Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Simsarlık sözleşmesi çerçevesinde yapılan değerlendirmede; davacı ile davalı arasında yukarıda belirtilen sözleşme bağıtlanmış, sözleşmenin 1. Maddesine göre konusu "Şirketin sahibi olduğu santrallerin veya şirketin hisselerinin kısmen veya tamamen potansiyel yatırımcılara satışı konusunda aracının yetkilendirilmesi ve satışı durumunda aracıya ödenecek ücretler ile aracının yaptığı satış faaliyetleri sözleşmenin konusudur. 2. Maddesine göre toplam satış bedelinin %2,5+KDV oranındaki aracılık ve komisyon bedeli fatura karşılığında proje sahibi tarafından aracıya ödenir. 2.2 Aracılık ve Komisyon bedelinin ödenmesi satış bedelinin tamamının tahsilatına bağlıdır....

    Davaya konu senedin taraflar arasında imzalanan 13.01.2020 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi nedeniyle kapora olarak verildiği ve 3502 sayılı yasanın 4.maddesinin 5. Bendi kapsamında tüketici senedi niteliğinde olduğu , 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki yasanın 3/k bendinde tüketici " ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi " , ayni yasanın 3/l bendinde tüketici işlemi " Mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gercek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi" olarak tanımlanmıştır....

      MAHKEMENİN GEREKÇESİ Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır. Görev hususu 6100 sayılı HMK 1. ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. HMK 1 maddesine göre '' Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. '' Görevsizlik kararı kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında re'sen nazara alınması gerekir. Simsarlık sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520 ila 525. maddelerinde düzenlenmiş olup; her iki tarafın tacir olup ticari işletmesini ilgilendirmesi halinde simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan davalar ticari dava niteliğinde olacak, uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olacaktır....

        Davacı yanında sigortalı çalıştığı dava dışı firmaya ait dairenin davalıya satıldığını ve bu konuda sözleşme bulunduğunu,kendisine ödenen kapora bedelinin ise zararları nedeniyle iade edilemeyeceğini belirtmekle,adi şekilde yapılan taşınmaz satış sözleşmesi gereği resmi şekilde yapılmayan bu sözleşmenin geçerli olmadığı,davalının ise sebepsiz zenginleşme gereği aldığı kapora bedelini iade etmek zorunda olduğu,taşınmaz maliki dava dışı şirket olduğundan davacının zaten taşınmazla ilgili kira alacağı da dahil bedel talebinde bulunamayacağı gibi,sebepsiz zenginleşmede tarafların aldıklarını geri vermesi yanında alınan bedel için faiz ve kira yada ecrimisil istenilemeyeceğinden, davacının takipte borçlu olması ve davanın ispatlanamadığı açıktır.Ayrıca tedbirle davalının alacağına ulaşması geciktiğinden mahkemece davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir....

        Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.09.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli işyeri kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin 1.000,00 TL olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı vekili bu kira sözleşmesine dayanarak tahliye talepli olarak başlattığı icra takibinde 2020 yılı Eylül ve Aralık ayları arası aylık 1.100,00 TL den toplam 4.400,00 TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri davalı borçlulara 28.12.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlular 29.12.2020 tarihinde borca itiraz etmiştir. Kural olarak, kira ilişkisinin varlığı ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunun ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer. Davalı borçlu depozito ve peşin ödenen kira bedelinin mahsubunu ileri sürmüş ise de; taşınmaz tahliye edilmeden bu bedellerin mahsubu yapılamaz....

        Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davanın adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince ödenen kaporanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini içeren icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğunu, taraflar dava dışı Hakkı Çelik ile müvekkili arasında akdedilen sözleşmenin taşınmaz satışına dair olup geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersiz kabul edilmesi gerektiğini, dolayısı ile geçersiz sözleşme sebebiyle kapora iadesine yönelik talepleri gibi itirazın iptaline hükmedilmesi gerekirken reddedilmesinin hatalı olduğunu, -Davalı tarafından müvekkilinin dava dışı Hakkı Çelik le yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi sebebiyle 25.000TL ‘ yi dava dışı Hakkı ÇELİK adına, davalı hesabına gönderildiğini kabul ve ikrar ettiğini, müvekkilinin parayı gönderdiği açıklamada arsa kat karşılığı kaparo açıklaması bulunduğunu, dinlenen tanıkların da paranın bu amaçla gönderildiğini beyan ettiklerini, -Müvekkilinin hakkı ÇELİK adına davalıya ödeme...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava araç satım sözleşmesinin kurulmaması nedeniyle sözleşme hazırlığı aşamasında bağlanma parası olarak karşı tarafa gönderilmiş olan 15.000,00 TL'nin iadesi talebine ilişkindir.Somut olayda; davacı tarafça 50.000 TL'nin davalı tarafa banka EFT yoluyla gönderildiği ve gönderilen bedelin kapora olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafın bağlanma parasına konu aracı almaktan vazgeçmesi üzerine davalı tarafça kapora bedelinin 35.000 TL'lik kısmının davacı tarafa iade edildiği, bakiye 15.000 TL nin ise uğranıldığı iddia edilen zararlara mahsup edildiğinin davacı tarafa bildirildiği görülmüştür."Davacı davalıya kapora verdiğini iddia etmiş olup takibe dayanak yaptığı EFT dekontu incelendiğinde açıklama kısmında açıkça kapora ibaresinin olduğu görülmüştür....

          Hukuk Dairesi ESAS NO: 2016/17236- KARAR NO: 2019/269)..." gerekçesiyle HMK'nın 114/1- c ve 115/2 maddesi uyarınca mahkemenin görevsiz olduğu, İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemece tamamen hatalı bir biçimde görevsizlik kararı verildiğini, görevsizlik kararında taraflar arasındaki hukuki ilişkinin simsarlık sözleşmesi olarak nitelendirilmesinin hiçbir dayanağı olmadığını, ne davacı ne de davalının aradaki ilişkiyi simsarlık sözleşmesi olarak açıklamadığını, müvekkilince keşide edilen 01/06/2018 tarihli ihtarnamede yapılan 50.000....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/51 Esas KARAR NO : 2022/34 DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 23/02/2021 KARAR TARİHİ : 19/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında otel kiralanmasına ilişkin görüşmeler yapıldığını, sözleşmenin kurulmasının teminat altına alınması için müvekkili tarafından davalıya 175.000,00 TL kapora verildiğini, sonrasında müvekkilinin eşi ile görüşerek sözleşme yapmaktan vazgeçtiğini, ödenen kapora bedelinin iadesinin talep edildiği, olumlu yanıt alınamayınca ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça da ihtarname gönderilerek bedelin cayma akçesi ile ödendiğini ve iade edilmeyeceğinin bildirildiğini belirterek müvekkili tarafından davalı tarafa ödenen 175.000,00 TL'nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini...

            teslim ettiğini, davalı şirkete kapora dahil toplam 49.350,00 TL ödeme yaptığını, satım bedelinden kalan 221.142,00 TL için davalı bankadan bu projeye özel kredi kullandığını, şimdiye kadar bankaya 53.074,00 TL kredi ödemesi yaptığını, davalı bankaya 168.000,00 TL ve davalı şirkete 35.250,00 TL senet ödemesi kaldığını beyan ile; davalı bankanın da bağlı kredi sebebiyle müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağını belirterek satış vaadi sözleşmesinin ve kredi sözleşmesinin iptalini, kredi sebebiyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalılara ödenen 103.090,00 TL’nin ödeme tarihi esas alınarak denkleştirici adalet ilkesi gereği tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu