Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalının ödemesi gereken kira bedellerini ödemediğini, müvekkili şirketin kanuna aykırı olarak ihbar edilenler tarafından yönetildiği dönemde finansal kiralamaya konu olan araçların sözleşme süresi sona ermeden kati satış sözleşmesi ile davalıya satıldığını, oysaki Finansal Kiralama Kanunu'nun 7.maddesine göre satışın batıl olduğunu, iptalinin gerektiğini, araçların mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu belirterek ödenmeyen finansal kiralama bedellerinin müvekkiline ödenmesine, hukuka aykırı satışın iptaline, araçların mülkiyetinin davalı tarafından üçüncü bir şahsa devredilmesi halinde satışın geçersizliğine, satış sözleşmelerinin iptali ile araçların mülkiyetinin davacı şirket adına tespitine, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik araçların rayiç bedelinin 100.00 TL üzerinden davalıdan alınmasına, her bir kira alacağının ödenmesi gereken tarihten itibaren TC.......

    Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6- 358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık inançlı işlem ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı muvazaalı satışın iptali ile tescil mümkün olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkin bulunduğuna ve mahkeme tarafından bu şekilde nitelendirilerek hüküm kurulduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Uyuşmazlık önalım hakkının kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK.nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir....

        Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiş, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, yine davalılar vekilleri tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını 28.01.2013 tarihinde diğer davalı kardeşi Halime'ye devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, satışın gerçek olduğunu, müvekkilinin borçlarını ödeyebilmek için taşınmazlarını sattığını belirterek, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. Davalı ... vekili, satışın gerçek olduğunu, taşınmaz bedelinin ödendiğini belirtmiştir....

          Davacılar; davalı ...’a yapılan satışın iptali ve adlarına tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davada kadastral parselinin ihyasının istenilmediği, davalı ...’a yapılan satışın iptali ve buna bağlı tescil talep edildiği sonucuna varılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; dava konusu imar parselinin sicil kaydının illetini teşkil eden idari işlem, idari yargı yerinde iptal edilmekle, sicil kaydının dayanaksız hale geldiği açıktır. Öyleyse, yolsuz tescil durumundaki imar parseli hakkında iptal ve tescil isteminde bulunulamayacağı da kuşkusuzdur....

            Mahkeme Satış Memurluğunun 2013/3 satış nolu dosyası incelenerek ilgili tarafların belirlenip davalılar sıfatıyla dava dilekçelerinde yer aldıklarını, davalarının kabulü ile... ilçesi, Ilıca mevkii 6092 ada 2 parselin orman sınırları içerisinde kalan kısmının tapusunun iptali ile Hazine adına orman vasfıyla tesciline, tapu kaydında ki tüm hacizlerin kaldırılmasına... 2013/3 satış dosyasına ilişkin olarak satışın dava kesinleşinceye kadar durdurulmasına, taşınmazın 3. iyi niyetli kişilere devir ve temliki ile taşınmaz üzerinde ayni hak tesisinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına dava idare lehine sonuçlandığında İİK'nın 28. maddesine göre işlem yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Davalı, idari yargının görevli olduğunu, satışın geçerli olmadığını ve zamanaşımının gerçekleştiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... iptali ve tescil talebinin satışın geçersiz olduğu gerekçesiyle, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davasının ise 10 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir, Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre ... iptali ve tescil davasının reddi yerinde görüldüğünden davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine gelince; Bir tanımlama yapmak gerekirse zamanaşımı, kanunda belirtilmiş olan süresi içinde talep ve dava edilmemiş olan alacakların özüne dokunmamakla beraber “dava edilebilme vasfını kaybetmesi” sonucunu doğuran bir süre geçimidir. Hak düşürücü süreden farklı olarak, zamanaşımında borç sona ermemekte ve fakat dava edilebilme olanağı kalmamaktadır....

                Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK.nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir. Davaya konu payın 24.10.2007 tarihinde 1000....

                  Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla da kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. Türk Medeni Kanunu’nun 733/ 3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Olayımıza gelince; dava konusu edilen payın ilişkin bulunduğu ... No’lu parselde 4173/158464 pay, taşınmazın paydaşlarından İlhan Künarlıoğlu tarafından 5.9.2006 tarihinde 1.000 TL bedelle davalıya satılmıştır. Davacı yasal üç aylık hak düşürücü süre içinde 19.9.2006 tarihinde açtığı dava ile önalım hakkının tanınmasını istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu