Poliçenin tenzili muafiyet başlıklı maddesinde "Beher hasarda 100 USD, beher hasarda tenzili muafiyeti aşan hasarlarda yıllık olarak toplam 10.000 USD'lik bir tenzili muafiyete katkıda bulunur. Bundan sonra, beher hasarda tenzili muafiyet uygulanacaktır." düzenlemesi bulunmaktadır. Belirtilen düzenlemede her bir hasar için 100 USD tenzili muafiyet uygulanacağı kabul edilmiştir. Bu durumda, sigortacının tazminat ödemesi için yıllık 10.000 USD hasar bulunması gerektiği, düzenlemenin lafzından anlaşılmamaktadır. Ancak bu durumun somut olayın çözümüne bir etkisi bulunmamaktadır. Bu miktarda tenzili muafiyet bulunmadığı iddiasının davacı tarafından hasar bedelinin tazmini davasında ileri sürülmesi imkânı bulunmaktadır. Taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi, davacının 21.04.2016 tarihli ihtarıyla feshedilmiş, ihtar 26.04.2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir....
Poliçenin tenzili muafiyet başlıklı maddesinde "Beher hasarda 100 USD, beher hasarda tenzili muafiyeti aşan hasarlarda yıllık olarak toplam 10.000 USD'lik bir tenzili muafiyete katkıda bulunur. Bundan sonra, beher hasarda tenzili muafiyet uygulanacaktır." düzenlemesi bulunmaktadır. Belirtilen düzenlemede her bir hasar için 100 USD tenzili muafiyet uygulanacağı kabul edilmiştir. Bu durumda, sigortacının tazminat ödemesi için yıllık 10.000 USD hasar bulunması gerektiği, düzenlemenin lafzından anlaşılmamaktadır. Ancak bu durumun somut olayın çözümüne bir etkisi bulunmamaktadır. Bu miktarda tenzili muafiyet bulunmadığı iddiasının davacı tarafından hasar bedelinin tazmini davasında ileri sürülmesi imkânı bulunmaktadır. Taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi, davacının 21.04.2016 tarihli ihtarıyla feshedilmiş, ihtar 26.04.2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince, her ne kadar mirasbırakan ile davalı arasında resmi şekilde yapılmış bir bakım sözleşmesi bulunmasa da, temlikin bakım karşılığı ve minnet duygusuyla yapıldığının anlaşıldığı, aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı, semenin mutlaka para olması gerekmeyip, hizmet ya da emek de olabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, kiracı tarafından açılan kira bedelinin tenzili ve kiralananda onarım yapılmasına izin verilmesi istemine ilişkin olup, hüküm sulh hukuk mahkemesi tarafından verilmiştir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait ise de Yargıtay 18.Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verilmiştir. Bu nedenle görev hususunun belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 4.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
olan Suudi Arabistan'a bağlı YANBU Limanında gerçekleştiği iddia edilen hasar sebebi ile tazmin talebinin somut olaya ve düzenlenen sigorta poliçesine uygun olmadığı, davacının YANBU Limanında iskele hasarı için tazminat ödeme yükümlülüğü yokken ödemiş ise sırf bu ödemesinin sigorta kapsamında olmaması gözetilerek doğrudan sigorta ettirenden rücuen tazmin talebinde de bulunamayacağı, tenzili muafiyet klozu karşısında davacının bu miktara kadar tazminat sorumluluğundan da söz edilemeyeceği, tenzili muafiyet klozunun sigortacıyı o belirtilen miktara kadar sorumlu olmaktan kurtaran bir hüküm olarak yorumlanması gerektiği, ......
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftanın altı günü çalıştığı, haftada dört gün 08:30 - 18:30 saatleri arasında on saat çalıştığı, bir saat ara dinlemesinin tenzili ile günde dokuz saat çalıştığı, haftada bir gün 08:30-22:00 saatleri arasında onüçbuçuk saat çalıştığı, birbuçuk saat ara dinlenmesinin tenzili ile oniki saat çalıştığı, Cumartesi günleri 08:30-12:30 saatleri arasında dört saat çalıştığı, haftada toplam elliiki saat çalıştığı, haftalık kanuni çalışma süresi olan kırkbeş saatin tenzili ile davacının yedi saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ise de, dosya kapsamı, tanık beyanları, yapılan işin niteliği, ve çalışma düzeni dikkate alındığında, davacının haftanın beş günü 08:30-18:30; Cumartesi günleri ise 08:30-12:30 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmakta olup buna göre davacının haftalık dört saat fazla çalışma yaptığının kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır....
Davalı vekilince, davacının talep edebileceği hasar bedelinden (5.000) USD muafiyet tenzili yapılması gerektiği savunulmuş, mahkemece davalı vekilinin bu savunması konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş, görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda da bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır. Oysa dava konusu sigorta poliçesinde, inşaat işlerinde ve teminat kapsamındaki diğer varlıklarda meydana gelen her bir hasar ve olayda (5.000) USD karşılığı TL olmak üzere tenzili muafiyet uygulanacağı belirtilmiştir. Mahkemece davacının talep edebileceği hasar bedelinin tespiti konusunda görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, tamamen ekspertiz raporu esas alınmış, ekspertiz raporunda ise muafiyet indirimi yapılmamış, muafiyet tenzili hususu sigorta şirketinin takdirine bırakılmıştır....
un değil başka bir sürücünün sevk ve idaresindeyken vukuu bulduğunu, dolayısıyla poliçe hazırlanırken belirlenen özel şartlardaki sürücü klozu sebebiyle hasar bedelinin % 25 muafiyet tenzili altında kaldığından tazminat ödemesi yapılmadığını, kasko poliçesinde iki özel şart bulunduğu belirtilerek, bunlardan birinin aracın tek sürücü ... tarafından kullanılması halinde % 3 muafiyet tenzili ile teminat altına alınma şeklinde ifade edildiği, poliçede yeralan ikinci şart ise poliçede tek sürücü olarak belirlenen ... dışında başka bir sürücü tarafından sevk ve idare edilirken bir kazanın olması durumunda hasarın % 25 muafiyet tenzili ile karşılanabileceğini, bunun da teminat limitinin % 25 ne denk gelen 111.162,25 TL olacağını, kaza sonucu oluşan hasarın 73.834,51 TL olması sebebiyle bu tutarın altında kaldığı için tazminat talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;...
Davacı taraf aracın kilometresinin değiştirildiğini ve hasarlı olduğunu belirterek öncelikle satış sözleşmesinin iptali ile ödemiş olduğu meblağın ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine, bu mümkün olmadığı taktirde bilirkişi incelemesi sonucunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL semenin satım bedelinden indirilerek davalıdan tahsilini talep etmiş, Mahkemece, kaza tarihlerinin davalının dava konusu aracın adına tescil edildiği tarih olan 16.07.2013 tarihinden önceye ilişkin olduğu, bu nedenle dava konusu aracın km’sinin oynanmasından, kazalı ve hasarlı olmasından davalının sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş olduğu görülmüştür....
Semen ödeneceği düşüncesi uyandırılarak taşınmazın mülkiyetinin naklinin sağlanması ve ondan sonra semenin ödenmemiş olması yukarıda değinilen ilkeler gözetildiğinde iradeyi fesada uğratan sebeplerin gerçekleştiğinin kabulünü gerektirir. Bir başka ifade ile, elbetteki taraflarca bedelin yani semenin sonra ödeneceği kararlaştırılabilir. Böylesi bir durumda Borçlar Kanununun 893. maddesi hükmü uyarınca satış bedeli üzerinden ipotek yaptırılması mümkün bulunduğu gibi, Borçlar Kanununun 217. maddesi delaletiyle 211. maddesi hükmü gereğince bedel ödenmediği takdirde taşınmazın mülkiyetinin iade edileceğine dair ihtirazi kayıt konulabilir. Böylesi bir olgu tapunun iptali ile eski malike intikaline olanak saglar ise de, koşulsuz olarak bedelin sonradan ödenmesi taraflarca kararlaştırılmış isede satıcının hakkı bedel olup, ödenmemesi halinde yasal yollara müracaat ederek tahsili sağlanabileceğinden ödememe tapu iptal ve tescilin hukuki nedenini teşkil etmez....