Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hak sahibi annenin iş kazası kolundan gelire ve ölüm sigortası kolundan aylığa hak kazandığı açıktır. Ancak, 506 sayılı Yasanın 92.maddesine göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir....

    II-CEVAP: Davalı vekili, 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesinde öngörülen fiili hizmet zammı süreleri sigortalının hem prim ödeme gün sayısına hem de sigortalılık süresine eklendiği, yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarını belirleyen 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin B ve C bentlerine göre 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık süresi tespit edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, buna göre 23.05.2002 tarihine kadar geçen fiili hizmet zammı süreleri de sigortalılık sürelerine ilave edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, 23.05.2002 tarihi itibariyle 13 yıl 10 ay 8 gün sigortalılık süresi, bu süreye 2 yıl 8 ay 3 gün fiili hizmet zammının eklenmesi ile bu defa 16 yıl 6 ay 10 gün sigortalılık süresinin bulunduğu, geçici 81-B/b fıkrasında öngörülen 25 yıl sigortalılık süresi, 49 yaş ve 5300 prim gün sayısı koşulunun yerine getirmesi halinde tarafına yaşlılık aylığı bağlanabileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      mevzuatın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davacı çift aylığa hak kazanamayacağından, esastan redde dair istinaf kararının bu gerekçeyle isabetli olmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 30.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        mevzuatın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davacı çift aylığa hak kazanamayacağından, esastan redde dair istinaf kararının bu gerekçeyle isabetli olmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine Gönderilmesine, 30.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece; davacının, 10.10.1991 tarihinde askerlik borçlanmasını yapmış olduğundan bu borçlanmanın geçerli olduğunun tespiti ile bunun iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, 02.01.2013 tarihinden itibaren emekli maaşı almaya hak kazandığının tespiti ile davacıdan yapılan askerlik tahsilatının mükerrer olması nedeniyle ikinci defa yapılan 3.445,20 TL tahsilatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun aksine ilişkin Kurum işlemlerinin iptaline karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre mahkemece verilen hüküm yerinde ise de; 506 sayılı Yasa'nın 62. maddesine göre; yaşlılık aylığının, sigortalının aylık bağlanması için Kurum'a yazılı istekte bulunduğu tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı dikkate alınmaksızın, tahsis talep tarihi itibari ile aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            Mahkemece, bozma ilamına uyulup davanın kabulü ile, davacının 12/01/2010 tarihi itibariyle 506 sayılı kanun kapsamında SSK hizmetlerinden dolayı emekliliğe hak kazandığının tespitine, davacının 01/02/2009-31/12/2009 tarihleri arasında çakışan sigortalılığı sebebiyle Bağ-kur sigortalısı sayılamayacağının ve bu döneme ilişkin prim borcunun bulunmadığının tespitine ve davacının 09/05/2003-31/01/2009 tarihleri arasında sadece vergi kaydından dolayı Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağının tespitine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, davacının sigortalılığının tespitine ilişkin kurulan hüküm yerinde ise de, 506 sayılı Yasa'nın 62. maddesine göre yaşlılık aylığı, sigortalının, aylık bağlanması için Kurumda yazılı istekte bulunduğu tarihi takip eden aybaşından başlayacağı dikkate alınmaksızın tahsis talep tarihi itibari ile aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

              Yine aynı yönetmeliğin; “Tahsis Talep Tarihi” başlıklı 67 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında “Aylığa hak kazanılmış ve aynı ay içinde olmak kaydıyla, tahsis talep tarihinden sonra işinden ayrılan veya işyerini kapatan sigortalıların tahsis talepleri de geçerli sayılır” hükmüne, 7 nci fıkrasında “Tahsis talep tarihinde Kanunda yaşlılık aylığı için belirlenen yaş ve sigortalılık süresi şartlarından birini yerine getirememiş olan, ancak yerine getirilemeyen şartı tahsis talep tarihinden itibaren bir ay içinde yerine getiren sigortalının tahsis talebi, bu şartın yerine getirildiği tarih itibarıyla geçerli sayılır.” hükmüne yer verilmiştir....

              Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalıların hak sahipliğinin belirlenmesi açısından dava konusu taşınmazlarda kayıt maliki olan ... 'a ait mirascılık belgesinin ilgilisinden, 2-Borçlu davalı ...'a bu dava nedeniyle kayyım atandığı anlaşılmakla buna ilişkin kararın aslı veya onaylı bir örneğinin mahkemesinden, Getirtilip dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 4.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 5543 sayılı iskan kanunu gereğince, Hazinenin tahsisi ile davalılar adına oluşan tapu kaydının anılan Kanun'un uygulama yönetmeliğinin 18/5. fıkrası gereğince hak sahipliğinin iptal edilmiş olmasından dolayı tapu kaydının iptali istemine ilişkin açılmış olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2. maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dava irdelendiğinde; sigortalıya ilişkin koşulların sigortalının ölüm tarihinde; hak sahibine ilişkin koşulların ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuat kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacının eşinin 01.10.2008 tarihinden sonra vefat ettiği, babasından dolayı ölüm aylığı alma açısından hakkı doğuran olayın eşin vefatı olduğu ve babasından dolayı hak sahibi sıfatını eşinin ölümü ile kazandığı, bu nedenle eşinin ölüm tarihinde yürürlükte olan ve uygulanması gereken 5510 sayılı Kanun'un 34 ve 54 üncü maddelerindeki düzenlemelere göre davacıya hem eşinden hem de babasından dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanması mümkün olmayıp davacının çift aylığa hak kazanmasına olanak bulunmamaktadır. 24....

                  UYAP Entegrasyonu