kapora bedelinin alıcıya devredileceğinin kararlaştırıldığını ; kapora bedelinin davalıdan tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına , davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
b)Simsarlık faaliyetinin konusu, çeşitli işlere ilişkin sözleşmelerin kurulması hususunda aracılık etmektir. Bu aracılık faaliyeti, bir sözleşme kurma fırsatı vermek şeklinde olabileceği gibi bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmek şeklinde de olabilir. Simsarın kural olarak iş sahibini temsil yetkisi yoktur; fakat sözleşme ile kendisine bu yetki verilebilir. c)Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki TBK. m. 520/3(BK m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Simsarlık faaliyeti sonucu kurulacak sözleşme (asıl sözleşme), herhangi bir nitelikte sözleşme olabilir....
Dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında simsarlık sözleşmesi yazılı olarak geçerli bir şekilde kurulmuştur. Adi yazılı simsarlık sözleşmesi geçerli olup sözleşmenin imzalanmasıyla simsarın davacı alıcıya karşı ücrete hak kazanacağı sözleşmenin 2. maddesinde kararlaştırılmıştır. Davalı, satım sözleşmesinden kendisi vazgeçmiş olup, vazgeçmesine ilişkin haklı sebep ortaya koyamadığı anlaşılmakla 5. maddedeki ceza koşulunu ödemekle yükümlüdür. Ancak davacının burada sorumlu olduğu miktar sözleşmenin 2. maddesindeki %3 komisyon ücretidir. Zira yukarıda da belirtildiği gibi, sözleşmede satıcının imzası bulunmayıp, davalı ile dava dışı satıcı arasında simsarlık ilişkisi kurulmamıştır. Yani, davalı simsar, dava dışı satıcıyla arasında geçerli bir simsarlık ilişkisinin bulunduğunu ve satıcıya karşı da sözleşmenin 1. maddesi uyarınca ücrete hak kazandığını kanıtlayamamıştır....
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan ve dosyaya delil olarak sunulan 27.09.2017 tarihli, " Gayrımenkul Görme ve Hizmet Bedeli Sözleşmesi" başlıklı belge ile davalıya simsarlık hizmetine konu taşınmazın satışı için gösterildiğini, satış bedelinin 1.500,00TL olduğunu, sözleşmenin davacı ve davalı tarafından imzalandığını, buna göre taraflar arasında geçerli bir simsarlık sözleşmesi bulunduğunu, ancak davacının taşınmazı kendisini devreden çıkararak malikinden satın alındığını ileri sürerek, sözleşme uyarınca %3 + KDV simsarlık ücretine hak kazandığını ileri sürmüştür. Simsarlık ücret alacağının doğması için öncelikle geçerli bir tellallık sözleşmesinin bulunması gerekir. Çünkü, TBK'nın 520/3. maddesi uyarınca, taşınmazlara ilişkin simsarlık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olması geçerlilik şartıdır. Bu maddede öngörülen yazılı şekil, geçerlilik şartı olup bu şarta uyulmadan yapılan tellallık sözleşmesi geçersizdir....
ya ödediği 20.000,00 TL kapora bedelini talep edebileceği, cezai şart bedelini isteyemeyeceği kanaatine varılarak; davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK'nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/392 Esas, 2019/335 Karar sayılı, 09.04.2019 tarihli kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına; davanın davalılardan ... yönünden kısmen kabulü ile 20.000,00 TL kapora bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davanın, davalı ......
- K A R A R - Davacı vekili, davalıya ait dal ruhsatının devri konusunda taraflar arasında anlaşma sağlandığını, kapora olarak 50.000 TL ödeme yapıldığını, davalının devire yanaşmaması nedeniyle ihtarname ile kaporanın iadesini istendiğini, sonuç alınamaması üzerine yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, anlaşmada belirtilen sürede davacı tarafından satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, kapora olarak gönderilen paranın cayma parasına dönüştüğünü belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir....
Maddesine göre simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Simsar ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Ücret için sözleşmenin yapılması ile simsarlık faaliyeti arasında doğrudan bağ bulunması gerekir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedelinin iadesi ile manevi tazminatın tahsili talebinden ibarettir....
Taraflar arasında sözlü olarak harici taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığı, sözleşme uyarınca kararlaştırılan 45.000,00 TL kapora bedelinin, davacı tarafından davacı satıcıya banka havalesi ile ödendiği, davacının taşınmazın satışından vazgeçtiği, satışın gerçekleşmediği her iki tarafın da kabulündedir. Bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davaya konu taşınmaz satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Harici satış sözleşmesi geçersiz olduğundan, karşı davalı- satıcı aldığı kaportayı iade yükümlüdür. Yargıtay'ın yukarıdaki emsal kararında ve benzer konularla ilgili diğer kararlarında da belirtildiği gibi, harici satış sözleşmesi geçersiz olduğundan, satıcı-davalı aldığı kaporayı iade ile yükümlüdür....
nin davaya dahil edildiğini, bu durumun yasal olmadığını, davacı tarafın mahkemeye sunmuş olduğu ve kira sözleşmesi başlıklı belgede taşınmazın kira bedeline ilişkin bir yazı olmadığını, sözleşmenin 1. Maddesinde kira bedeli yazılması gerekirken bu maddedeki kira bedeline ilişkin bölümün boş bırakıldığını, 2. madde ise peşin olarak ödenen kaparoya ilişkin olduğu açık ve net olduğunu, burada ödenen peşin kapora bedeli yazıldığını, sözleşmenin 2. Maddesindeki bu kapora bedeli, yanlış bir yorumla aylık kira bedeli olarak kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin yanlış olduğunu, taşınmazın hangi süre ile ve hangi kira bedeli ile kiraya verildiği sözleşmeden anlaşılabilir olmadığını, bu hususta tamamlayıcı bir delil de sayın mahkemeye sunulmadığına göre davacının davasını isbat edemediğini bu sebeple davanın reddi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....