Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kurulu üyelerinin bu gündem maddeleri ile ilgili olarak oy kullanamayacağı yönündeki iddianın yersiz olup, 3.ve 4.gündem maddeleri ile alınan kararların usule ve kanuna uygun olduğu, gündemin 5.maddesinin yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin ibrasına ilişkin olup, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıklarının anlaşıldığı, oydan yoksun bir kimsenin oylamaya katılması durumunun söz konusu olmadığı, öte yandan yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin ibrasını engelleyen bir eylem ve işlemin de bulunmadığı, gündemin 6.maddesinin sermaye arttırımına ilişkin olduğu, davalı şirketin sermaye arttırımının yeni şekline ilişkin 6.maddesinin sermayenin 1/4' ünün tescil tarihinden itibaren en geç 3 ay içerisinde, kalanının 3' er aylık dönemler halinde 6 eşit taksitte ödeneceğinin belirtildiği, TTK'nın 459/3.madde hükmü gereğince sermaye arttırımları bakımından uygulanan TTK'nın 344.maddesine göre nakdi sermayenin 1/4' ünün tescilden önce, kalan kısmının ise tescilden itibaren...

Maddesi incelendiğinde kayıtlı sermaye sistemine geçiş ve hisse geri alımı ile ilgili yetkilendirmenin olmadığını, aynı şekilde genel kurul toplantısına ilişkin bilgilendirmenin----- Madde incelendiğinde de bahsedilen an sözleşme tadilatının mevcut olmadığını, dolayısıyla ---- tarihli genel kurul toplantısı ile ilişkili olarak yönetim kurulu sermaye eksiltme ve artırma kararı almaya yürütmeye yetkili olmadığını, iş bu nedenlerle ilişkili yönetim kurulu kararını iptalini, resen butlanına hükümsüzlüğüne geçersizliğine ve yönetim kurulu işlemleri ile el konulup iptal edilen hisse senetlerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

    SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 06/12/2017 tarihinde yönetim kuruluna seçildiğini, 13/01/2019 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığını, yönetici olması nedeni ile takibe başladıklarını, kulübün 7143 sayılı yapılandırma kanunundan yararlandırıldığını fakat ödeme yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için yapılandırmanın bozulduğunu, 5510 Sayılı Yasanın 88.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa hükümlerine göre dernek yöneticilerinin görevde bulundukları dönemlere ait borçların tahsiline devam olunduğunu, mezkur borçlardan yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini istemiştir....

    Noterliği’nin 14/03/2016 tarihli ihtarnamesiyle 1 aylık süre daha verilerek sermaye taahhüt borcunun ödenmesi konusunda ...’a yeniden çağrıda bulunulduğu, ayrıca sicil gazetesinde 11/03/2016 tarihli nühasında ıskat işlemine ilişkin ihtar yapıldığı, ...’ın şirket tarafından yapılan her iki çağrıya da uymayarak sermaye taahhüt borcunu yerine getirmemesi üzerine yönetim kurulu kararıyla ...’ın sermaye artırımı öncesinde ödemiş olduğu 50.000,00 TL’lik esas sermayesindeki %5’lik oranındaki 2.500,00 TL’lik payı ayrı ve saklı tutularak sermaye artışı sonrası ödenmeyen 997.500,00 TL’lik iştirak taahhüdüne tekabül eden bu payın ıskat edilerek şirket bünyesine alındığı, bu paylara ilişkin çıkarılan nama yazılı hisse senetlerinin iptal edildiği, yönetim kurulunun ıskat kararının 27/04/2016 tarihinde sicil gazetesinde ilan edilerek ıskat sürecinin tamamlandığı, uygulanmış olan prosedürün TTK’nın 483. maddesindeki ıskat usulune şeklen uygun gerçekleştirildiği, bu nedenle yönetim kurulu kararının iptaline...

      Davalı şirket yönetim kurulu başkanı ... yönetim kurulu başkan yardımcısı Igor ... ve yönetim kurulu üyesi ... tarafından yapılan ve Türkçeye tercüme edilen ortak yazılı açıklamalarında özetle; davacının şirketin kurucu ortağı olduğunu, geçmiş yıllarda da sermaye artışı yapıldığını, şirketin yegane amacının liman inşasını tamamlayıp hizmete almak olduğunu, bu aşamada finansmanın ortaklardan borç alarak sağlandığını, ayrıca dünyayı saran pandemi koşulları ve kur artışı dolayısıyla şirketin menfaatleri doğrultusunda sermaye artışı kararı alındığını, bu sermaye artışının da en az asgari oran üzerinden yapıldığını, aksi halde, şirketin özvarlıklarını kaybetme riski ile karşı karşıya geleceğini, rüçhan haklarının kısıtlanmadığını, yapılan işlemlerin ve kararların ana sözleşmeye, yasaya ve dürüstlük kuralına uygun olduğunu belirterek dava konusu kararların uygulamasının geri bırakılması talebinin reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, kat mülkiyeti kurulmuş olan taşınmazda yönetim planının iptali ve tapu kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 18.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 1.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Numaralı, finansal tabloların onay- lanmasına; 5 numaralı, 2020-2021 yıllarında görev yapan yönetim kurulu üyelerinin ibrasına; 6 numaralı, genel kurulun çalışma usul ve esasları ile ilgili iç yönergenin onaylanmasına; 7 numaralı, yönetim kuruluna ... , ... , ... ve ...'ın seçilmesine; 8 numaralı, yönetim kurulu başkanı ile başkan vekiline 15.000 TL, diğer üyelere 7.500 TL aylık ücret ödenmesine; 9 numaralı, 2.800.000 TL olan şirket serma- yesinin 8.000.000 TL ye çıkartılmasına ve pay devirlerinin esaslarının belirlenmesine ilişkin kararlarının amacının daha önce açılan şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin davanın semeresiz kalmasına sağlamak olduğu, sermaye artışına ilişkin genel kurul kararının müvekkillerinin azınlık paylarını düşürerek temsil kabiliyetlerine son vermek olduğunu belirterek ayrı ayrı iptallerine ve ihtiyati tedbir yoluyla yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacı, şirketin sermaye artırımına ihtiyacı olduğunu bildirerek sermaye artırılmasını arzu etmektedir. Kayıtlara yansıdığı üzere davalı bu konuya sıcak bakmamakta ve bu konudaki işlemlere gerek yönetim kurulunda ve gerekse genel kurulda olumsuz oy kullanmaktadır. Bu durum karşısında davalı şirketin yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamadığını, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmadığını veya yönetim kurulu mevcut olmadığını kabule olanak bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacı tarafın iddiasına dayanak yaptığı TTK 410/2 maddesindeki şartların oluşmadığı kanaatine varılmış genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin talebi yerinde görülmemiş dava reddedilmiştir....

              Noterliği’nin 14/03/2016 tarihli ihtarnamesiyle 1 aylık süre daha verilerek sermaye taahhüt borcunun ödenmesi konusunda ...’a yeniden çağrıda bulunulduğu, ayrıca sicil gazetesinde 11/03/2016 tarihli nühasında ıskat işlemine ilişkin ihtar yapıldığı, ...’ın şirket tarafından yapılan her iki çağrıya da uymayarak sermaye taahhüt borcunu yerine getirmemesi üzerine yönetim kurulu kararıyla ...’ın sermaye artırımı öncesinde ödemiş olduğu 50.000,00 TL’lik esas sermayesindeki %5’lik oranındaki 2.500,00 TL’lik payı ayrı ve saklı tutularak sermaye artışı sonrası ödenmeyen 997.500,00 TL’lik iştirak taahhüdüne tekabül eden bu payın ıskat edilerek şirket bünyesine alındığı, bu paylara ilişkin çıkarılan nama yazılı hisse senetlerinin iptal edildiği, yönetim kurulunun ıskat kararının 27/04/2016 tarihinde sicil gazetesinde ilan edilerek ıskat sürecinin tamamlandığı, uygulanmış olan prosedürün TTK’nın 483. maddesindeki ıskat usulune şeklen uygun gerçekleştirildiği, bu nedenle yönetim kurulu kararının iptaline...

                Ancak, yönetim kurulu üyelerine anılan maddelerdeki yetkinin verilmesine ilişkin karar, ortak ile şirket arasında şahsi bir işe ilişkin olduğundan TTK'nun 436/1. maddedeki oy yoksunluğu halinin uygulanması gerekir. TTK'nın 436/1. maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyesinin rekabet yasağının kaldırılmasına dair oylamaya ilgili yönetim kurulu üyesi, eşi ve alt-üst soyu (usul ve füruu) katılamaz. Bir yönetim kurulu üyesi kendisiyle ilgili oylamaya katılamaz ise de diğer yönetim kurulu üyesiyle ilgili oylamaya katılabilir. Dolayısıyla somut olayda kendisiyle ilgili toplantıda yönetim kurulu üyelerinin oyları sayılmadan yapılan hesaplamaya göre; şirketin toplam 163.200 payının bulunduğu, bu payların 1.658 adetinin davacıya, 53.847 adetinin ...'a, 53.848 adetinin ...'a, 53.847 adetinin ...'...

                  UYAP Entegrasyonu