Dava, aracın misliyle değiştirilmesiyle birlikte ıslah dilekçesiyle semenin tenzili talebinin de terditli olarak içerip, aracın kullanılamamasından kaynaklanan zararın tazmini istemini de kapsamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, BK.249 ve devamı maddelerine ilişkin olarak açılan kira bedelinin tenzili ve tazminata ilişkin olup, kira tesbit davası değildir. Temyiz inceleme görevi dairemizin görevi dışındadır. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, BK.249 ve devamı maddelerine ilişkin olarak açılan kira bedelinin tenzili ve tazminata ilişkin olup, kira tesbit davası değildir. Temyiz inceleme görevi dairemizin görevi dışındadır. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davaya konu aracın ayıplı olduğu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, dava devam ederken aracın davalıya satılarak devredildiği sözleşmenin feshi ve semenin iadesine ilişkin davanın konusuz kaldığı alım ile satım bedelleri arasındaki farkın BK.nun 205.maddesi uyarınca davacının araçtan faydalanmasının karşılığı kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle sözleşmenin feshi ve semen iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına maddi ve manevi tazminat talebinin ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 08.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal- tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup, çekişme konusu taşınmazın miras bırakan tarafından davalıya satış suretiyle temlik edildiği, satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olacağı, semenin bir başka ifade ile malın bedelinin mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet veya emek te olabileceği, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 gün 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının murisin gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabileceği, somut olayda miras bırakanın gerçek iradesinin mal kaçırma olmayıp davalının uzun yıllar murise ve eşine bakması karşılığı minnet duygusu ile taşınmazını temlik...
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketten 18.04.2005 tarihinde alınan aracın 21.01.2007 tarihinde seyir halindeyken stop ettiğini, yetkili servise teslim edildiğini, 30 işgünü içinde onarımın tamamlanmadığını, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ve semenin faiziyle iadesini istemiş, devamında gizli ayıp iddiasının kanıtlanamaması halinde, onarım için gereken 30 iş günü süresinin davalı şirketçe aşılması nedeniyle dava konusu aracın bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın 6 aylık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını ve aracın 30 iş günü içinde arızasının tamir edildiğini belirterek, davacının oranım hakkını kullandığından bedelin iadesinin istenemeyeceğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Hâl böyle olunca, yukarıdaki ilkeler gözetilmek suretiyle hükme yeterli bir soruşturma yapılması, özellikle mirasbırakanın tüm mal varlığının değeri tespit edilerek, mal varlığı içerisinde çekişmeye konu taşınmazın konumunun saptanması, taşınmaz başında keşif yapılarak temlik tarihlerindeki gerçek bedelin belirlenmesi, murisin taşınmaz satmaya ihtiyacı olup olmadığı davalıların alım güçlerinin bulunup bulunmadığının, taşınmazın alımı için davalıların bankadan kredi temin edip etmediklerinin araştırılması, satışa ilişkin semenin ne şekilde ödendiğinin tespiti ile tüm deliller birlikte değerlendirilerek mirasbırakanın gerçek iradesinin, mirasçılardan mal kaçırma amacı taşıyıp taşımadığının tereddüde mahal bırakmayacak şekilde tespit edilerek ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek noksan soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya...
Davalı, semenin emek sarf ederek ödendiği gibi, bedel de verdiklerini belirtip davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; ''Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ehliyetsizlik iddiası kamu düzenini ilgilendirir ve resen gözetilmesi gerekir. Ancak Mahkemece ehliyetsizlik iddiası yönünden herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır....
Davalı, murisin ölümüne kadar bütün bakım ve ihtiyaçlarının tek erkek evladı olarak kendisi tarafından karşılandığını, ölümünden altı ay önce il merkezindeki evini terk edip köye yerleştiğini, murisin davacı ile arasında bir husumet bulunmadığı gibi temlik harici başkaca taşınmazlarının da olduğunu, temlike konu edilen taşınmazların belli bir semen karşılığında devri zorunlu olsa da bu semenin mutlaka para ile olmasının şart olmadığı, belli bir hizmet ya da emeğin de semen olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişme konusu 17 parça taşınmazın davalı adına olan kaydının, davacının ½ miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
e yaklaşık 6 yıl baktığını, emeğinin karşılığı olarak dava konusu taşınmazların devredildiğini, dava konusu devirdeki semenin para değil bakıp gözetme olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Somut olaya gelince; mirasbırakan ...'in eşi olan davacı ...'a karşı 22.05.2007 tarihinde ...'da boşanma davası açtığı, eşi ve çocuklarının ...'da yaşadıkları, dinlenen taraf tanıklarının çocukları ile murisin arasının soğuk olduğunu belirttikleri görülmektedir. Toplanan deliller yukarıdaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde devrin mal kaçırma amacıyla yapıldığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....