Mahkemece, her ne kadar taraflar arasında yapılan satış, piramit satış olarak değerlendirilip davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan satış işleminin piramit satış olarak değerlendirilmesi için öncelikle piramit satışın unsurlarının, şartlarının ve piramit satış sisteminin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve piramit satışa ilişkin yapılan tespitin gerekçelendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece, sadece "piramit satış" nitelendirilmesi yapılmakla yetinilmiş, yapılan satışın hangi nedenlerle piramit satış sistemi olarak değerlendirildiği, sistemin özellikleri açıklığa kavuşturulmamıştır....
Dava önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. Yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur (TMK m. 733/3). Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer (TMK m. 733/4). Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. 6100 sayılı HMK’nun 90. maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir....
TMK.nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Olayımıza gelince; Davacı vekili,dava dilekçesinde, ... ili, ... ilçesi, ...'de bulunan ... ada, ...-...-... nolu parsel sayılı taşınmazlarda 1/2'şer hissesi bulunduğunu, davacının uzun yıllar arkadaşı olan ...'un taşınmazlardaki 1/2'şer paylarını 24.03.2009 tarihinde davalı ...'a tapuda satış yaparak devrettiğini belirterek önalım hakkı nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, her ne kadar taraflar arasında yapılan satış, piramit satış olarak değerlendirilip davanın kabulüne karar verilmiş ise yapılan satış işleminin piramit satış olarak değerlendirilmesi için öncelikle piramit satışın unsurlarının, şartlarının ve piramit satış sisteminin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve piramit satışa ilişkin yapılan tespitin gerekçelendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece sadece "piramit satış" nitelendirilmesi yapılmakla yetinilmiş, yapılan satışın hangi nedenlerle piramit satış sistemi olarak değerlendirildiği, sistemin özellikleri açıklığa kavuşturulmamıştır....
Davacılar ile birlikte dava açan, mirasbırakan ikinci eşi ... ve ondan olma çocuğu ..., satışın gerçek olduğunu belirterek davadan feragat etmişlerdir. Bu durumda, mirasbırakan tarafından temlikin mal kaçırma amaçlı yapılmadığı, kadastro tespiti öncesinde taşınmazın 11.03.1982 tarihli harici satış senedi ile mirasbırakanın dava dışı oğlu ...’e satıldığı ancak kadastro tespiti sırasında taşınmazın mirasbırakan adına tespit edildiği, mirasbırakanın taşınmazı kadastro tespitinden sonra oğlu ...’e devretmek istediği ancak ...’in isteği üzerine taşınmazın kızı olan davalıya devredildiği, harici senedin satışın belgesi olduğu ve temlikin harici satışın resmiyete dökülmesi amacıyla yapıldığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca temlikin mal kaçırma amaçlı yapılmadığı anlaşıldığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.''...
Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Davaya konu olan önalım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu 9139 parsel numaralı taşınmazda davalı ilk defa bir kısım paydaşlara ait 180/768 payı 19/02/2007 tarihinde satın almış, 09/10/2007 tarihinde ise paydaş ...’a ait 180/768 payı satın almış olup, dava ise ilk satışı tarihi olan 19/02/2007 tarihine göre 2 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra 24/04/2009 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.03.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine davaların birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; davacı ...'nın tapu iptali ve tescil davasının reddine, asli müdahil ...'...
DELİLLER : Tapu kaydı, resmi senet, keşif, bilirkişi raporları, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tecsil istemine ilişkindir. TMK'nın kullanma yasağı, feragat ve hak düşürücü süre başlıklı 733. maddesinde "... Önalım hakkından feragatin resmi şekilde yapılması ve tapu kütüğüne şerh verilmesi gerekir. Belirli bir satışta önalım hakkını kullanmaktan vazgeçme, yazılı şekle tabidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733.maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Taraflar arasındaki uyuşmazlık ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle yapılan satışın iptali ile terekenin iadesine mümkün olmazsa tarafların muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....