DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava yükleniciden konut satımı nedeniyle fazla ödenen satım bedelinin iadesi, taşınmaz için yapılan masrafların tahsili; birleşen dava, harici satım sözleşmesinin geçersizlik nedeniyle iptali ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın reddi üzerine hüküm davacı vekilince dava dilekçesindeki gerekçelerle istinaf edilmiştir. Taraflar arasında taşınmaz alımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu tarafların kabulündedir. 24/07/2018 tarihli satış sözleşmesi ile 24 ada 19 parselde kayıtlı 2....
KARAR Davacı, haricen düzenlenen ve imzasını ihtiva etmeyen satış sözleşmesine istinaden davalının kendisi aleyhinde toplam 108556,19 TL için icra takibi yaptığını ve takipten bankadaki hesabına haciz konulunca haberdar olduğunu, oysaki davalıdan aldığı 50.000 Dolar kapora karşılığı olarak 104620 TL.ni davalının banka hesabına havale ettiğini, davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tesbitini istemiştir. Davalı, davacıdan arsa satın almak için anlaşıp 50.000 Dolar kapora ödediklerini, davacının satıştan vazgeçip kaporayı da iade etmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
-TL (sözleşme şartı) kapora bedelinin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....
KARAR Davacı, harici sözleşmeyle davalıdan araç satın aldığını, satış bedeli olarak davalıya 200 TL kapora ile 4800 USD ödeme yaptığını, davalının aracın devrini vermediği gibi ödenen bedelleride iade etmediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yaptığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, yapılan takibe vakı haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınmasını talep etmiştir. Davalı, harici sözleşmeye konu edilen aracı 22.000 TL ye sattığını, 200 TL kapora ile 4800 USD ve 15000 TL bedelli çek aldığını, çeki tahsil edemediği için devrini vermediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasındaki araç satışı ile ilgili sözleşme 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20/D maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir ve tarafları bağlamaz....
Bilindiği üzere Simsarlık sözleşmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520-525 maddelerinde düzenlenmiştir. TBK m. 520 hükmüne göre; “Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.” denilmektedir. Davacı, davalı ile dava dışı -------- arasında akdedilen sözleşmeye aracılık ettiğini belirtmekle, esasen simsarlık faaliyetinde bulunduğunu iddia etmektedir. TBK m. 520/3 hükmünde de belirtildiği üzere, taşınmazlar konusundaki sözleşmeleri haricinde simsarlık sözleşmesinin yazılı olarak yapılması geçerlilik koşulu değildir....
c) Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı TBK’nın 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı BK m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli değildir. Simsarlık sözleşmesi vekâlet sözleşmesinin, konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK’nın 520/2. maddesinde (BK m. 404/2) "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir. Simsarlığın önem ve yararı şu şekilde açıklanmaktadır: Bir akdin yapılması için tarafların birbirleriyle buluşmaları lazımdır....
GEREKÇE: Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili istemine ilişkindir. TBK'nın 520. maddesi uyarınca; simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı bir sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Dolayısıyla yazılı olması, sözleşme için geçerlilik şartıdır. Yazılı olmayan ve bu nedenle geçerli olmayan bir sözleşmeye dayanılarak ücret istenebilmesi ise mümkün değildir. Somut olayda taraflarca imzalanmış yazılı bir simsarlık sözleşmesi bulunmamaktadır....
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasındaki emlak komisyon sözleşmesi kapsamında davalının davacı adına tahsil edildiği iddia olunan cayma bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir. ----.Tüketici Mahkemesinin---- K. Sayılı 11/05/2022 tarihli kararı ile verilen görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiştir. Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen ----- İcra Müdürlüğü' nün ------sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından 09/08/2021 tarihli satışa aracılık yetkilendirme sözleşmesine istinaden davacıya ait taşınmazın satışı davacı adına alınan kapora-cayma 10.000,00 TL olan alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/21 Satış dosyasıyla yapıldığını; yani sözleşmeye konu yerin ifrazı yapılmadan mahkeme eliyle satıldığını; dava dilekçesinde belirtildiği üzere rızai taksim sözleşmesi yapılmadığını; davacı ile davalı arasında simsarlık sözleşmesi imzalanmadığını; simsarlık sözleşmesinin yazılı şekil şartının gerçekleşmediğini; davalının Peka Enerji Makine Turizm İnşaat Mühendislik Lojistik Petrol Ürünleri Pazarlama Sanayi Ticaret A.Ş. ile yaptığı anlaşmanın davacı ile bir ilgisinin bulunmadığını; iş bu şirketi Remziye YALÇINÖZ'ün bulduğunu; davalının onun aracılığıyla haberdar olduğunu; kabul etmemekle beraber davacının Peka şirketiyle davalı adına anlaşmış olması veya kaparo almış olmasının davalıyı bağlayan bir durum olmadığını; zira simsarlık sözleşmesi olmamasına rağmen davacının davalının rızası olmadan işlem yapmasının davalıyı bağlamadığını; kaldı ki davalının Peka şirketiyle iletişime davacı vasıtasıyla geçmediğini; ifrazı istenen taşınmazın Kocaeli 2....
Tellallık (simsarlık) sözleşmesi mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 404-409 maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520-525 maddeleri arasında düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/1. maddesinde simsarlık sözleşmesi "...simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Bu hüküm, mehaza uygun olarak, "Simsarlık, simsarın bir ücret karşılığında, ya diğer tarafa bir sözleşmenin kurulması fırsatını göstermeyi ya da ona bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmeyi borçlandığı bir sözleşmedir" şeklinde anlaşılmalıdır. Simsarlık sözleşmesinin unsurları şu şekildedir: a) Simsarlık ilişkisinin tarafları simsar ile iş sahibidir ve simsar, iş sahibi için, konusu özel olarak belirlenmiş bir vekalet edimi üstlenmiştir....