Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre, 1-4857 sayılı İş Kanunu'nun 65. maddesinde yer alan kısa çalışma ödeneği ve primleri ile anılan kanunun 33. maddesi uyarınca hükme bağlanan ücret garanti fonu primleri ile ilgili uyuşmazlıklara ilişkin davaların, 2-Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılan rücuan tazminat davalarının. 3-5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunundan kaynaklanan davalarla; ilgili diğer kanunlarda yer alan. sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan davaların, 4-506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunundan kaynaklanan davaların, 5-5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunundan kaynaklanan ve idari yargının görev alanı dışında kalan davaların, 6-1479 sayılı (Bağ Kur) Ksnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunundan kaynaklanan davaların 7-2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunundan kaynaklanan davaların, 8-2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunundan...

    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu genel kurul kararlarının ilan edilen gündemle tam uyumlu olmadığı, böylece gündemin gereği gibi ilan edilmediği ve buna göre davacının dava açma hakkının bulunduğu, iptali talep edilen 7. gündem maddesinin "şirket ana sözleşmesinin şirketin sermaye ve hisse senetlerinin cinsi başlıklı 6. maddesinin değiştirilmesi hususunun görüşülmesi" şeklinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, ancak toplantıda, "şirketin sermaye ve hisse senetlerinin cinsi" başlığı altında şirketin sermaye ve hisse senetlerinin cinsi, bağlam/hisse senetlerinin devri ve imtiyazlar şeklinde üç ayrı başlık oluşturabilecek şekilde birbirinden bağımsız ve her biri ayrı bir öneme sahip konuların görüşülüp karara bağlandığı, toplantıda alınan 8 nolu gündem maddesinin "şirket ana sözleşmesinin yönetim kurulu ve süresi başlıklı 7. maddesinin değiştirilmesi hususunun görüşülmesi" şeklinde gündem ilan edilmesine rağmen toplantıda görüşülen "yönetim kurulu ve...

      SERMAYE PİYASASI KANUNU [ Madde 25 ] 2499 S. SERMAYE PİYASASI KANUNU [ Madde 40 ] "İçtihat Metni" Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. A- Sanık M… ….. Y… …… hakkında hüküm kurulmamış ise de, ortada temyiz davasına konu bir karar bulunmadığından, dava zamanaşımı içerisinde mahkemesince bu konuda her zaman karar alınabileceğinden, tebliğnameye aykırı olarak bu hususta karar vermeye yer olmadığına, B- Öbür hükümlere yönelik temyiz istemine gelince; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir....

        HUKUK DAİRESİ KARARININ GEREKÇESİ: Davalı site, 7284 ada 1 parsel sayılı tek taşınmaz üzerine kurulu olup, dava 29/07/2018 tarihli kat malikleri kurulu kararlarının iptali istemine ilişkin olduğu, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki görev bölümüne ilişkin kararı uyarınca, "634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili davalara ilişkin hüküm ve kararların'' incelemesi görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine ait bulunduğunu, Dairenin görevsizliğine, dosyanın 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23....

        HUKUK DAİRESİ KARARININ GEREKÇESİ: Davalı site, 7284 ada 1 parsel sayılı tek taşınmaz üzerine kurulu olup, dava 29/07/2018 tarihli kat malikleri kurulu kararlarının iptali istemine ilişkin olduğu, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki görev bölümüne ilişkin kararı uyarınca, "634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili davalara ilişkin hüküm ve kararların'' incelemesi görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine ait bulunduğunu, Dairenin görevsizliğine, dosyanın 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23....

        Somut olayda davacı vekili, davalıların yönetim kurulu ve denetim kurulu üyesi oldukları dönemde şirket sermaye artırım kararının gereğini yerine getirmeyen üyeler yönünden yasal yollara başvurulmadığı için şirketin zarara uğradığını ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur....

          Merkez Bankası'nca ilan edilen en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıların her birinden sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle, Müvekkilinin şirkette 2001 -2005 yılları arasında Borsa İşlemlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak %1 şirket ortağı olmasına rağmen şirketin kapalı olmasından dolayı hiçbir ücret almadan görevine devam ettiği, Şirketin faaliyetinin SPK tarafından 25/06/2001 tarihinde durdurulduğu, kendisinin 31/01/2001 tarihinde Yönetim Kurulu Üyeliğinden istifa ettiği, ortaklardan Yönetim Kurulu Üyesi olan ...’in vefatı nedeniyle tekrar 3. defa Yönetim Kurulu Üyesi olmak durumunda kaldığı, - 1998 yılında taahhüt edilen sermaye artışının ......

            Maddesine göre, son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar. Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer....

              sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir....

                CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin yönetim kurullarının 18/11/2019 tarihli kararları ile 09/12/2019 tarihinde ve ayrıca müvekkili .... nin 25/11/2019 tarihli yönetim kurulu kararı ile ayrıca 16/12/2019 tarihinde genel kurul toplantılarının yapılmasına karar verildiğini, davacının şirketlerin ortağı olduğunu ancak yönetim kurulu üyesi olmadığını, yönetim kurulu kararlarının iptali ile ilgili TTK da ve ilgili mevzuatta herhangi bir düzenleme olmadığını, genel kurul kararlarının iptalinin hukuken mümkün olduğunu, TTK nun 391. maddesinde yönetim kurulu kararlarının butlanının/yokluğunun tespitinin düzenlendiğini, bunların da sınırlı sayıda olduğunu ve dava konusu iddiaların butlan kapsamında olmayan hususlar olduğunu, Sermaye Piyasası Kanununun 12/6. maddesinde iptal edilebilecek yönetim kurulu kararının münferit bir duruma özgü olduğunu, davamızda böyle bir durumunda söz konusu olmadığını, yönetim kurulu kararı ile bir sonuç ortaya çıkmıyorsa yönetim kurulu...

                  UYAP Entegrasyonu