Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

isabet eden 20.07.2022 tarihinde davalı "Şirket" tarafından, davacıya "PROTOKOL ÖDEMESİ İADESİ” açıklaması ile 150.000,00-USD bedelli kısmi bir iade gerçekleştirildiğini, ancak bakiye bedel olan 150.000,00-USD kapora bedelinin, davalılar tarafından iade edilmediğini, bakiye kapora bedelinin iade alınmaması üzerine davacı tarafından davalılara Üsküdar 41....

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağına ilişkin olup; davacı, davalı ... şirketinin gösterdiği bir taşınmazın alım satımına ilişkin sahibi olarak zannedilen dava dışı 3. kişi ile yaptığı gayrimenkul alım-satım sözleşmesinin beğendiği ve gösterilen daire sahibi ile yapılmadığını, beğendiği daireyi davalı aracılık yapmadan kendisinin asıl sahibine ulaşarak satın aldığını ve bu nedenle davalının arcılık yaptığı sözleşmenin geçersiz olduğunu, verdiği 5.000,00 TL simsarlık ücretinin iadesini talep etmiştir. Simsarlık sözleşmesi TBK’nun 520. maddesinde “simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir.” TBK md 521/1 ‘e göre “Simsarın aracılık ettiği asıl sözleşmenin ... sahibi ile üçüncü kişi alıcı arasında kurulması gerekir.”...

      -TL ödendiği, davalının sözleşme şartlarını yerine getirmemesi sonucunda davacının ödenen bedelin davalıdan tahsili amacıyla yaptıkları icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle dava açtığı, dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca bu tür davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 5. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        GEREKÇE: Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili istemine ilişkindir. TBK'nın 520. maddesi uyarınca; simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı bir sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Dolayısıyla yazılı olması, sözleşme için geçerlilik şartıdır. Yazılı olmayan ve bu nedenle geçerli olmayan bir sözleşmeye dayanılarak ücret istenebilmesi ise mümkün değildir. Somut olayda taraflarca imzalanmış yazılı bir simsarlık sözleşmesi bulunmamaktadır....

          Davacı vekili 27.06.2012 tarihli ıslah dilekçesinde; müvekkilinin harici gayrimenkul satış sözleşmesi nedeni ile davalılara 24.000,00 TL ödediğini, ödünç olarak 6.000,00 TL borç para verdiğini, uğranılan zarara karşılık 2.000,00 TL tazminat istediklerini, 24.000,00 TL'yi 14.092,00 TL artırarak bilirkişi tarafından denkleştirici adalet ilkesi uygulanmak suretiyle hesaplanan 38.092,00 TL'ye; 2.000,00 TL maddi tazminat talebini 26.000,00 TL artırarak 28.000,00 TL'ye çıkardıklarını beyan etmiştir. Davalı taraf duruşmalara katılmamış, cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki geçersiz sözleşmenin tarafının davalı ... olduğu, davacıdan parayı ...'in aldığı, olayda diğer davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; davalı ...'e ödenen 24.000,00 TL'nin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca hesaplanan karşılığı olan 38.092,00 TL tazminatın davalı ...'den tahsiline; fazlaya ilişkin ist... reddine; davalı ......

            Varsa yapılan ödemenin taraflar arasında ihtilaf konusu bulunmayan sözlü tellallık sözleşmesi kapsamında verildiği kabul edilmektedir. Yargıtay13. Hukuk Dairesinin 2015/19626 Esas- 2016/14059 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesi yazılı olarak düzenlenmediği için geçersiz olduğu ve bu kapsamda ödenen bedel de olmadığına göre iade edilecek bir meblağ da bulunmamaktadır (İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi, T:17/11/2022, E: 2020/1639, K: 2022/1707). Dava dosyamıza sunulan 26/07/2022 tarihli raporda; TBK'nın 520/f.3....

              Kat 5 numaralı bağımsız bölüm'' nitelikli taşınmazı davacıya 801.000 TL karşılığında satmayı taahhüt ettiğini,davacı tarafından davalıya elden 10.000 TL kapora verildiğini,davalı tarafça kaparo bedelinin az olduğu gerekçesiyle yine para istenildiği, bu sefer yine davacı tarafından davalının hesabına 17.09.2021 tarihinde 15.000 TL daha gönderildiğini, davalı tarafın taşınmazı satmaktan vazgeçtiğini şifahen davacıya bildirdiğini,bu kez davalıya sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmesi amacıyla 22.10.2021 tarihinde ihtarname gönderildiğini,taşınmaz devri yapılmadığından davalıya 10.000 TL ile ilave 15.000 TL olmak üzere gönderilen 25.000 TLnın tahsili yönünden Bakırköy 9. İcra Müd. 2021/14112 E....

              Emsal Yargıtay kararlarına göre akdi yapanlardan birisi tarafından, önceden diğerine ödenen pey akçesi (kapora) veya cayma akçesi de ceza şartı gibi borcu kuvvetlendirmeye yarayan fer'i bir şarttır; bu bakımdan esas akit geçerli olmadığında fer'i şart da geçersizdir. Geçerli olmayan bir akit dolayısıyla ödenmiş bulunan pey akçesinin (kaporanın) geri verilmesi, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince istenebilir. (Yargıtay 3 HD 2017/1137 E, 2018/11653 K, 15/11/2018) Sözleşmenin yukarıdaki açıklamalara göre değerlendirilmesinde; cayma akçesini satış bedelinden düşeceğini kabul ettiği şeklindeki düzenlemeye göre, davacı tarafça ödenen 200.000,TL pey akçesi yani kapora olduğu sonucuna varılmıştır....

                Emsal Yargıtay kararlarına göre akdi yapanlardan birisi tarafından, önceden diğerine ödenen pey akçesi (kapora) veya cayma akçesi de ceza şartı gibi borcu kuvvetlendirmeye yarayan fer'i bir şarttır; bu bakımdan esas akit geçerli olmadığında fer'i şart da geçersizdir. Geçerli olmayan bir akit dolayısıyla ödenmiş bulunan pey akçesinin (kaporanın) geri verilmesi, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince istenebilir. (Yargıtay 3 HD 2017/1137 E, 2018/11653 K, 15/11/2018) Sözleşmenin yukarıdaki açıklamalara göre değerlendirilmesinde; cayma akçesini satış bedelinden düşeceğini kabul ettiği şeklindeki düzenlemeye göre , davacı tarafça ödenen 200.000,TL pey akçesi yani kapora olduğu sonucuna varılmıştır....

                KARAR Davacı, harici sözleşmeyle davalıdan araç satın aldığını, satış bedeli olarak davalıya 200 TL kapora ile 4800 USD ödeme yaptığını, davalının aracın devrini vermediği gibi ödenen bedelleride iade etmediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yaptığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, yapılan takibe vakı haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınmasını talep etmiştir. Davalı, harici sözleşmeye konu edilen aracı 22.000 TL ye sattığını, 200 TL kapora ile 4800 USD ve 15000 TL bedelli çek aldığını, çeki tahsil edemediği için devrini vermediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasındaki araç satışı ile ilgili sözleşme 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20/D maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir ve tarafları bağlamaz....

                  UYAP Entegrasyonu