, davacı tarafın sadece bağımsız bölüm numarasının farklı olduğuna dayanarak satıştan vazgeçtiğini, bu sebeple müvekkilinin...

          Tüm dosya kapsamından; davacı emlakçı ile davalılar (alıcı ve satıcı) arasında taşınmaz satışı için 01/08/2019 tarihinde simsarlık sözleşmesi imzalandığı, davalıların aralarında taşınmazın satış işlemini yapmayıp vazgeçtikleri, davacı emlakçınında sözleşmenin 12.maddesi gereğince; "Alıcı ve Satıcı her ne sebeple olursa olsun vazgeçmeleri halinde emlak ofisi ve danışmana 25.000,00 TL ödeyecekler taahhüt etmişlerdir." davalılardan vazgeçmeden kaynaklı ücret alacağını talep ettiği somut uyuşmazlıkta, 6098 sayılı TBK’nun 520. maddesi uyarınca, simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Simsarlık ücretini talep hakkı, hemen simsarlık sözleşmesinin kurulmasıyla doğmaz....

            Davaya konu senedin taraflar arasında imzalanan 13.01.2020 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi nedeniyle kapora olarak verildiği ve 3502 sayılı yasanın 4.maddesinin 5. Bendi kapsamında tüketici senedi niteliğinde olduğu , 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki yasanın 3/k bendinde tüketici " ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi " , ayni yasanın 3/l bendinde tüketici işlemi " Mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gercek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi" olarak tanımlanmıştır....

              Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.09.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli işyeri kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin 1.000,00 TL olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı vekili bu kira sözleşmesine dayanarak tahliye talepli olarak başlattığı icra takibinde 2020 yılı Eylül ve Aralık ayları arası aylık 1.100,00 TL den toplam 4.400,00 TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri davalı borçlulara 28.12.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlular 29.12.2020 tarihinde borca itiraz etmiştir. Kural olarak, kira ilişkisinin varlığı ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunun ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer. Davalı borçlu depozito ve peşin ödenen kira bedelinin mahsubunu ileri sürmüş ise de; taşınmaz tahliye edilmeden bu bedellerin mahsubu yapılamaz....

              Davacı yanında sigortalı çalıştığı dava dışı firmaya ait dairenin davalıya satıldığını ve bu konuda sözleşme bulunduğunu,kendisine ödenen kapora bedelinin ise zararları nedeniyle iade edilemeyeceğini belirtmekle,adi şekilde yapılan taşınmaz satış sözleşmesi gereği resmi şekilde yapılmayan bu sözleşmenin geçerli olmadığı,davalının ise sebepsiz zenginleşme gereği aldığı kapora bedelini iade etmek zorunda olduğu,taşınmaz maliki dava dışı şirket olduğundan davacının zaten taşınmazla ilgili kira alacağı da dahil bedel talebinde bulunamayacağı gibi,sebepsiz zenginleşmede tarafların aldıklarını geri vermesi yanında alınan bedel için faiz ve kira yada ecrimisil istenilemeyeceğinden, davacının takipte borçlu olması ve davanın ispatlanamadığı açıktır.Ayrıca tedbirle davalının alacağına ulaşması geciktiğinden mahkemece davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu