K A R A R Dava, davacının ...... tarafından iptal edilen 31.12.2006-19.12.2014 tarihleri arasındaki ...... sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti ile 6522 sayılı Yasa hükümleri çerçevesinde yapılandırma işleminden yararlandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; ......un ...... alacaklarını ...... Kurulu kararı ile ürün bedellerinden ...... suretiyle tahsil etmesi halinde, ......’un ...... ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, ...... ......ının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir....
K A R A R Dava, davacının 01.10.2008 tarihinden sonraki 5510 Sayılı Yasanın 4/a maddesi Kapsamında zorunlu sigortalı çalışmalarının geçerli olduğunun tespiti ile bu sürede 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalısı olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının 01/10/2008 - 20/08/2009 tarihleri arasındaki dönemde 2926 SK uyarınca zorunlu sigortalısı olduğunun tespiti ile 20/08/2009 tarihi itiariyle çakışan sigortalılığı dışında sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Uyuşmazlık davacının, sigortalısı olduğu dönemde 5510 Sayılı Yasa'nın 4/a maddesi kapsamında zorunlu sigortalı olarak çalışmasının geçerli sayılıp sayılmayacağı, sigortalılığının iptal edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dosyada içeriğinden; davacının 20.11.1985 tarihinden itibaren ......
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava; davacının 19.10.1987 – 06.04.1989, 28.03.1994 – 28.03.1999 ve 01.04.2004 – 29.03.2009 tarihleri arasında köy muhtarlığı yaptığı dönemlerde 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu ... sigortalısı olduğunun ve 29.03.2009 tarihinden itibaren de 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının devam ettiğinin tespiti istemine ilşkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının, 01.10.2008 – 29.03.2009 tarihleri arasında muhtarlık görevi nedeni ile 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-b bendi kapsamında sigortalı olduğunun tespitine ve davacının bu dönemle çakışan 01.10.2008 – 09.03.2009 tarihleri arasındaki ... ... sigortalılığının iptaline karar verilmiştir....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacının 20.6.2004 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının iptal edilerek, 506 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti ile, 22.6.2010 tarihli ıslah talebine istinaden dava tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Dairemizin 05/03/2015 tarihli, 2014/18263 E. 2015/4414 K. Sayılı bozma ilamı üzerine Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile SGK ile çakışan 11170268169 bağkur sigortalılığının iptaline ilişkin talebin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ,davacıya 4581 gün üzerinden kısmi yaşlılık aylığının 12/04/2010 tarihini takip eden ay başından 15/04/2010 tarihi itibariyle kısmi yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 01.04.1994 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalı olan davacının bu sigortalılığının, 09.10.1990-25.04.1996 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı olması nedeniyle Kurum tarafından iptali dolayısıyla, 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının sona ermesinden sonra 25.05.1996 tarihinden itibaren devam ettiğinin tespiti istemine ilişkindir....
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası, davacının temyiz aşamasında sunmuş olduğu belgeler nazarında, 20.10.2000 ve 20.08.2002 tarihli kesintilerin davacı adına aktarıldığının davalı Kurum tarafından kabul edildiği, 17.04.2012 tarihli tarım sigortalı bilgileri belgesinde, davacının 01.02.2003-16.04.2012 tarihleri arasında tarım sigortalı kabul edildiği, 09.02.2016 tarihli belgede ise Tarım Bağ-Kur hizmetinin bulunmadığı, Kurumun 02.02.2016 tarihli yazısında, 01.11.2000 tarihli tevkifata dayalı olarak sigortalılığının başlatıldığı, 16.04.2012 tarihinde geliri düşük belgesi ile talebinden dolayı sigortalılığının durdurulduğu, ziraat odası kaydı devam ettiği, tescil tarihi itibariyle prim ödemesi olmadığından 01.11.2000 tarihi itibariyle 5510 sayılı Kanunun geçici 17. maddesine istinaden 19 terk kodu ile durdurulduğu, 01.05.2008 tarihinde tekrar başlatıldığı, Ek/2 muafiyet belgesine istinaden 16.04.2012 tarihinde sigortalılığının sona...
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin bir iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Yukarıda belirtildiği gibi Tarım Bağ-Kur sigortalılık tespiti için esas olan prim kesintisi veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olmasıdır. Sonradan ödenen primlerle yada salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması ile sigortalılık hakkı kazanılamaz....
Eldeki davada mahkemece ilk kez verilen 14.03.2013 tarihli karar, Dairemizin bozma ilamı ile “…Kamu düzenine ilişkin olan eldeki davada; davacının isteminin öncelikle 1479 sayılı Yasanın 24 ve 25. maddelerine göre, Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemi olarak değerlendirilmesi gerektiği, mahkemece, yukarıdaki açıklamalar ışığında davacının 1479 sayılı Yasanın 24. ve 25. maddesi kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının araştırılması, elde edilecek sonuca göre karar verilmesi,” gereğine işaret edilerek, bozulmuştur. Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 2.6.1986 tarihinden sonra esnaf Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespiti ile, bu tarihten sonra Bağ-Kur prim borcunun olmadığı ve başvuru tarihini takip eden aybaşından itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyulup davanın reddine karar verilmiştir....
Bilindiği gibi 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Kanunla aile reisliği kavramı kaldırılmış, 2926 sayılı Kanunun aile reisliği kavramını içeren 2. maddesi 24.07.2003 gün ile 4956 sayılı Kanunun 48. maddesi ile Medeni Kanundaki düzenlemeye paralel olarak değiştirilmiştir. ... sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "... sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır....