Olağan Genel Kurulunun süresinde yapılmadığını, Sendikanın 2. Olağan Genel Kurulunun 10.12.2017 tarihinde yapıldığını, Sendikanın 3. Olağan Genel Kurulunun ise 21.11.2021 tarihinde yapıldığını, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nda (6356 sayılı Kanun) sendika olağan genel kurullarının en geç dört yılda bir yapılacağının belirtildiğini, buna uygun olarak da Sendika Tüzüğü'nün 13 üncü maddesinde “Merkez Genel Kurulu olağan olarak; dört yılda bir Genel Yönetim Kurulunun tespit edeceği yer, gün ve saatte sendika genel merkezinin bulunduğu ilde yapılır” hükmünün düzenlendiğini, hükme göre olağan genel kurulun Tüzük'te belirtilen sürede toplanması gerektiğini, 3. Olağan Genel Kurulun da 10.12.2021 tarihinde yapılmasının zorunlu olduğunu, şu hâlde davalı Sendikanın 3. Olağan Genel Kurulunun süresinde yapılmadığını, bu nedenle Genel Kurulun iptali ve Yönetim Kuruluna işten el çektirilerek kayyum atanmasını talep ettiklerini, davalı Sendikanın 3....
Olağan Genel Kurulunun süresinde yapılmadığını, Sendikanın 2. Olağan Genel Kurulunun 10.12.2017 tarihinde yapıldığını, Sendikanın 3. Olağan Genel Kurulunun ise 21.11.2021 tarihinde yapıldığını, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nda (6356 sayılı Kanun) sendika olağan genel kurullarının en geç dört yılda bir yapılacağının belirtildiğini, buna uygun olarak da Sendika Tüzüğü'nün 13 üncü maddesinde “Merkez Genel Kurulu olağan olarak; dört yılda bir Genel Yönetim Kurulunun tespit edeceği yer, gün ve saatte sendika genel merkezinin bulunduğu ilde yapılır” hükmünün düzenlendiğini, buna göre Olağan Genel Kurulun Tüzük'te belirtilen sürede toplanması gerektiğini, 3. Olağan Genel Kurulun da 10.12.2021 tarihinde yapılmasının zorunlu olduğunu, şu hâlde davalı Sendikanın 3. Olağan Genel Kurulunun süresinde yapılmadığını, bu nedenle Genel Kurulun iptali ve Yönetim Kuruluna işten el çektirilerek kayyum atanmasını talep ettiklerini, davalı Sendikanın 3....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;''Yerel mahkemenin kararını tümüyle yanlış değerlendirmeler üzerine kurduğunu, davacının yönetim kurulu üyeliğinin asla sona erdirilmediğini,dava edilen Genel Merkez işleminin Şube Yönetim Kurulunun 11 Mart 2016 tarihinde davacının devamsızlığı nedeniyle yönetim kurulundaki şube sekreterlik görevinden alınarak sade yönetim kurulu üyeliği getirilmesi üzerine şube sekreterliğine dayanan profesyonel (ücretli) yöneticilik kadrosunun kaldırılmasından ibaret olduğunu,bilindiği gibi sendika yönetim kurulu üyelerinin sendikaların tüzüklerinde kabul ettiği esaslara göre amatör yönetim kurulu üyeleri veya ücretli profesyonel yönetim kurulu üyeleri olarak iki şekilde görev yaptıklarını,Sendika tüzüğünün üye sayısına bağlı olarak sadece Şube başkanı, Şube sekreteri ve Şube mali sekreterine ücretli yönetici kadrosu verilmesini öngördüğünü,göreve özgülenmiş ücretli sendika yöneticilik kadrosunun görev değişince son bulduğunu,amatör sendika yöneticilerinin kendi...
Belirtilen kanuni düzenlemelere göre, şube açma, birleştirme ve kapatma yetkisi münhasıran sendika genel kurulunda olup, bu konuda, ancak tüzükte belirlenen esaslar doğrultusunda sendika yönetim kuruluna yetki verilebilecektir. Sendika yönetim kuruluna yetki verilmesi durumunda, söz konusu yetkinin kullanılabilme esasları ise genel kurul kararı ile tespit edilecektir. Somut olayda, davalı sendika ana tüzüğünün 18/l maddesine göre; sendika şubesi açma, şubeleri birleştirme veya kapatma kararı vermek; sendika şubesi açma ve başlangıçtaki kuruluş şartlarını kaybeden şubeleri kapatma konularında sendika yönetim kuruluna yetki vermek, sendika Genel Kuruluna ait olduğundan, öncelikle sendika ana tüzüğünün 18/I maddesine göre bu konularda Genel Merkez Yönetim Kuruluna yetki verilip verilmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir....
Belirtilen kanuni düzenlemelere göre, şube açma, birleştirme ve kapatma yetkisi münhasıran sendika genel kurulunda olup, bu konuda, ancak tüzükte belirlenen esaslar doğrultusunda sendika yönetim kuruluna yetki verilebilecektir. Sendika yönetim kuruluna yetki verilmesi durumunda, söz konusu yetkinin kullanılabilme esasları ise genel kurul kararı ile tespit edilecektir. Somut olayda, davalı sendika ana tüzüğünün 18/l maddesine göre; sendika şubesi açma, şubeleri birleştirme veya kapatma kararı vermek; sendika şubesi açma ve başlangıçtaki kuruluş şartlarını kaybeden şubeleri kapatma konularında sendika yönetim kuruluna yetki vermek, sendika Genel Kuruluna ait olduğundan, öncelikle sendika ana tüzüğünün 18/I maddesine göre bu konularda Genel Merkez Yönetim Kuruluna yetki verilip verilmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir....
