Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğinden ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, sermaye arttırımına ilişkin karar alınmadığını, toplantı gününün tüm ortaklara 1 ay öncesinden noter kanalı ile tebliğ edildiğini, davacının hisselerini devir aldığı ...’in şirkete olan şahsi borcunu ortadan kaldırmak sureti ile hisse devir bedelinin ödediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamada mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 15/05/2011 tarihli davalı şirket ortaklar kurulu kararı ile şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verildiği, çıkarılma gerekçesinin sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesi olarak belirtildiği, davalı şirket tarafından çekilen ihtarnameden, davacının dava dışı ...'...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda"...Davacı dava dilekçesinde 04.11.2009 tarihinde davacı ve davalının ortak olduğu limited şirket hakkında sermaye arttırımı kararı alındığı, yine 22.12.2010 tarihinde tekrar sermaye arttırımı kararı alındığını, davacının şirkete ilişkin sermaye koyma borcunu yerine getirdiği, diğer ortak davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, belirtilen sebeplerle davacının davalının şirkete yatırmış oldukları paranın belirlenmesi, ortakların ayrı ayrı sermaye koyma borçlarının tespit edilmesi, ayrıca sermaye koyma borcunu aşacak şekilde şirkete yapılmış olan ödemeler kapsamında şirketten alacaklı olup olmadıklarının tespitini talep etmiştir. Davacı 22.02.2017 havale tarihli dilekçesinde davasının tespit davası olduğunu beyan etmiştir....

    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının bir adet pay karşılığı 2.000,00 TL sermaye koyma borcuna ilişkin taahhüdünün 1/4'ünü şirket kuruluşunun tescil tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, kalan 3/4'nü ise üç yıl içinde ödemesi gerektiğine karar verildiğini, müvekkili şirketin ... siciline tescil tarihinden bu yana davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, davalıya sermaye koyma taahhüdünü yerine getirmesi için ihtarname gönderildiğini, ... sicil gazetesinde ilan yapılmak suretiyle davalıya sermaye taahhüdünü ödemeye çağrıda bulunulduğunu, davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini belirterek davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, hisselerinin şirkete devredilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sermaye Artırım Borcundan Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Asıl davada davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin % 33 oranında ortağı olduğunu, şirketin sermayesinin 18.01.2011 tarihli Sicil Gazetesinde ilan edildiği üzere 50.000,00 TL’den 3.851.878,30 TL'ye çıkartıldığını, ancak aynı yıl içerisinde 30.03.2011 tarihli olağanüstü genel kurulda sermaye azaltımı kararı alarak, şirket sermayesinin tekrar 50.000,00 TL’ye indirdiğini, müvekkilinin sermaye artırımı öncesi 1.658.30 adet paya sahipken, sermaye artırımı sonrası 127.751.396 paya sahip olduğunu, ancak sonraki tarihte yapılan sermaye azaltımı ile şirketteki sermayesinin eski şekline döndüğünü, sermaye azaltımının, sermaye arttırımı ile oluşan payların yok edilmesi suretiyle gerçekleşmesi nedeniyle yok edilen paylara ilişkin pay sahipliğinin yitirildiğini ve sermaye koyma borcunun sona erdiğini, artırılan tutar kadar sermaye azaltımı işlemiyle yok...

      TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Asıl davada davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin % 33 oranında ortağı olduğunu, şirketin sermayesinin 18.01.2011 tarihli Sicil Gazetesinde ilan edildiği üzere 50.000,00 TL’den 3.851.878,30 TL'ye çıkartıldığını, ancak aynı yıl içerisinde 30.03.2011 tarihli olağanüstü genel kurulda sermaye azaltımı kararı alarak, şirket sermayesinin tekrar 50.000,00 TL’ye indirdiğini, müvekkilinin sermaye artırımı öncesi 1.658.30 adet paya sahipken, sermaye artırımı sonrası 127.751.396 paya sahip olduğunu, ancak sonraki tarihte yapılan sermaye azaltımı ile şirketteki sermayesinin eski şekline döndüğünü, sermaye azaltımının, sermaye arttırımı ile oluşan payların yok edilmesi suretiyle gerçekleşmesi nedeniyle yok edilen paylara ilişkin pay sahipliğinin yitirildiğini ve sermaye koyma borcunun sona erdiğini, artırılan tutar kadar sermaye azaltımı işlemiyle yok edilen paylara ait pay sahipliği hakkı yitirildiğinden, paya bağlı olan sermaye...

        DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sermaye Artırım Borcundan Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Asıl davada davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin % 33 oranında ortağı olduğunu, şirketin sermayesinin 18.01.2011 tarihli Sicil Gazetesinde ilan edildiği üzere 50.000,00 TL’den 3.851.878,30 TL'ye çıkartıldığını, ancak aynı yıl içerisinde 30.03.2011 tarihli olağanüstü genel kurulda sermaye azaltımı kararı alarak, şirket sermayesinin tekrar 50.000,00 TL’ye indirdiğini, müvekkilinin sermaye artırımı öncesi 1.658.30 adet paya sahipken, sermaye artırımı sonrası 127.751.396 paya sahip olduğunu, ancak sonraki tarihte yapılan sermaye azaltımı ile şirketteki sermayesinin eski şekline döndüğünü, sermaye azaltımının, sermaye arttırımı ile oluşan payların yok edilmesi suretiyle gerçekleşmesi nedeniyle yok edilen paylara ilişkin pay sahipliğinin yitirildiğini ve sermaye koyma borcunun sona erdiğini, artırılan tutar kadar sermaye azaltımı işlemiyle yok...

        in %70 hisseyle 420.000,00 TL sermaye payına, ... %23 hisse ile 138.000,00 TL sermaye payına, ... %7 hisse ile 42.000,00 TL sermaye payına sahip oldukları, ... tarafından toplam 120.600,00 TL sermaye ödemesinin yapıldığı, ancak yapılan sermaye ödemelerinin aynı gün veya bir gün sonra tekrar şirketin kasa hesabına aktarıldığı, tekrar şirketin banka hesabına sermaye ödemesi yapıldığı, davacının ortak sıfatıyla yaptığı ve sermaye koyma borcundan mahsup edilen ödemelerin, tekrar tekrar şirketten çekilmek ve yatırılmak suretiyle müdürün sermaye borcunun kayıtlarda ödenmiş görünmesi sonucunu doğuracak şekilde gerçekleştirilmiş söz konusu işlemlerin sermaye taahhüt hesabını kapatmak için yapılan fiktif hesap hareketler olduğu değerlendirilmiştir. Bu eylem gerçekte şirkete borç ödenmemiş olmasına rağmen şirket kayıtlarında ödenmiş olarak görünmesi sonucunu doğurmuştur....

          DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin 2007 yılında 10.000,00 TL sermaye ile ortaklar... ve ... tarafından kurulduğunu, 04.11.2009 ve 22.11.2010 tarihli kararlarlar ile sermaye artırımına gidildiğini belirterek müvekkilinin ve davalı şirket ortağının bugüne davalı şirkete yatırmış oldukları paranın belirlenmesine, bu tutarların ortakların ayrı ayrı sermaye borcuna karşılık gelen kısmının ve ortaklardan her birinin şirkete olan sermaye borcunun tespitine, sermaye borcunu aşacak şekilde ödeme yapmış ortağın şirketten olan alacağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sermaye borcunun önemli bir kısmını ödediğini, davacının sermaye borcunu ödediğinin ispatı gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. 2.Diğer davalı cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ve davalı ...'...

            CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 573/2 hükmü gereği limited ortaklıkta ortakların temel yükümlülüğünün sermaye koyma borcu olduğunu, ancak davacı, 2012’de kurulmuş olan şirkete sermaye koyma borcunu aradan 9 yıl geçmesine rağmen halen yerine getirmemiş olmakla şirket karşısında borçlu sıfatını haiz olduğunu, şirkete sermaye koyma borcunu ödememiş olan borçlunun huzurdaki gibi bir davayı açma hakkı bulunmadığını, borcunu ödememesine rağmen bu haksız davayı açması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, .......

              -TL ek sermaye koyma borcu altına girdiğini, taahhüt edilen sermaye tutarının zamanında ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün 2012/6040 E. sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, takibin davalı yanın itirazı üzerine durduğunu, anılan itirazın iptali için açılan dava neticesinde, takip tarihi itibariyle taahhüt edilen sermaye borcunun 1/4’üne tekabül eden 37.500,00 TL’nın muaccel olduğu, bakiye kısmın henüz muaccel olmadığı ve erken ödemeye ilişkin bir karar da bulunmadığı gerekçesiyle itirazın 37.500,00 TL’lik kısmı bakımından iptaline karar verildiğini, bunun üzerine bakiye 112.500,00 TL sermaye koyma borcunun tahsili için davalı aleyhine girişilen takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu