Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tellallık (simsarlık) sözleşmesi mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 404-409 maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520-525 maddeleri arasında düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/1. maddesinde simsarlık sözleşmesi "...simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Bu hüküm, mehaza uygun olarak, "Simsarlık, simsarın bir ücret karşılığında, ya diğer tarafa bir sözleşmenin kurulması fırsatını göstermeyi ya da ona bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmeyi borçlandığı bir sözleşmedir" şeklinde anlaşılmalıdır. Simsarlık sözleşmesinin unsurları şu şekildedir: a) Simsarlık ilişkisinin tarafları simsar ile iş sahibidir ve simsar, iş sahibi için, konusu özel olarak belirlenmiş bir vekalet edimi üstlenmiştir....

    Uyuşmazlık, davacının takip konusu bonodan dolayı simsarlık sözleşmesi kapsamında sorumlu olup olmadığı, simsarlık sözleşmesinin geçerli olup olmadığı ve kararın usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. TBK'nın 520/3 maddesinde simsarlık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerektiği belirtilmiş olup yazılı şeklin unsurlarının mevcut olup olmadığının genel hükümlere göre belirlenmesi gerekir. TBK'nın 14. maddesi uyarınca, sözleşmede tarafların imzalarının bulunması şarttır. Diğer yandan, bu belgenin simsarlık sözleşmesi sayılabilmesi için simsarlık sözleşmesinin asli unsurlarını da içermesi gerekir. Bu hukuki açıklamalara göre somut olaya gelindiğinde; davalının simsarlık sözleşmesi olarak dayandığı sözleşmenin simsarlık sözleşmesinin unsurlarını taşıdığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede mülk sahibinin imzasının bulunmamasının simsarlık sözleşmesinin geçerliliğine etkisi yoktur....

    c) Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı TBK’nın 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı BK m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli değildir. Simsarlık sözleşmesi vekâlet sözleşmesinin, konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK’nın 520/2. maddesinde (BK m. 404/2) "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir. Simsarlığın önem ve yararı şu şekilde açıklanmaktadır: Bir akdin yapılması için tarafların birbirleriyle buluşmaları lazımdır....

    İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasındaki emlak komisyon sözleşmesi kapsamında davalının davacı adına tahsil edildiği iddia olunan cayma bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir. ----.Tüketici Mahkemesinin---- K. Sayılı 11/05/2022 tarihli kararı ile verilen görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiştir. Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen ----- İcra Müdürlüğü' nün ------sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından 09/08/2021 tarihli satışa aracılık yetkilendirme sözleşmesine istinaden davacıya ait taşınmazın satışı davacı adına alınan kapora-cayma 10.000,00 TL olan alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....

      DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava yükleniciden konut satımı nedeniyle fazla ödenen satım bedelinin iadesi, taşınmaz için yapılan masrafların tahsili; birleşen dava, harici satım sözleşmesinin geçersizlik nedeniyle iptali ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın reddi üzerine hüküm davacı vekilince dava dilekçesindeki gerekçelerle istinaf edilmiştir. Taraflar arasında taşınmaz alımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu tarafların kabulündedir. 24/07/2018 tarihli satış sözleşmesi ile 24 ada 19 parselde kayıtlı 2....

        Simsarın kural olarak iş sahibini temsil yetkisi yoktur; fakat sözleşme ile kendisine bu yetki verilebilir. c) Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Simsarlık faaliyeti sonucu kurulacak sözleşme (asıl sözleşme), herhangi bir nitelikte sözleşme olabilir....

          c) Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı TBK’nın 520/3. maddesi taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli değildir. Simsarlık sözleşmesi vekâlet sözleşmesinin, konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK’nın 520/2. maddesinde "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir. Simsarlığın önem ve yararı şu şekilde açıklanmaktadır: Bir akdin yapılması için tarafların birbirleriyle buluşmaları lazımdır. Fakat bu buluşma her zaman kolay bir şekilde olmaz; hatta çoğu zaman bazı zorluklarla karşılaşılabilir....

            Bu durumda mahkemece, ... dışındaki davalılara satış bedelinin ödendiği yazılı belge ile kanıtlandığından ödenen bedelin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmelidir. Davacının ikinci kademedeki satış bedelinin tahsili isteği yönünden de ret kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek haline yatırana iadesine, 15.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Şirketi arasında tellallık sözleşmesi akdedildiği, satışın gerçekleşmesi şartıyla katılanın sözleşme de kararlaştırılan satış bedeli üzerinden %3+KDV komisyon ödeme borcu altına girdiği, taşınmazın satış temsilcisi sanık ... tarafından tanıtım, pazarlama işleri üstlenilerek, 22/03/2011 tarihli ön satım, emlak komisyonculuğu ve kapora sözleşmesi ile 215.000 TL bedelle tanık.....’a satımı konusunda anlaşıldığı ve sanık ...’un 3.000 TL kapora aldığı, sanıkların katılana gerçek satış bedelini söylemeyip gayrimenkulü 200.000 TL’ye sattığını söyleyerek müştekinin hesabına 200.000 TL bedelin yatırılmasını sağladıktan sonra, bunun içinden komisyon bedeline mahsuben 5.000 TL’yi aldığı ve tanık (alıcı).....’dan ise 12.000 TL'yi haricen tahsil ettiği; sanıkların 12.389 TL'lik haksız kazanç sağladığı ve bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği ol...a; Müşteki ile ... Yatırım danışmanlık Ticaret Ltd....

                müvekkiline ödediği simsarlık ücretini iade istemesinin hakkaniyete aykırı olduğu, söz konusu satışın gerçekleşmemesinin tek sebebinin, davacı tarafından satış bedelinin ödenmemesi olduğu, davalı müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığı, satış için tapu devri işlemleri haricinde tüm hizmetlerin yerine getirildiğinin açık olduğu, bir diğer önemli hususun ise; müvekkilinin ücrete hak kazanır şekilde .......

                  UYAP Entegrasyonu