Şubesinde 12.01.2022 tarihinde zorunlu organ seçim gündemli olağanüstü genel kurul icra edilmesine dair 16.12.2021 tarihli Sendika Yönetim Kurulu kararının iptali talep edilmektedir. Bununla birlikte belirtilen Şubede Olağanüstü Genel Kurulun icra edildiği, duruşmada beyanı alınan davacı vekilinin icra edilen Olağanüstü Genel Kurulun iptali için dava açmadıklarını ifade ettiği görülmektedir. 4. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre, olağanüstü genel kurul icrasına dair Sendika Yönetim Kurulu kararının iptali talep edilse de, daha sonra aynı Yönetim Kurulu kararına istinaden icra edilen Olağanüstü Genel Kurulun iptali için kanuni süre içinde dava açılmaması durumunda, Sendika Yönetim Kurulunun iptali davası bakımından davacının hukuki yararının ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Hukuki yarar yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken dava şartlarındandır....
Diğer taraftan, Sendika Tüzüğünün “Şube Genel Kurulunun Toplantı Esasları” başlıklı 37 nci maddesinin birinci fıkrasına göre “Şube Genel Kurulu olağan toplantısı, ilgili mevzuatında belirtilen azami süreyi aşmamak, Sendika Genel Kurulunun toplantı tarihinden en az iki ay önce tamamlanmak kaydıyla Sendika Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan şube genel kurul toplantıları takviminde belirtilen tarihte yapılır. Ayrıca, salt çoğunlukla karar verilmiş olmak kaydıyla Şube Yönetim Kurulu’nun, Şube Denetleme Kurulu’nun kararıyla veya ilk ve son talep dilekçesi arasında en fazla 7 gün bulunmak ve aynı gerekçeye ya da aynı mahiyete dayalı olmak kaydıyla üyeler ile şube genel kurulu delegelerinin 1/5’inin yazılı isteği üzerine Sendika Yönetim Kurulunun kararıyla en geç 60 gün içinde olağanüstü genel kurul yapılabilir.” Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir....
Olağanüstü genel kurul, yönetim kurulu veya denetleme kurulunun gerekli gördüğü durumlarda ya da genel kurul üye veya delegelerinin beşte birinin yazılı isteği üzerine en geç altmış ... içinde toplanır. Genel kurula ... yönetim kurulu tarafından yapılır. Toplantı yeter sayısı üye ya da delege tamsayısının salt çoğunluğudur. İlk toplantıda yeter sayı sağlanamazsa, ikinci toplantı en çok onbeş ... sonraya bırakılabilir. Bu toplantıda salt çoğunluk aranmaz. Karar yeter sayısı toplantıya katılan üye veya delege sayısının salt çoğunluğudur. Yukarıdaki hükümlere aykırı hareket eden sendika şubesi, sendika veya konfederasyon yönetim kuruluna; üyelerinden birinin veya durumu tespit eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının başvurusu üzerine, iş davalarına bakmakla görevli mahkeme kararı ile işten el çektirilir....
Sendika genel yönetim kurulunun dava konusu 26/02/2018 tarih ve 11 sayılı kararı ile de “Sendikamız... il temsilcisi ... ve il temsilcilik yönetiminin 26/02/2018 tarihi itibari ile görevden alınmalarına” karar verilmiş olup, bu kararın iptali talep edilmektedir. Sendika tüzüğünün 20’inci maddesinde “temsilcilikler kurmak” hususu yönetim kurulunun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Tüzüğün il ve ilçe temsilciliklerine ilişkin 50’nci maddesinin birinci bendine göre de; “Sendika yönetim kurulunca, şube açılmasında gerek veya imkân görülmeyen il ve ilçe merkezlerinde Genel Merkeze bağlı olarak faaliyet göstermek üzere Sendika temsilcilikleri açılabilir. Sendika temsilcileri üyelerinin işveren veya işyeri ile ilgili sorunlarını dinlemek ilgili yerlere iletmek ve sendika ile işveren arasında iletişim sağlamak amacıyla açılır. İl ve İlçe temsilcilikleri en az 3 en fazla 7 üyeden oluşur. Genel Merkez Sekretaryalarına uygun olarak görevlendirilirler....
Görüldüğü üzere, sendika genel merkez yönetim kurulunun yönetim kurulu üyelerinin aylıksız izne ayrılmasında ve bu halin sona ermesinde her hangi bir karar alma yetkisi mevcut değildir. Aylıksız izine ayrılma davacılara kanun ve tüzük gereği kendi isteklerine bağlı olarak tanınmış bir haktır. Ayrıca bu şekilde yönetim kurulunun karar alabileceğinin kabulü, aynı zamanda yönetim kurulunun kendi üyeleri hakkında fiilen yöneticilik yapmalarına engel olabilecek ve baskı oluşturabilecek kararları alabileceğinin de kabulü anlamına gelir ki bu durumun sendika içi demokrasiyi işlemez hale getireceği açıktır. Bu nedenlerle anılan karar geçersiz olup mahkemece bu yönde tespit yapılması gerekmektedir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....