Dava, itirazın iptali davası olup, mahkemece, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı olduğu kabul edilerek, kişinin hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açması gerektiği ve davacının başlattığı icra takip dosyasında dosyanın 4 seneye yakın takipsiz kalması nedeniyle bu süre içinde zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak taraflar arasındaki uyuşmazlık ödünç ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Ödünç hukuki ilişkisinde zamanaşımı B.K. 125. maddesi uyarınca 10 yıldır. Buna göre süresinde açıldığı anlaşılan davada mahkemece, zamanaşımı süresi dolmadığından, işin esasına girilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
karar verilmesini talep ve dava etmiş, makkeme Araklı İcra Müdürlüğünün 2015/62 esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı T1 tarafından davalı borçlu T3 aleyhine yürütülen icra takibine itirazın iptali ile 24.097,37 TL alacak bedeli üzerinden bilirkişi raporundaki hususlar doğrultusunda 21.412,26 TL asıl alacak bedeli üzerinden davacının takip talebinde belirtmiş olduğu adi kanuni faiz uygulanarak takibin devamına, hükmetmiştir....
Davada, sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak için 3.900 TL asıl, 533.32 TL işlemiş faiz toplam 4.433,32 TL alacak için icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı istenilmiştir. Mahkemece toplam alacak üzerinden (4.433,32 TL) takibin devamına karar verilmiştir. Oysa ki icra takibi öncesinde davalı temerrüte düşürülmemiştir. Temmerrüt icra takibi ile oluşmuştur. Bu durumda asıl alacak olan 3.900 TL üzerinden takibin devamına ve icra takibinden itibaren faize hümolunması gerekirken yazılı şekilde takibin devamına karar verilerek faize faiz yürütülecek şekilde BK.nun 104/1.maddesine aykırı karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, alacağın varlığı ve miktarı yargılama ile belirlendiğinden likit değildir....
talebinin kabulü ile itirazın iptal edilen kısmı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hukukumuzda icra inkar tazminatı İİK.67 maddesinde düzenlenmiş olup,buna göre;itirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.Somut olayda;davacı lehine takibe konu asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş olup,davacı tarafından icra inkar tazminatının asgari hadden uzaklaşılarak daha yüksek tutarda belirlenmesini gerektirecek sebep ve deliller gösterilmediğinden tarafların durumu,davanın ve hükmolunan şeyin değeri de gözetildiğinde asgari hadden takdir edilen icra inkar tazminatının yerinde olduğu kanaatine ulaşılmıştır....
sebebiyle %20 icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin davacıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir....
Müdürlüğü'nün 2021/480 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
Keşide tarihi --- olan çekin on günlük yasal ibraz süresinin ----tarihinde dolduğu anlaşılmakla davalının temerrüdünün de bu tarihte gerçekleştiği, ---- temerrüt tarihinden takip tarihi olan ---tarihine kadar davacının talep edebileceği yasal faiz miktarının--- toplam --- olduğu, alacağın bilinir ve belirlenebilir olması nedeni ile icra ve inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla davanın asıl alacak yönünden kabulüne, işlemiş faiz yönünden ise kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece; davalıya yapılan ödemenin tümünün 41.252,78 TL olduğu ve davalının uhdesine geçmesi sebebiyle 3.647,90 TL nin faiz miktarı denerek asıl alacaktan ayrılamayacağı, bu nedenle de ödenen toplam bedel davalının kabulünde olduğundan davacının asıl alacağa yönelik itirazın iptali talebi bakımından hukuki yararının bulunmadığı, davalının temerrüde düşürülmesi gerekmemekle ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği ve ödeme tarihi olan 09/03/2012 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarının 10127,56 TL olduğu gerekçesiyle asıl alacağa yönelik itirazın iptali davasının reddine, işlemiş faizle ilgili itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile 10.127,56 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın iptaline ve takibin davalı ile ilgili olarak bu miktar işlemiş faiz üzerinden devamına, icra inkar tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin...
Dava konusu asıl alacağın taraflar yönünden likit ve belirli olduğu, bu haliyle icra inkar tazminatı isteminin yerinde olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan, Sebepsiz Zenginleşme istemine ilişkindir....