Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hakkında usulüne uygun soruşturma açılmadan ve savunma hakkı verilmeden karar verildiği, FETÖ/PDY'nin terör örgütü suçlamasının ilk olarak 26 Mayıs 2016 tarihli MGK kararında alındığı, bu tarihten sonraki iradi faaliyet ya da kasti hareketlerinden dolayı sorumlu tutulabileceği, yasa dışı hiçbir oluşum içinde olmadığı, sendika üyeliğinin talimatla olmadığı, sendikanın faaliyetlerini yasal olarak sürdürdüğü, 2015 yılının Ekim ayında sendika üyeliğinden istifa ettiği, Kimse Yok Mu Derneği'nin faaliyetlerinin yasal olduğu, ceza soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ileri sürülmektedir. Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi: … Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği, hakkında adli yada idari herhangi bir soruşturma bulunmadığı, Devlete olan sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair delil bulunmadığı, Bank Asya'da talimatla hesap açmadığı, para yatırmadığı, Bank Asya'nın faaliyetlerinin yasal olduğu, hesapta mevcut bulunan parayla katılım hesabı açıldığı, talimat dönemiyle uyumlu para yatırma olmadığı, bankadaki paranın vasisi olduğu zihinsel engelli yeğenine ait olduğu, bankayı tercih etme sebebinin bilinçli olmadığı, yeğeninin babasının isteği üzerine olduğu, sendika üyeliğinin talimatla olmadığı, sendikanın faaliyetlerini yasal olarak sürdürdüğü, çocuğunu göndermiş olduğu okulun yasal olduğu ve Devletin denetim ve gözetimi altında faaliyet gösterdiği, isnat edilen eylemlerin kanunlarda suç olarak tanımlanmadığı, irtibat ya da iltisak için delil teşkil etmeyeceği, işlemin dayanağı...
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, bekletici mesele müessesesinin işletilmediği, mahkeme kararının hakkaniyet ve ölçülük ilkesine aykırı olduğu, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının ihlal edildiği, kendisine savunma hakkı tanınmadığı, dava konusu işlemin yetki, şekil, konu ve amaç unsurlarının sakat olduğu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda devlet memurluğundan çıkarılmaya ilişkin usule uyulmadığı, Bylock tespitinin hukuka aykırı elde edildiği ve delil niteliğinin bulunmadığı, Bank Asya'da talimatla hesap açmadığı, para yatırmadığı, Bank Asya'nın faaliyetlerinin yasal olduğu, sendikanın faaliyetlerini yasal olarak sürdürdüğü, isnat edilen eylemlerin kanunlarda suç olarak tanımlanmadığı, irtibat ya da iltisak için delil teşkil etmeyeceği, dava konusu işlem tarihinden sonraki bilgi ve belgelere göre karar verildiği, devlete sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği ileri sürülmektedir....
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının ihlal edildiği, 16 yıllık meslek hayatı boyunca üç farklı sendikaya üye olduğu, FETÖ/PDY'nin terör örgütü suçlamasının ilk olarak 26/05/2016 tarihinde MGK kararında alındığı, bu tarihten önceki faaliyetlerinden sorumlu tutulamayacağı, hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulduğu, Bank Asya'nın faaliyetlerinin yasal olduğu, açılan hesabın iki oğlu için açılmış bireysel emeklilik hesabı olduğu, sendika üyeliğinin talimatla olmadığı, 05/11/2015 tarihinde belirtilen sendikadan istifa ettiği, sendikanın faaliyetlerini yasal olarak sürdürdüğü, hakkında tanık tarafından verilen örgütsel toplantılara katıldığı iddiasının soyut ve dayanaksız olduğu, FETÖ/PDY terör örgütü ile hiçbir bağlantısının bulunmadığı iddia edilmektedir....
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının ihlal edildiği, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, cezalarının kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiği, Devlete sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair delil bulunmadığı, kendisine savunma hakkı tanınmadığı, ByLock programı kullanıcısı olduğuna dair iddianın somut ve şüpheye yer vermeyecek derecede ispatlanamadığı, sendika üyeliğinin talimatla olmadığı, sendikanın faaliyetlerinin yasal olarak sürdürdüğü, isnat edilen eylemlerin kanunlarda suç olarak tanımlanmadığı, irtibat ya da iltisak için delil teşkil etmeyeceği, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin, ceza kanunlarının geriye yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği ileri sürülmektedir. Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır....
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: ByLock programı kullanıcısı olduğuna dair iddianın somut ve şüpheye yer vermeyecek derecede ispatlanamadığı, ByLock tespitinin hukuka aykırı elde edildiği ve delil niteliğinin bulunmadığı, Bank Asya'da talimatla hesap açmadığı, para yatırmadığı, Bank Asya'nın faaliyetlerinin yasal olduğu, çocuğunu göndermiş olduğu okulun yasal olduğu ve Devletin denetim ve gözetimi altında faaliyet gösterdiği, sendika üyeliğinin talimatla olmadığı, söz konusu sendikanın faaliyetlerini yasal olarak sürdürdüğü, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının ihlal edildiği, isnat edilen eylemlerin kanunlarda suç olarak tanımlanmadığı, irtibat ya da iltisak için delil teşkil etmeyeceği, gerekli ve yeterli inceleme yapılmaksızın karar verildiği iddia edilmektedir....
yazdığını ileri sürerek, davalının müvekkilinin unvan ve logosuyla markasını e-posta ve sosyal medya hesaplarında kullanmasının men ve durdurulması ile kaldırılması ve 50.000,00 TL manevi tazminatın ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Bununla birlikte, tasdikli karar defterinin kaybolması yahut kötü niyetli uygulama sonucu yok edilmesi gibi ihtimaller karşısında, zorunluluk durumunda, sendikaların faaliyetlerinin devamı için yeni bir karar defteri ihdasının da mümkün olduğunu belirtmek gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, mahkemece, öncelikle sendikanın 20.11.2012 tarih ve 14736 yevmiye numaralı ilk tasdik edilen karar defterinin bulunup bulunmadığı konusunda gerekli araştırma yapılmalı, bu hususta taraflara yeterli süre verilmeli, yapılan araştırma sonucunda ilk tasdik edilen defter mahkemeye sunulup mevcut olduğu anlaşıldığı takdirde şimdiki gibi ikinci tasdik edilen karar defterinin iptaline karar verilmeli, ancak ilk tasdik edilen karar defterine ulaşılmadığı takdirde, karar defterinin iptali talebi yönünden davanın reddine karar verilmelidir. Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
İş Mahkemesinin kararıyla müvekkili sendikanın üye sayısının 44.901 ve yüzdesinin 10,21 olarak tespit edildiğini, kararın Yargıtay 9....
Dosya içeriğinden, davacı sendikanın 01/11/2016 tarihinde davalı konfederasyon üyeliği için karar aldığı ve üyelik başvurusunda bulunduğu, davalı konfederasyon yönetim kurulunun 05/11/2016 tarihli kararıyla da davacı sendikanın üyeliğe kabul edildiği ve bu hususun üst yazıyla Valilik ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirildiği görülmektedir. Davacı sendikanın konfederasyon üyeliğine kabulü bakımından alınmış olan kararlara karşı herhangi bir dava da açılmamıştır. Nitekim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kayıtlarına ve 07/07/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan üye istatistiklerine göre de davacı sendika davalı konfederasyon üyesi gözükmektedir. Kaldı ki dava konusu genel kurulda, davacı sendikanın konfederasyon üyeliğinden ihracına karar verilmiştir. Bu açıklamalara göre, davacı sendikanın davalı konfederasyon üyesi olduğu tartışmasızdır....