Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalıya kapora bedelinin ödendiğini,buna rağmen taşınmaz satış işleminin yapılmadığını belirterek, kapora bedelinin tamamının iadesi gerekirken kısmen kabule ilişkin mahkeme kararının yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

TBK'nın 14. maddesi uyarınca, sözleşmede tarafların imzalarının bulunması şarttır, ancak, imzalı bu belgenin simsarlık sözleşmesi sayılabilmesi için simsarlık sözleşmesinin asli unsurlarını da içermesi gerekir. Simsarlık sözleşmesinin meydana gelmesi için tarafların simsar tarafından gerçekleştirilmesi gerekli faaliyetin türü (kapsamı), bu faaliyet sonucunda kurulacak sözleşmenin konusu ve niteliği ve simsara ücret ödenmesi konusunda anlaşmış olmaları gerekir (Dr. Cevdet Salih ŞAHİNİZ, Türk Borçlar Hukukunda Gayrimenkul Tellallığı (Emlak Komisyonculuğu- Emlak Danışmanlığı) Sözleşmesi, Beta Yayınevi, İstanbul 2002, s.12). Somut olayda; uyuşmazlığa konu gayrimenkul görme formu üzerindeki 2 adet paraf imzanın davalı ...'ye aidiyeti yönünde imza incelemesi yapılmış ilk alınan raporda, imzaların yüksek ihtimalle davalı ... ...'...

    Davacı/kiracı tarafından davalı/mal sahibi aleyhinde 14.04.2014 tarihinde başlatılan icra takibi ile işbu Protokol başlıklı belgeye istinaden ödenen 9.000-tl kapora bedelinin faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş, davalı/mal sahibi borca itiraz ederek borcu kabul etmediğini, aksine protokol şartlarına uymayan alacaklının kendisini zarara uğrattığını bildirmiştir. T.B.K. nun 177. maddesinde ‘’Bağlanma parası; sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel adet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.’’ şeklinde, T.B.K. nun 178. maddesinde ‘’Cayma parası: Cayma parası kararlaştırılmışa, taraflardan her biri sözleşmeden caymaya yetkili sayılır. Bu durumda parayı vermiş olan cayarsa verdiğini bırakır, almış olan cayarsa aldığının iki katını geri verir.’’ şeklinde tanımlanmıştır....

      Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki dinlenme tesisi kira sözleşmesi kapsamında kapora bedeli olarak ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 6. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 29.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        T6 T4 tarafından atılan imzaya, borçlular tarafından ayrıca ve açıkça itiraz edilmediğinden bu belge, İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olduğu gibi davalılar vekili tarafından ilk derece yargılamasına sunulan 19/12/2019 tarihli dilekçesinde esasa ilişkin beyanlar bölümünde taraflar arasında imzalanan takip dayanağı sözleşme ve sözleşme uyarınca 20.000 TL kapora bedelinin alındığı kabul edilerek, sözleşmeyi davacının yerine getirmekten kaçınması nedeniyle kapora bedelini iadesini talep edemeyeceğini ileri sürmüştür....

        Noterliğinin 29.12.2016 tarihli ihtarlarıyla feshedildiğini, fesih bildirimi sonrası dava dışı kiralayanlar ile davacı arasında 13.01.2017 tarihli sulh ve ibra protokolü ile kiracı tarafından ödenen kira bedeli, güvence bedeli ve kiralanan taşınmazlara yapılan masrafların müvekkiline iade edildiğini, ancak kiralama nedeniyle ödenen komisyonun doğrudan emlakçıdan talep edilebileceğinin kararlaştırıldığını, kiralayanlar ile müvekkilinin sözlü ihtarlarına rağmen komisyon bedelinin iade edilmemesi üzerine keşide edilen Üsküdar 1. Noterliğinin 26.01.2017 tarihli ihtarla haksız şekilde tahsil edilen komisyonun iadesinin istenildiğini, ihtarın tebliğine rağmen komisyonun iade edilmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 16....

        Noterliğinin 29.12.2016 tarihli ihtarlarıyla feshedildiğini, fesih bildirimi sonrası dava dışı kiralayanlar ile davacı arasında 13.01.2017 tarihli sulh ve ibra protokolü ile kiracı tarafından ödenen kira bedeli, güvence bedeli ve kiralanan taşınmazlara yapılan masrafların müvekkiline iade edildiğini, ancak kiralama nedeniyle ödenen komisyonun doğrudan emlakçıdan talep edilebileceğinin kararlaştırıldığını, kiralayanlar ile müvekkilinin sözlü ihtarlarına rağmen komisyon bedelinin iade edilmemesi üzerine keşide edilen Üsküdar 1. Noterliğinin 26.01.2017 tarihli ihtarla haksız şekilde tahsil edilen komisyonun iadesinin istenildiğini, ihtarın tebliğine rağmen komisyonun iade edilmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 16....

        Taraflar arasında sözlü olarak harici taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığı, sözleşme uyarınca kararlaştırılan 20.000,00 TL kapora bedelinin, davacı tarafından davacı satıcıya banka havalesi ile ödendiği, davacının taşınmazın satışından vazgeçtiği, satışın gerçekleşmediği her iki tarafın da kabulündedir. Bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davaya konu taşınmaz satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Yargıtay'ın yukarıdaki emsal kararında ve benzer konularla ilgili diğer kararlarında da belirtildiği gibi, harici satış sözleşmesi geçersiz olduğundan, satıcı-davalı aldığı kaporayı iade ile yükümlüdür....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.  1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, simsarlık sözleşmesinden doğan komisyon bedeli ve cezai şartın tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davacı emlakçı ile davalı arasında imzalanan sözleşmeler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 520. maddesindeki (Eski BK md 404.) şartlara uygun geçerli bir simsarlık sözleşmesidir. Simsarlık sözleşmesi, simsar ile bu sözleşmeyi imzalayan kişi arasında hak ve borç doğuran bir sözleşmedir. Öyle olunca davalı, şartların gerçekleşmesi halinde, davacıya karşı sözleşme ile yükümlendiği ücretten sorumludur....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/2145 sayılı dosyasındaki davanın kısmen kabulüne satış bedelinin %2'si 3.360,00 TL komisyon ücretinden 1.050,00 TL emlakçıya verilen bedelin tenzili ile 2.310,00 TL'ye yönelik itirazın iptaline, alacak yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatının reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 2012/20509-2013/1436 1-Davacı, davalılarla yapılan sözleşme gereğince satın almak istediği taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğundan, bankanın kredi vermediğini ileri sürerek,bankaca alınan ekpertiz ücreti ile kapora olarak verdiği bedelin tahsili için başlattığı icra takibine haksız itiraz edildiğinden bahis ile itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır.Davalılar, davanın reddini dilemiş, davalı ... komisyoncusu ise komisyon bedelinin tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemi ile birleşen davayı açmıştır.Mahkemece,asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arısında yapılan "taşınmaz Ön satış ve...

            UYAP Entegrasyonu