Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K:8 D:17 Kartal-İST. adresindeki taşınmazın satışı konusunda 11/12/2017 tarihinde sözleşme akdedildiğini, müvekkili tarafından 10.000,00TL kapora verildiğini, sözleşme uyarınca taşınmazdaki bütün eksiklikler giderilerek ibaresinin düşüldüğünü, aradan süre geçmesine rağmen eksikliklerin giderilmediğini ve 22/12/2017 tarihine kadar eksiklikler giderilmediği için müvekkilinin kredi başvurusunun iptal olduğunu, bu nedenle Kartal 5. Noterliğinin 26/12/2017 tarih ve 46776 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeden dönme hakkının kullandığını ve kapora olarak ödenen 10.000,00 TL'nin iadesinin bildirildiğini, davalı tarafından herhangi bir bedel ödenmediğinden bahisle başlatılan İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün 2018/1733 esas numaralı icra dosyasına borçlu olmadığından bahisle itiraz ettiğini, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğundan iptalini talep etmiştir....

O (simsar), iş sahibi için yerine getireceği faaliyetin karşılığında ücret alacaktır. b) Simsarlık faaliyetinin konusu, çeşitli işlere ilişkin sözleşmelerin kurulması hususunda aracılık etmektir. Bu aracılık faaliyeti, bir sözleşme kurma fırsatı vermek şeklinde olabileceği gibi bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmek şeklinde de olabilir. Simsarın kural olarak iş sahibini temsil yetkisi yoktur; fakat sözleşme ile kendisine bu yetki verilebilir. c) Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz"....

    Simsarlık sözleşmesinde, davacı 6502 sayılı Kanun'un 3/1.k maddesindeki tanıma uygun olarak tüketici konumundadır. Davalı simsar ile davacının arasındaki işlem ise tüketici işlemidir. TKHK'nin 73/1 maddesi uyarınca tüketici işlemlerinden kaynaklanan davalara bakma görevi Tüketici mahkemesine aittir. Bu itibarla, mahkemece uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğinde olduğu gözetilerek tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK'nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

    nedeniyle davalı emlakçıya ödenen kapora bedelinin iadesi istemine ilişkindir ....

      Şti. bünyesinde şahsına ait vergi levhası ile Gayrimenkul Danışmanı olarak görev yaptığını, müvekkilinin İzmir İli Konak İlçesi Alsancak Mah. 1219 ada 16 parselde tapuya kayıtşı 7. kat, 7 nolu bağımsız bölüm ile aynı ada parsel 8. kat 8 nolu bağımsız bölüm taşınmazların satılması konusunda malik olan davalı teknik T3 Anonim Şirketinin yetkilisi T4 ile anlaştığını ve taraflar arasında taşınmazların satılması konusunda 07/01/2016 tanzim tarihli iki adet taşınmaz Satılması Hakkında Aracılık Hizmet Sözleşmesi imzalanması üzerine simsarlık faaliyeti kapsamında, taşınmazların Suzan Gerdan'a gösterildiğine dair taraflar arasında Gayrimenkul Görme ve Hizmet Bedeli Sözleşmesi imzalandığını, alıcı Suzan Gerdan'ın kendisine 07/04/2016 tarihinde gösterilen taşınmazlardan ancak 8. kat 8 nolu daireyi almaya karar vererek müvekkiline 10.000,00 TL kapora bıraktığını, sonrasında taşınmazın söylenen yüz ölçümünün tapudakinden farklı olması nedeniyle T1 almaktan vazgeçtiğini ve kaporanın iade edildiğini...

      Şti. bünyesinde şahsına ait vergi levhası ile Gayrimenkul Danışmanı olarak görev yaptığını, müvekkilinin İzmir İli Konak İlçesi Alsancak Mah. 1219 ada 16 parselde tapuya kayıtşı 7. kat, 7 nolu bağımsız bölüm ile aynı ada parsel 8. kat 8 nolu bağımsız bölüm taşınmazların satılması konusunda malik olan davalı teknik T3 Anonim Şirketinin yetkilisi T4 ile anlaştığını ve taraflar arasında taşınmazların satılması konusunda 07/01/2016 tanzim tarihli iki adet taşınmaz Satılması Hakkında Aracılık Hizmet Sözleşmesi imzalanması üzerine simsarlık faaliyeti kapsamında, taşınmazların Suzan Gerdan'a gösterildiğine dair taraflar arasında Gayrimenkul Görme ve Hizmet Bedeli Sözleşmesi imzalandığını, alıcı Suzan Gerdan'ın kendisine 07/04/2016 tarihinde gösterilen taşınmazlardan ancak 8. kat 8 nolu daireyi almaya karar vererek müvekkiline 10.000,00 TL kapora bıraktığını, sonrasında taşınmazın söylenen yüz ölçümünün tapudakinden farklı olması nedeniyle T1 almaktan vazgeçtiğini ve kaporanın iade edildiğini...

      Davalı vekili ise müvekkilinin aracılık yaptığını, sözleşme kapsamında 12.400 TL simsarlık ücretine hak kazanılmasına rağmen satım sözleşmesinin gerçekleşmemesi nedeniyle bu miktarın tahsilinin talep edilmediğini ve buna ilişkin dava hakkının saklı tutulduğunu, müvekkilinin sadece 50.250 TL kaparo bedeli tahsil ettiğini, bunun dışındaki paranın müvekkiline verilmediğini ve bu miktarın da satıcı ile müvekkilinin cari hesabında mahsup edildiğini, davacının haksız şekilde satımdan caydığını, müvekkilinden habersiz şekilde satıcı ile cayma sözleşmesi düzenlenerek ödenen bedelin %10 eksiğinin davalı tarafından iade alındığını ve davacının müvekkilinden alacağı bulunmadığı savunduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında simsarlık sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ve davalı simsarın, aracılık hizmeti verdiği sabittir. Ancak davalı simsarın, simsarlık ücreti bakımından bir talebi ve mahsup savunması bulunmadığından, simsarlık ücretinin hak edilip edilmediği tartışılmamıştır....

      Davacının, taşınmazların dava dışı Saban Taşcan’a satışının yapılması ve bu kişiden simsarlık ücretini almasından sonra aynı taşınmazların satışından vazgeçildiği iddiasıyla eldeki davayı açması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, davacı eldeki davada ayrıca davalıdan simsarlık ücretini talep etmesinde iyiniyetli değildir. (YHGK 08/12/2020 t. 2019/(13)3- 1110 E.-2020/1006 K.) Somut olayda, uyuşmazlık dayanağı protokolde tarafların alıcı ve satıcı olarak yer aldıkları, satışın gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme; TMK 706 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen resmi şekle uygun yapılmadığından TBK 237/2 maddesi uyarınca geçerli olmadığı, gayrimenkul alım-satım sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği; keza davacı ve davalının alıcı-satıcı olarak yer aldığı, sözleşmenin TBK 520 vd. düzenlenen simsarlık sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği, dolayısıyla resmi şekli uygun bir gayrimenkul alım-satım sözleşmesi veya TBK 520....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia etmiş olduğu hususların yasal dayanaktan yoksun olduğunu, somut bir delile dayanmadığını, müvekkili ile davacı şirket arasında hukuken geçerli bir simsarlık sözleşmesinin bulunmamakta olduğunu, müvekkili Tuba ile davacı şirket arasında yazılı bir simsarlık sözleşmesinin mevcut olmadığını, davacı şirketin de dilekçesinde belirttiği üzere sadece müvekkilinin babası Cömert Demirboğa ile davacı şirket arasında imzalanmış satış kapora teslim tutanağının imzalandığını, Cömert Demirboğa'nın müvekkili tarafından resmi bir şekilde yetkilendirilmediğini, vasisi de olmadığını, müvekkili adına sözleşme yapmaya yetkili olmadığını, müvekkili adına işlem yapmak üzere anne Nurten Demirboğa'nın resmi yetkili olduğunu, davacı ile davalı arasında şekle bağlı olan simsarlık sözleşmesinin kanunun öngördüğü şekilde yapılmadığı için bu hukuksal işlemin varlığının davacının dava dilekçesinde göstermiş olduğu delillerle ispat edilemeyeceğini, sunulan...

      Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Davacı yanca taraflar arasında gayrimenkul tellallığı sözleşmesi bulunduğu ve bu sözleşme gereğince simsarlık ücretine hak kazanıldığı iddia edildiği, TBK. m. 520/f. 1’de simsarlık sözleşmesi; “…simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir” şeklinde tanımlanmış; f. 2’de; “Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygula…”nacağı açıklanmış ve f. 3’te ise; “Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz” hükmüne yer verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu