Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; " Dava, tarafların murisi Naciye Karagöz'e ait taşınmaz sebebiyle davacı tarafça, davalının miras payını da kapsar şekilde bir kısımborçların ödenmiş olması nedeniyle, miras payı oranında rücuen tahsili istemine ilişkin başlatılan takibe, davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun 77. ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

nin davalı ... ...aleyhine açmış olduğu itirazın iptali kısmen kabulü ile Malkara İcra Müdürlüğü’nün 1999/1331 Esas sayılı takip dosyası kapsamında davalı ... ...i’ nin yapmış olduğu itirazın iptali ile; takibin 1.358,54 TL anapara yönünden devamına, kesin alacak miktarının saptanması muhakeme ve mahkeme hükmüne ihtiyaç gösterildiğinden taraflar lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına; birleşen 1999/284 E. sayılı dava yönünden davacı ...Ş. davalı ... aleyhine açmış olduğu TTK 664 maddesinden göre sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davasının kısmen kabulü ile 1.358,54 TL alacağın 11/11/1998 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

    -TL davalının haksız olarak zenginleştiğini BK nun 61 ve devamı maddeleri uyarınca bu miktarı ödemesi gerektiğini, icra dosyasına yapılan itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek icra takibine itirazın iptaline takibin devamına ve asıl alacak miktarının %40 ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, “kat irtifakı sahipleri arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinde davalının imzası yoktur. Bu nedenle de yapılan işlemleri kabul etmemektedir....

      Yargıtayın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Başka bir deyişle, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 tarihli ve 2001/19- 267 E., 2001/311 K.; 20.03.2002 tarihli ve 2002/13- 241 E., 2002/208 K. ve 25.04.2018 tarihli ve 2017/19- 902 E., 2018/973 K. sayılı kararları). Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır....

      İcra inkar tazminatı yönünden: İcra inkar tazminatı, esas itibariyle, kendisine gönderilen ödeme emrine karşı haksız olarak itiraz eden borçlunun mahkûm edileceği tazminatın adıdır. İnkâr tazminatı ibaresindeki “inkâr” kelimesi de bunu göstermektedir. İtirazın iptali davasında borçlunun inkâr tazminatına mahkûm edilebilmesi için, öğretide ve Yargıtay kararlarında genellikle kabul edildiği üzere, aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir: 1) Alacaklının ilâmsız icra takibi yapması; 2) Borçlunun ödeme emrine itiraz etmiş olması; 3) İtirazın iptali davasının süresi içinde açılmış olması; 4) Alacaklının talepte bulunması; 5) Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi. İlk dört şart üzerinde her hangi bir tereddüt bulunmamakta ve uygulamada bu şartlar bakımından önemli bir sorun çıkmamaktadır. Buna karşılık, “borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi” şartı üzerinde uygulamada çeşitli sorunlar çıkmaktadır....

        Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya ve hakkaniyete uygun olan yerel mahkeme kararı doğrultusunda davalı tarafın istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 14.584,46 TL'lik takibe vaki itarazın iptali icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          G E R E K Ç E Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanının zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2019/2110 E....

          Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı ve dava dışı ... hakkında toplam 16.563,36-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK'nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur....

            Zira, İİK'nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının görülebilmesi için, 1-İlamsız bir takip yapılmış olması ve bu icra takibinin geçerli olması, 2-Borçlunun bu takibe itiraz etmesi, 3-Alacaklının, bu itirazın kaldırılması için İcra Tetkik Merciine başvurmamış olması, 4-Bu davanın, dinlenebilmesi için icra takibine itiraz eden borçlunun bu itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurması gerekir. Öte yandan sayılanlardan önce bir itirazın iptali davasının görülebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli, ayakta bulunan bir icra takibinin varlığı şarttır. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesinin usulen imkanı yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır....

              UYAP Entegrasyonu