WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile mahkemesinin 2008/232 Esas sayısında kayıtlı olup derdest olduğunu, davacı tarafı katkı payı davası açmasının hukuki koşullarının oluşmadığını bu nedenle katkı payı alacağına dayanılarak da müvekkilinin hüsnüniyetli üçüncü kişiye yaptığı satışın muvazaa nedeniyle iptali talep ve dava edilmesinde de hukuki yarar olmadığı, davacı tarafın şimdiye kadar açtığı katkı payı, müvekkilinin tasarruf yetkisinin kısıtlanması talepli davalarının da reddedildiğini ve ilgili kararların kesinleştiğini, katkı payı davasına dayanılarak iyi niyetli üçüncü kişiye yapılan satışın muvazaa nedeniyle iptali isteminde hukuki yarar olmadığı bu nedenle davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamı gereğince; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3. maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

      Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davalı borçlunun dava konusu taşınmaz hissesini borçlarından kurtulmak amacıyla diğer davalı kardeşine devrettiği, satışın gerçek olmadığı İİK 277 ve 278 maddesinde öngörülen satışın ve tasarrufun iptali şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaları elinde geçici (İİK 105) veya kat'i (İİK 143)aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Aciz belgesinin varlığı dava koşulu olup mahkemece resen araştırılmalıdır. Somut olayda borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i aciz belgesi bulunmadığı gibi borçlu aleyhine yapılan takip sonucu düzenlenen haciz olmadığından geçici aciz belgesi de yoktur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık inançlı işlem ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı muvazaalı satışın iptali ile tescil mümkün olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkin bulunduğuna ve mahkeme tarafından bu şekilde nitelendirilerek hüküm kurulduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin satışın iptali yönünden istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nın 363 ve 365. maddeleri gereğince REDDİNE, Dosya kapsamına, toplanan delillere, Eskişehir 3....

          Davalı Alparslan vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; satışın gerçek bir satış olduğunu, müvekkilinin murisin vefatından çok önce bu yeri satın aldığını, bedelin ödediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava muris muvazaası sebebiyle tapu iptali ve tescil davasıdır. Bu tür davalarda ispat yükü TBK'nun 6. Maddesi gereğince davacıdadır. Davacının bildirdiği tüm tanıkları dinlenmiştir....

          Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazını 24.09.2013 tarihinde davalı yakını ...'a devrettiğini belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili, satışın gerçek olduğunu, taşınmazın raiç bedelden satıldığını ve satıştan sonra kira sözleşmesi ile müvekkiline kiraya verildiğini belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., taşınmazı bedelini ödeyerek aldığını, satışın gerçek olduğunu belirtmiştir....

              Resmi satıma esas olan vekaletnamenin sahte nüfus cüzdanı ile düzenlediği; dolayısı ile vekaletnamenin yok hükmünde olup, satışın da yok hükmünde olduğundan mülkiyeti alıcıya intikal ettirmez. Davalının iyi niyetli olmasıda sonucu değiştirmez. Öyle olunca mahkemece bu sözleşmeye dayanılarak yapılan satışın geçerli kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 14.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL/TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları babaları ... ... 'un ... parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı kardeşine satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptal ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, satışın gerçek olup mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece;" ......

                  UYAP Entegrasyonu