ın teklifini kabul ederek, onun yerine ... ile simsarlık sözleşmesi yapması ve buna yönelik Eskişehir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen simsarlık ücretini alması nedeniyle davalıdan 18.07.2011 tarihli simsarlık sözleşmesi kapsamında komisyon ücreti talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi: 10. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. UYUŞMAZLIK 11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan 18.07.2011 tarihli simsarlık sözleşmesinin 5. maddesi dikkate alındığında, davacının ayrıca dava dışı ... ile imzaladığı simsarlık sözleşmesi ve sonrasında taşınmazların 26.07.2011 tarihinde dava dışı ...’ın sahibi olduğu şirkete satışının yapılması karşısında, davacının davalıdan vazgeçme nedeniyle ücrete hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12....
Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı TBK’nın 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı BK m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli değildir. Simsarlık sözleşmesi vekâlet sözleşmesinin, konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK’nın 520/2. maddesinde (BK m. 404/2) "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir. Simsarlığın önem ve yararı şu şekilde açıklanmaktadır: Bir akdin yapılması için tarafların birbirleriyle buluşmaları lazımdır. Fakat bu buluşma her zaman kolay bir şekilde olmaz; hatta çoğu zaman bazı zorluklarla karşılaşılabilir....
c) Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı TBK’nın 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı BK m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli değildir. Simsarlık sözleşmesi vekâlet sözleşmesinin, konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK’nın 520/2. maddesinde (BK m. 404/2) "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir. Simsarlık sözleşmesi, simsar ile iş sahibi arasında haklar ve borçlar meydana getirmektedir. Kanunun 521- 525. maddeleri arasında sadece simsarın ücret alacağı düzenleme konusu yapılmıştır....
O nedenle simsarlık akdinde her iki tarafın imzalarının bulunması şarttır." açıklamalarına yer verilmiştir. Buna göre, dava konusu simsarlık sözleşmesinde davacı komisyoncunun imzası bulunmamakta olup bu şekliyle anılan sözleşmenin geçerlilik şartının yerine gelmediği ve davalı T4'i bağlayıcı nitelikte bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf istemlerinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır....
Davacı ile davalı arasında yapılan sözleşme bir simsarlık sözleşmesidir. TBK'nın 521. maddesi kapsamında simsarın faaliyeti sonunda davacı kiracı ile kiralayan arasında kiralama sözleşmesi kurulmuştur. Dava dışı kiracılar tarafından, düzenlenen kira sözleşmesi kapsamında taşınmazlar davacıya teslim edilmiş, davacı tarafından da kiralama amacına uygun şekilde taşınmazların hazırlanmasına başlanmıştır. Ancak, taşınmazlara ilişkin yapı kullanım izin belgesinin bulunmaması nedeniyle kiralayan ve kiracı arasında 13.01.2017 tarihinde düzenlenen sulh ve ibra protokolü ile 01.11.2016 günü adi yazılı kira sözleşmesi feshedilmiştir. Düzenlenen sözleşme ile kiracı tarafından ödenen iki aylık kira bedeli, güvence bedeli ve iş yerine yapılan masraf bedeli olan 17.500 TL'nin davacı kiracıya iadesine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen bu sözleşmede emlak komisyonu ile ilgili talebin davalı şirkete yöneltilmesi kararlaştırılmıştır....
Davacı ile davalı arasında yapılan sözleşme bir simsarlık sözleşmesidir. TBK'nın 521. maddesi kapsamında simsarın faaliyeti sonunda davacı kiracı ile kiralayan arasında kiralama sözleşmesi kurulmuştur. Dava dışı kiracılar tarafından, düzenlenen kira sözleşmesi kapsamında taşınmazlar davacıya teslim edilmiş, davacı tarafından da kiralama amacına uygun şekilde taşınmazların hazırlanmasına başlanmıştır. Ancak, taşınmazlara ilişkin yapı kullanım izin belgesinin bulunmaması nedeniyle kiralayan ve kiracı arasında 13.01.2017 tarihinde düzenlenen sulh ve ibra protokolü ile 01.11.2016 günü adi yazılı kira sözleşmesi feshedilmiştir. Düzenlenen sözleşme ile kiracı tarafından ödenen iki aylık kira bedeli, güvence bedeli ve iş yerine yapılan masraf bedeli olan 17.500 TL'nin davacı kiracıya iadesine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen bu sözleşmede emlak komisyonu ile ilgili talebin davalı şirkete yöneltilmesi kararlaştırılmıştır....
Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Simsarlık faaliyeti sonucu kurulacak sözleşme (asıl sözleşme), herhangi bir nitelikte sözleşme olabilir. Simsarlık sözleşmesi vekâlet sözleşmesinin, konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK’nın 520/2. maddesinde (BK m.404/2) "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir. Simsarlığın önem ve yararı şu şekilde açıklanmaktadır: Bir akdin yapılması için tarafların birbirleriyle buluşmaları lazımdır....
Bu hüküm, mehaza uygun olarak, "Simsarlık, simsarın bir ücret karşılığında, ya diğer tarafa bir sözleşmenin kurulması fırsatını göstermeyi ya da ona bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmeyi borçlandığı bir sözleşmedir" şeklinde anlaşılmalıdır. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki TBK. 520/3. madde taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için geçerlilik şekli düzenlemiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Simsarlık faaliyeti sonucu kurulacak sözleşme (asıl sözleşme), herhangi bir nitelikte sözleşme olabilir. Simsarlık sözleşmesi, vekalet sözleşmesinin konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK. m. 520/2'ye göre "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir....
Dava, simsarlık sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit ve takipte istenen bedel davadan önce ödenmiş olmakla istirdat istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 520/1. maddesinde simsarlık sözleşmesi; "...simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre; simsarlık, simsarın bir ücret karşılığında, ya diğer tarafa bir sözleşmenin kurulması fırsatını göstermeyi ya da ona bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmeyi borçlandığı bir sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesinin unsurları şu şekildedir: a) Simsarlık ilişkisinin tarafları simsar ile iş sahibidir ve simsar, iş sahibi için, konusu özel olarak belirlenmiş bir vekâlet edimi üstlenmiştir....
Simsarlık sözleşmesi yapılabilmesi için malikin rıza ve simsara yetki vermesine gerek yoktur. Simsarlık ücretini talep hakkı, hemen simsarlık sözleşmesinin kurulmasıyla doğmaz. TBK'nin 521. maddesi gereğince; simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Şu halde simsarın, simsarlık ücretini isteyebilmesi için simsarlık sözleşmesinde sözü edilen taşınmaz kiralanmasının simsarın aracılığıyla ve çalışması ile gerçekleşmiş olması gerekir. Davaya konu somut uyuşmazlıkta, tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde taraflar arasında 06.08.2016 tarihli danışmanlık sözleşmesi düzenlendiği ve iş bu sözleşmenin TBK md. 520 v.d. maddeleri uyarınca simsarlık sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin ''anlaşmanın feshi'' başlıklı 10. maddesinde taraflardan herhangi birinin dilediği bir tarihte 15 gün öncesinden yazılı tebligat yoluyla bildirimde bulunmak şartıyla anlaşmayı feshetme hakkına haiz olduğu belirtilmiştir....