Genel Merkez yönetim kurulunun, sendika ana tüzüğünün “Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri” başlıklı 20. maddesinin r fıkrasında “Şube ve Temsilcilikler Kurmak” şeklindeki yetkisinin kapsamını düzenleyen sendika ana tüzüğünün “Temsilciliklerin Oluşması, Nitelikleri ve Görevden Alınma Usulü” başlıklı 50. maddesinde, yukarıda da görüleceği üzere “ İl ve İlçe Temsilcilikleri, İşyeri Sendika Temsilciliği ve Sendika İşyeri Temsilciliği” kavramlarından bahsedildiği, ancak “Kurum Temsilcisi” kavramından hiçbir şekilde bahsedilmediği, 50. maddenin 3. fıkrasındaki “ İl ve ilçe temsilcilikleri, işyeri sendika temsilciliği ve sendika işyeri temsilcilerinin belirlenmesine, görev ve çalışmalarına, görevden alınabilmelerine, şubelerle ve temsilciliklerle ilişkilerini ve diğer konulara ilişkin usul ve esaslar genel merkez yönetim kurulu tarafından yürürlüğe koyulacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmünde de kurum temsilciliğinden bahsedilmediği görülmektedir. 4688 sayılı kanunda ve sendika ana tüzüğünde...
gördüğü için yeni bir bilirkişi deliline başvurmamış olduğunu, Mahkemenin hem teknik bilgi isteyip hem de dosyaya sunulan teknik bilginin tam aksine bir karar vermiş olduğunu, yönetim kurulunun uyum içerisinde çalışıp çalışmadığına yönelik yönetim kurulu üyesi olmayan, o anda orada bulunmayan ve tamamen birilerinden duyduklarını aktaran kişilerin tanık olarak alınan ifadelerinin de dayanak gösterilmesinin bir başka çelişkili husus olduğunu, sendika şubesinin uyum içinde çalışmadığı ve bu durumun sendika şube üyelerine de yansıdığının davacı tarafça da kabul edilmekte olduğunu, 7 kişiden oluşan bir yönetim kurulunun 4 kişi ile bir karar almasının ve bu karara diğer yönetim kurulu üyelerinin dava açmasının yönetim kurulunun uyum içinde çalışmadığının bir delili olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
engel bir hükmün Sendika Tüzüğü'nde bulunmadığı, davacı taraf her ne kadar Sendika Ana Tüzüğü'nün 29 uncu maddesinde belirtilen ünvanlı üyelikler ibaresine sekreterlik görevini de dâhil ederek istinaf itirazında bulunmuş ise de sendika şube yönetiminde ünvanlı olan tek kişinin şube başkanı olup onun dışındaki kişilerin yönetim kurulu üyesi sıfatını taşıdığı ve Yönetim Kurulunun kendi arasında yaptığı seçimle görev dağılımı yapıldığından bu görev dağılımı nedeniyle verilen sekreterlik görevinin ünvanlı bir görev olduğunun düşünülemeyeceği, bu nedenle iki üyenin istifası ile yeni oluşan yönetimin yeniden görev dağılımı yapmasını engelleyici hiçbir mevzuat ve Tüzük hükmü bulunmadığı gibi davacının karar tarihinde yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiği, bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının yerinde görülmediği; b) 26.02.2021 tarihli Genel Yönetim Kurulu kararına ilişkin olarak; davacının Sendika Genel Yönetim Kurulunda 1. yedek üye olup Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerinden...
Ancak genel yönetim kurulunca temsilciliklerin farklı usul ve esaslara tabi olmasına karar verilebilir." 4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi. 3. Değerlendirme 1. Sendika Yönetim Kurulunun dava konusu 04.01.2022 tarihli ve 659 sayılı kararı "Sendika tüzüğümüzün 43. maddesi gereğince ... İl Temsilcisi ...'ın görevinin hitam bulmasına oybirliği ile karar verilmiştir." şeklindedir. Davacı hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile anılan kararın iptalini talep etmektedir. 2. Somut uyuşmazlıkta, Sendika Tüzüğü ile ihdas edilen Temsilcilikler Sendika Yönetim Kurulu kararı ile oluşturulmakta, temsilciliklere atama yapılması da Sendika Yönetim Kurulu tarafından gerçekleştirilmektedir. Temsilci olarak görev yapan kişiler, sendika zorunlu organ üyesi olmadığı gibi seçilmiş yönetici sıfatını haiz üyeler arasında da yer almamaktadır. 3....
İlgili Hukuk 1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Sendika kurma ...” kenar başlıklı 51 inci maddesinin son fıkrası şöyledir: “Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.” 2. Sendika Tüzüğü'nün "Genel Denetleme Kurulunun Oluşumu, Görev Ve Yetkileri" kenar başlıklı 30 uncu maddesinin ilgili kısmı şöyledir: "a. Denetleme kurulu yılda en az bir defa toplanıp idari ve mali açıdan genel denetleme yapar. Kurul bu süreyi beklemeksizin gerekli gördüğü hallerde veya Genel Yönetim Kurulu kararı ile yürütülen bir soruşturmaya bağlı olarak Genel Disiplin Kurulu’nun çağrısı üzerine de denetleme yapabilir. Ancak, iki denetleme arasındaki süre altı (6) aydan az olamaz. Bu şart, Genel Yönetim Kurulu kararı ile yürütülen bir soruşturmaya bağlı olarak Genel Disiplin Kurulunun başvurusu üzerine yapılacak denetimlerde uygulanmaz. b....
Somut olayda, dava dilekçesinde iş akdinin ihbar önellerine uyulmaksızın ve haklı yada geçerli bir neden gösterilmeksizin feshedildiğinin ileri sürüldüğü, cevap dilekçesinde ise davacının iş akdinin yönetim kurulunun 18.07.2016 tarihli kararıyla 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2 maddesine göre feshedildiği, bu durumun ilgiliye 19.07.2016 tarihinde tebliğ edildiği, bununla birlikte aynı personelle ilgili olarak 667 sayılı KHK gereği işlem tesis edilmesini teminen işten el çektirilmesi (görevden uzaklaştırılması) yönetim kurulunun 26.07.2016 tarihli kararıyla uygun görüldüğü, bu durumun ilgiliye 27.07.2016 tarihinde tebliğ edilerek yeniden SGK girişinin yapıldığı, bu sebeple davacının işten çıkarılmasının söz konusu olmadığı savunulmuş ise de, davalının da kabulünde olduğu üzere 19.07.2016 tarihi itibariyle davacının iş sözleşmesinin 29 kodu "İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih" seçilerek feshedildiği anlaşılmaktadır....
GEREKÇE : Sendika Merkez Yönetim Kurulunun 25/01/2018 tarih 2018/1 sayılı kararı ile davacının disipline sevk edildiği , 04.04.2018 tarih ve 2018/5 sayılı Merkez Disiplin Kurulu kararı " ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendika üyesi işçilerin davacının görevini yapmakta yetersiz kaldığına yönelik başvuruları üzerine davacının Sendika Genel Yönetim Kurulu kararı ile görevine son verildiği, Mahkemece bilgisine başvurulan davalı tanığının somut açıklamaları ile bu hususu doğruladığı, davalı tanık beyanına somut bilgi içermesi nedeni ile davacı tanık beyanlarına nazaran üstünlük tanınması gerektiği, işyeri temsilcilerini görevden almak ve boşalan kadrolara temsilci atamanın Genel Yönetim Kurulunun yetkileri arasında bulunduğu, Sendika Ana Tüzüğü'nün 35 inci maddesinin (d) bendi uyarınca sendika temsilcilerinin Genel Yönetim Kurulunca resen görevden alınabileceği, Sendika Genel Yönetim Kurulunun 06.06.2022 tarihli ve 1025 sayılı kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Sendika Tüzüğünün “Sendika Genel Kurulunun Toplanma Zamanı ve Toplantı Esasları” başlıklı 13’üncü maddesinde yer alan düzenlemeye göre “Genel kurul en geç dört yılda bir sendika merkezinin bulunduğu yerde, yada genel yönetim kurulunca tespit edilecek başka bir yerde, genel yönetim kurulunun tespit edeceği yer, gün ve saatte toplanır.” Sendika Tüzüğünün “Şube Genel Kurulunun Toplanma Zamanı ve Toplantı Esasları” başlıklı 27’nci maddesinde yer alan düzenlemeye göre ise “Şube genel kurulu azami 4 yılda bir, sendika genel yönetim kurulu kararı ile ve sendika genel kurul toplantısından en az 2 ay önce olmak üzere toplanır.” Tüzüğün “Şube Olağanüstü Genel Kurulu” başlıklı 28’inci maddesine göre de; “Şube yönetim kurulu veya denetleme kurulunun gerekli gördüğü hallerde veya şube genel kurulu delegelerinin 1/5’inin yazılı isteği üzerine şube genel kurulunun olağanüstü toplantıya çağırılması Sendika genel yönetim kurulundan yazılı olarak talep edilir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, Sendika Yönetim Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. 2....