İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2022 NUMARASI : 2021/241 Esas - 2022/82 Karar DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin SGK Kocaeli İl Müdürlüğüne yaptığı emekli olmak ile ilgili talebine karşılık kurumca yaş durumu 41 yani 1980 doğumlu olarak kayıtlı olduğunu belirterek hizmet yılının da yetersiz olduğu hususu beyan edilerek emekli aylığına hak kazanmadığı gerekçesiyle talebinin reddedildiğini, müvekkilinin 1980 değil 1967 doğumlu olduğunu, bölgenin genel konumunda köy muhtarlarının babanın beyanına göre nüfus ilmuhaberi düzenlendiğini, müvekkili hakkında da babası tarafından yapılan müracaatla 1980 doğumlu olarak kayda düştüğünü, müvekkilinin babasının bu işleminden askerlik çağına geldiği zaman şubeye müracaatla askere gitmek istediğini beyan edince 1980 doğumlu olduğunu öğrendiğini buna istinaden de Ağrı Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtığını...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2022 NUMARASI : 2021/241 Esas - 2022/82 Karar DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin SGK Kocaeli İl Müdürlüğüne yaptığı emekli olmak ile ilgili talebine karşılık kurumca yaş durumu 41 yani 1980 doğumlu olarak kayıtlı olduğunu belirterek hizmet yılının da yetersiz olduğu hususu beyan edilerek emekli aylığına hak kazanmadığı gerekçesiyle talebinin reddedildiğini, müvekkilinin 1980 değil 1967 doğumlu olduğunu, bölgenin genel konumunda köy muhtarlarının babanın beyanına göre nüfus ilmuhaberi düzenlendiğini, müvekkili hakkında da babası tarafından yapılan müracaatla 1980 doğumlu olarak kayda düştüğünü, müvekkilinin babasının bu işleminden askerlik çağına geldiği zaman şubeye müracaatla askere gitmek istediğini beyan edince 1980 doğumlu olduğunu öğrendiğini buna istinaden de Ağrı Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtığını...
Hak sahibi annenin iş kazası kolundan gelire ve ölüm sigortası kolundan aylığa hak kazandığı açıktır. Ancak, 506 sayılı Yasanın 92.maddesine göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir. O halde mahkemece yapılacak iş, davacının hem ölüm aylığına hem de iş kazası kolundan gelire hak kazandığı gözetilerek, 506 sayılı Yasanın 92.madde hükmüne göre ölüm aylığı daha yüksekse tamamının, işkazası gelirinden düşükse veya eşitse yarısının bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Dosya içeriğinden, davacının malul olduğunun kabulü ile yasada belirtilen şartlar oluştuğundan aylık almaya hak kazandığının tespitine ilişkin kurulan hüküm yerinde ise de, yaşlılık aylığı, sigortalının aylık bağlanması için Kurumda yazılı istekte bulunduğu tarihi takip eden aybaşından başlayacağı dikkate alınmaksızın tahsis talep tarihi itibari ile aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “13.01.2010” tarihi silinerek yerine “01.02.2010” tarihinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 14.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Kimlerin malûl sayılacağı” başlığını taşıyan 53. maddesinde, Kurum hastanelerince düzenlenecek yöntemine uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3’ünü yitirdiği Kurumca saptanan sigortalının malûllük sigortası bakımından malûl sayılacağı; “Malûllük aylığından yararlanma şartları” başlıklı 54. maddesinde, malul olup, 1800 gün prim ödenmiş olunması gerektiği; “Aylığın başlangıcı” başlıklı 56. maddesinde, sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve malullük aylığına hak kazanan sigortalının aylığının ödenmesine, kendisinin yazılı isteğinden, malul sayılmasına esas tutulan raporun tarihi yazılı isteğini takip eden takvim ayından sonraki bir tarih ise bu raporun tarihinden sonraki aybaşından başlanacağı belirtilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/2577 KARAR NO : 2019/1218 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORDU İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2018 NUMARASI : 2016/601 2018/140 DAVA KONUSU : İŞ (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Davalı kurum cevap dilekçesinde özetle; 5510 Sayılı Kanundan önce vefat eden sigortalılardan dolayı hak sahiplerine aylık bağlanmasının ölüm tarihinde yürürlükte olan mülga kanun hükümlerine göre yapılması gerektiğini, davacının murisinin vefat ettiği 1996 yılındaki mevzuata göre herhangi bir T3 bir işte çalışmayan veya buralardan gelir ya da aylık almayan "kız çocuklarına aylık bağlanabileceği , yeni statü nedeni ile 1479 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerektiğini, kurumun yaptığı işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince bir kısım delillerinin toplanmış olduğu görülmüştür....
Mahkemece, sigorta başlangıcına ilişkin davacı isteminin kabulüne karar verirken; yaşlılık aylığının bağlanabilmesi için 506 sayılı Yasanın geçici 81.maddesi uyarınca 25 yıllık sigortalılık süresi, 47 yaşın ikmali, en az 5.150 prim gün bulunması ve yaşlılık aylığına başvurması halinde aylığa hak kazanacağının tespitine karar verilmiştir. Mahkemenin, sigorta başlangıcı tarihinin belirlenmesine ilişkin kabulü yerinde ise de, tahsis şartlarının geleceğe yönelik olarak belirlenmesine dair kabulü hatalıdır.Çünkü, sigortalıların yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmayacakları, aylığa hak kazanmada hangi mevzuat hükümlerine ve şartlarına tabi olacakları hususu, yaşlılık aylığı başvuru tarihinki koşullara göre saptanabilecekdir. Diğer bir ifadeyle, tahsis talep tarihi itibarıyla, sahip olunan yaş, prim gün sayısı, kabul edilen geçerli sigortalılık statüsü ve süreleri gibi donelerin birlikte değerlendirilmesiyle sonuca ulaşılabilecektir....
İstinaf Sebepleri Davacının babası üzerinden aylık alma hakkı doğuran olay eşinin vefat ettiği tarih olacağından davacının çift aylığa hak kazanamayacağını, davacının 05.12.1972 tarihinde ... ile evlendiğini, babasından dolayı aylığa hak kazanma tarihinin eşinin vefat ettiği tarih olan 25.12.2020 olduğunu ve bu tarihe göre hem eşinden hem de ana veya babasından ölüm aylığından hak kazananlara tercihine göre eşinden yada ana veya babasından aylık bağlanacağının hüküm altına alındığını, dolayısıyla davacıya babasından dolayı ölüm aylığı bağlanamayacağının açık olduğunu belirterek kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir. C....
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 15.03.2023 GÜN 2022/10- 1002E - 2023/196K SAYILI İLAMININ ÖZETİ: "...sigortalıya ilişkin koşulların sigortalının ölüm tarihinde; hak sahibine ilişkin koşulların ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuat kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacının eşinin 01.10.2008 tarihinden sonra vefat ettiği, babasından dolayı ölüm aylığı alma açısından hakkı doğuran olayın eşin vefatı olduğu ve babasından dolayı hak sahibi sıfatını eşinin ölümü ile kazandığı, bu nedenle eşinin ölüm tarihinde yürürlükte olan ve uygulanması gereken 5510 sayılı Kanun'un 34 üncü ve 54 üncü maddelerindeki düzenlemelere göre davacıya hem eşinden hem de babasından dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanması mümkün olmayıp davacının çift aylığa hak kazanmasına olanak bulunmamaktadır... 21. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır. 22....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; Devletin hüküm ve tasarrufunda olan tescil harici taşınmazın, kiralama ve satış konusunda hak sahipliğinin belirlenebilmesi için tarımsal amaçla davacı tarafından kullanıldığının tespiti talebine ilişkindir. İzmir ili, Menderes ilçesi, Çakallar köyü sınırları içinde bulunan tescil harici olduğu belirtilen dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı yasanın Ek-4.maddesi gereğince kullanım kadastro çalışması yapılmadığı, davacının tarımsal amaçla kullandığını iddia ettiği taşınmazdaki zilyetliğine yönelik güncel bir tehlikenin bulunmadığı, davacının kiralama ve satış konusunda hak sahipliğinin belirlenebilmesi amacıyla eldeki tespit talepli davayı hasımsız olarak açtığı anlaşılmıştır....