Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Ticari Şirket (Sermaye Koyma Borcuna İlişkin) DAVA TARİHİ : 19/02/2020 KARAR TARİHİ : 17/06/2021 KARARIN YAZ....

    in 291.915 adet paya karşılık 7.297.889,37 TL ile ortaklık kaydı bulunduğu belirtilerek karar alındığını, ... vekilince pay oranının düşürülmesine muvafakat etmediklerine ilişkin şerhin toplantı tutanağı ve hazirun cetveline düşürüldüğünü, 10/05/2017 tarihli sermaye arttırımı sonrasında sermaye yapısında değişikliğe ilişkin evrakın ibraz edilmemesi ve sermaye yapısını gösteren en son tescilin iptaline ilişkin de yargı kararı olmaması nedeniyle hazirun cetvelinin gerçeği yansıtmadığı ve mevcut durumda alınan kararların kanunda öngörülen karar nisabı ile alınmadığının tespit edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

      haklarından yoksun bırakılacağı ve söz konusu sözleşme cezasının uygulanacağının bildirildiğini, T2 bu süre içerisinde de herhangi bir ödeme yapmadığından genel kurul toplantısında oy adedinin düşürüldüğünü, yönetim kurulunun sermaye borcunu yerine getirmeyen ya da eksik ödemede bulunan ortağın yerine başkasını almaya, kendisine verilmiş pay senetlerini iptal etmeye, iştirak haklarından yoksun bırakmaya yetkili olduğunu, TTK'nun 483. madde uyarınca ilgili paylara ilişkin haklarından yoksun kaldığını, bunların başında da oy hakkı olduğunu, pay sahipliği haklarının sermaye taahhüdünün ifası ile doğduğunu, T2 sermaye koyma borcunu ödemediğinden oy hakkının da 702.110,63 TL tutarındaki bedeli ödenmemiş olan paylar için doğmadığını, oy hakkının ancak kanunen ve esas sözleşmede belirlenmiş bulunan sermaye borcunun en az miktarının ödenmesiyle doğacağını, sermaye borcu bulunan ortağın oy kullanma hakkının da olmayacağını, sermaye artırımında T2 2.000.000,00 TL ödeme borcuna girdiğini, bu...

      Pay sahibinin sermaye koyma borcu bakımından temerrüdünden söz edebilmek için sermaye koyma borcunun muaccel olması gerekmektedir. Sermaye koyma borcunun muaccel olmaması durumunda pay sahibinden sermaye koyma borcunu ifa etmesi istenemez. Evvelce ödendiği kabul edilen ve ticaret sicilinde tescil edilen sermaye koyma borcunun cari hesapta hata yapıldığı zannıyla yeniden ele alınarak oluşan duruma göre sermaye koyma borcunun ödenmediği savı varlığı kesin-muaccel bir borç için yeterli olamaz. Bu nedenle 21/06/2021 tarih 2021/02 sayılı yönetim kurulu kararının alındığı tarih itibariyle varlığı kesin olan bir alacaktan söz edilemez. Davalı şirketin alacak iddiasını icra takibi veya dava yoluyla ileri sürmesi mümkün olduğu gibi açılmış olan davada ileri sürmesi de olanaklıdır....

        ın 900.000,00TL'lik peşin sermaye borcu ile ...'...

          Dava, davalının sermaye koyma borcunu ifa etmemesi nedeniyle oluşan davacı şirket zararının tazmini istemine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalı tarafça yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir. 6762 sayılı TTK’nın 140/4. maddesi (6102 sayılı TTK md.128/7) şirketin, her ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmesini isteyebileceği ve dava edebileceği gibi, yerine getirmede gecikme sebebiyle uğradığı zararın tazminini de isteyebileceği hükmünü haizdir. Şu halde, şirket kural olarak, ortağının sermaye koyma borcunu ifa etmemesi yahut sermaye koyma borcunu ifada gecikmesi nedeniyle uğradığı zararı talep ve dava edebilecektir....

            Mahkemece yapılan yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava dışı senet keşidecisi ... ’in şirketin kuruluşu olan 27.02.2014 tarihinden 30.10.2014 tarihine kadar şirket yetkilisi olduğu, TTK.nın 371/1.maddesine göre şirket yetkilisi olarak işletme konusu kapsamında her türlü işlemi yapabileceği ancak davalı lehine düzenlenen bonolar yetkili olduğu süre içerisinde düzenlenmediği hususundaki ispat yükünün davacıya ait olduğu, ancak davacı şirket tarafından bu hususun ispatına yarar bilgi ve belge sunulmadığı, bilirkişi raporunda da belirtildiği şekilde dava dışı şirket temsilcisinin bonoları şirkete sermaye koymak için davalıdan borç aldığının davalının da kabulünde olduğu, şirkete sermaye koyma borcu şirket ortağının şahsi borçlarından olup sermaye koyma borcunun yerine getirilmesi için şirket adına bono düzenlenmesinin TTK.nın 480/3. maddesinde düzenlenen pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler, hükmünün aksine sermayenin...

              ın sermaye koyma borcu yerine nakit sermaye konuluncaya kadar davacı şirkete taşınmazların devredilmiş olduğunun ikrar edildiğini, 31/12/2009 tarihli genel mizan ile davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlara göre davalı ...'ın sermaye tutarının 300.000,00-TL olup sermaye borcunun ödendiği, bakiye herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edildiği, davacı şirketin davalıdan talep edebileceği herhangi bir sermaye taahhüt borcu bulunmadığını, karşı dava ile ilgili olarak davacı karşı davalı şirketin yönetim kurulu başkanı yardımcısı olan ... tarafından davalı karşı davacı ...'...

                ın sermaye koyma borcu yerine nakit sermaye konuluncaya kadar davacı şirkete taşınmazların devredilmiş olduğunun ikrar edildiğini, 31/12/2009 tarihli genel mizan ile davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlara göre davalı ...'ın sermaye tutarının 300.000,00-TL olup sermaye borcunun ödendiği, bakiye herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edildiği, davacı şirketin davalıdan talep edebileceği herhangi bir sermaye taahhüt borcu bulunmadığını, karşı dava ile ilgili olarak davacı karşı davalı şirketin yönetim kurulu başkanı yardımcısı olan ... tarafından davalı karşı davacı ...'...

                  ın sermaye taahhüt tutarı olan 250.000,00-TL arsa bedeli olan 1.625.000,00-TL'den mahsup edildiğinde, 1.375.000,00-TL sermaye ödemesinin şirket ortakları olan ... tarafından yapılmış olduğu durumu söz konusu ise de, nakit ödemeye dair muhasebe kayıtlarında bulunmadığı, sermaye borcunun ödenmesine ilişkin, davacı hakkında ıskat kararının alınabilmesi için, davacının gönderilen ihtara rağmen sermaye borcunu ödememiş olması gerektiği, davalı şirketin ticari defterlerindeki kayıtların, bu kayıtların sahibi aleyhine delil oluşturacağı, ticaret sicilinde sermaye paylarının ödenmiş olduğuna ilişkin şirketin beyanı ve davalı şirketin kuruluştan kaynaklanan sermaye taahhüdünün şu ana kadar ödenmemiş olduğuna ilişkin iddiasına karşılık bu sermaye payının uzun süreden beri neden istenmediğine ilişkin makul bir izahat vermemesi karşısında, davacının sermaye borcunu ödemediğine ilişkin iddianın ispata muhtaç olduğu, bu bakımdan verilen ıskat kararının yerinde olmadığı tespit edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu