Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

denildiğini, üyeliği sona eren kişi genel kurulda seçilemeyeceği halde davalı T4 Lordoğlu'nun sendika Yönetim Kurulu'na (eş başkan) seçildiğini belirterek, davalı T4 Lordoğlu'nun T3 yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2019/120 ESAS - 2020/301 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette 08.08.2011 tarihinde stacker&reclaimer operatörü olarak işe başladığını, şirketteki çalışmasının iş akdinin feshi olan 28.08.2017 tarihine kadar devam ettiğini, davalı şirketin 25.08.2017 tarihinde dört işçinin, 28.08.2017 tarihinde ise aralarında davacı müvekkilinde bulunduğu beş kişinin ''yönetim kurulu kararı'' gerekçesiyle iş akdini sonlandırdığını, davalı işverenin müvekkilinin iş sözleşmesini yönetim kurulu kararına dayandırıldığını, bu karar dışında iş sözleşmesinin sonlandırılmasının hiç bir nedeni olmadığını, müvekkilinin Hak-İş Konfderasyonuna bağlı enerji iş kolunda örgütlü Enerji-İş Sendikasına üye olduğunu, müvekkilinin sendika üyesi olduğu için işten çıkarıldığını, müvekkilinin DİSK ile başlayan Sendikal faaliyetlerinin birim müdürleri tarafından hoş karşılanmadığını...

İtiraz dilekçesinde her ne kadar yönetim kurulu üyesi Mehmet Alemdaroğlu'nun görüşü alınmadığı beyan edilmiş ise de, tensip tutanağının ara kararı doğrultusunda meşruhatlı davetiye yönetim kurulu üyesi olan Mehmet Alemdaroğlu'na 03/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, ihtiyati tedbir kararının ise 19/10/2022 tarihinde verildiği, bu nedenle yönetim kurulu üyesine verilen sürenin dolduğu, diğer yönetim kurulu üyesinin ise görüş bildirdiği anlaşıldığından bu itiraz nedeni de yerinde görülmemiştir. Her ne kadar itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde geçici tescil yönünden dava açıldığını bu yönden tedbire itiraz etmiştir. Mahkememizin 2022/898 Esas sayılı dava dosyasında konu, 30/06/2022 tarihli genel kurul kararının geçici tescilinin Türk Ticaret Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca kesin tescile dönüştürülmesi talebidir. Söz konusu bu dava dosyasının konusu ise genel kurul kararının iptalidir....

in beraatine karar verilmiş; hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesi ile, dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 21.03 2005 tarihli yönetim kurulu kararına göre borçlu şirketin yönetim kurulu başkanlığına ..., başkan yardımcılığına...üyeliğe...'...

    Nolu Şubesinin üyesi ve Sendika Genel Merkez delegesi olduğunu, davalı Tez-Koop-İş Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulunun 19/12/2019 tarihli kararıyla 16/02/2020 tarihinde Şube Olağanüstü Genel Kurulu yapılmasına karar verildiğini, davacının üyesi ve yönetim kurulu başkanı olduğu İstanbul 1. Nolu Şubede gerçekleşen olağanüstü genel kurulun seçimli olarak toplanması ve karar almasının Sendikalar Kanunu, MK. ve TTK'ya aykırı olduğunu ileri sürerek, Tez-Koop-İş Sendikası İstanbul 1....

    Delege seçimlerinin iptaline karar verilmesi farklı hukuki sonuçlar meydana getirmekte ise de, somut olayda 13.09.2014 tarihli şube genel kurulunun iptaline dair başkaca bir mahkeme kararı da bulunmadığından, 13.09.2014 tarihli şube genel kurulu hukuki geçerliliğini korumaktadır. Bu itibarla, şube yönetim kurulu tarafından 4. olağan genel kurulun yeniden icrasına karar verilmesi olanaklı olmadığından, 30.09.2015 tarih ve 38 sayılı şube yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesi sonucu itibariyle isabetlidir. Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, mahkemece, sadece 30.09.2015 tarih ve 38 sayılı şube yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesi ve fazlaya dair istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.09.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      MUHALEFET ŞERHİ Dava, davalı sendika yönetim kurulunun 03.06.2013 tarihli 205 sayılı kararının tedbiren durdurulması ve iptaline ilişkindir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı sendika yönetim kurulunun 03.06.2013 tarihli 205 sayılı kararının tedbiren durdurulması ve iptaline ilişkin ise de öncelikle çözülmesi gereken problem, ihtiyati tedbir kararlarına karşı temyiz yoluyla Yargıtay’a başvurulup başvurulamayacağı hususudur. Bilindiği üzere, 01/10/2011 tarihinden önce yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na göre ihtiyati tedbir kararlarına karşı temyiz yolu öngörülmeyip bu kararların itiraz yoluna tabi olduğu belirtilmiş, fakat itiraz üzerine verilen kararlara karşı herhangi bir kanun yoluna yer verilmemişti (md.107)....

        ve tüzüklerinde gösterilen faaliyetler dışında kullanamayacağı ve bağışlayamayacağı hususunun belirtildiği, 6356 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinde de, sendika tüzüklerinde, sendika yöneticilerinin ücretleri ile ilgili usul ve esasların yer alması gerektiği belirtildikten sonra, 6356 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde de, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek ücret, tazminat, ödenek ve yolluklar ile sosyal hakların belirlenmesi konusundaki görev ve yetkinin genel kurulda olduğunun ifade edildiği, sendika ile sendika yöneticileri arasındaki ilişkinin kural olarak vekâlet ilişkisi olduğu, ücretin vekâlet sözleşmesinin zorunlu unsuru olmadığı, buradan hareketle sendikalarda profesyonel sendika yöneticisi ve amatör sendika yöneticisi olmak üzere iki tip yöneticinin söz konusu olduğu, sendika yöneticilerine verilecek ücretler ile sağlanacak diğer menfaatleri belirleme yetkisinin ise münhasıran genel kurulda olduğu, profesyonel yönetici statüsünde çalışılan dönem...

          Anılan mevzuat hükümleri ve buna uygun şekilde hazırlanan sendika ana tüzüğü uyarınca, sendika yönetim kurulu başkan ve üyelerinin ücretlerinin ve ücrete ek her türlü para veya para ile ölçülebilir menfaatlerin genel kurul tarafından karara bağlanması zorunluluğu bulunduğu tartışmasızdır. Genel Kurula tanınan bu yetki, yönetim kuruluna devredilemez. Sendika bütçesinin görüşülüp aynen veya değiştirilerek kabulü görev ve yetkisi Sendika genel kuruluna aittir. Bütçe uygulamasına ilişkin usulüne uygun şekilde alınmış bir genel kurul kararından bahsedilebilmesi için, bütçede öngörülen ödemelerine ilişkin miktar, süre ve benzeri her türlü ayrıntının, genel kurula katılan her bir üye veya delegenin anlayabileceği ve muhakeme edebileceği açıklıkta ortaya konularak tartışılması ve karara bağlanmış olması gereklidir....

            Yine aynı Kanun'un 45. maddesinde, “Konfederasyonlar ile sendikaların ve şubelerinin yönetim kurulu üyeleri ile başkanlarına verilecek ücretler, her türlü ödenek, yolluk ve tazminatlar genel kurul tarafından tespit olunur. Bunlar da yönetim kurulunca faaliyet raporunda gösterilir.” hükmüne yer verilmiştir. Sendika tüzüğünde ise, yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilecek ücretin ve ödeneklerin, ayrıca tavanın da genel kurulun verdiği yetkiye dayanılarak yönetim kurulunca belirleneceği düzenlenmiştir. Tüzüğe göre, sendika ve sendika şubesi yönetim kurulunda çalışan ücretli yöneticilere yılda dört aylık giydirilmiş ücretlerinin neti tutarında ikramiye ödemesi yapılırken sendika ve şube personeline de yılda dört aylık ücretlerinin neti tutarında ikramiye ödemesi yapılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu