Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nin 733/3. maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

    Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

      Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3. maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

        TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

          Şti. vekilinin, borçluya ait iken haczedilen ve daha sonra satışa çıkartılan markayı devralan şirket hakkında açılan iflas erteleme davasında verilen tedbir ile takiplerin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek, satışın durdurulması istemini reddeden müdürlük kararının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/274 E. sayılı iflasın ertelenmesine ilişkin dava dosyasında 02.08.2013 tarihli ara kararıyla ....Ltd. Şti. ile ilgili olarak mevcut ve ileride yapılacak tüm takiplerin durdurulmasına karar verilmiştir. Somut olayda, takibin borçluları ... ve dava dışı ... olup, bu kişiler hakkında verilmiş bir tedbir kararı olmadığı gibi, hakkında tedbir kararı verilen.... Ltd. Şti., takip dosyasının tarafı olmadığından icra mahkemesinden satışın durdurulmasını şikayet yoluyla isteyemez....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu aleyhinde yürütülen icra takibinde borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazını baldızı olan davalı 3.kişiye satarak devir ettiğini, 3.kişinin de taşınmazı dava dışı birine satması nedeniyle davanın bedele dönüştüğünü ileri sürerek, taşınmazın satış tarihindeki raiç bedelinin dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olacak şekilde davalı 3.kişiden tahsiline verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... satışın gerçek olduğunu savunmuştur. Davalı 3.kişi ... vekili, satışın gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

              Olayda, davacı kurumun amortisman ayırarak gider kaydettiği sabit kıymetlerin 27.12.1992 günlü faturalarla satın alınarak aktifleştirildiği ve bilahare bu satışın iptali için dava açılmış olmasına rağmen işletmede bir yıldan fazla kullanıldığı hususları ihtilafsız olduğuna ve aksine yapılmış bir tespit bulunmadığına göre bu sabit kıymetler için amortisman ayrılmasında kanuna aykırılık yoktur. Daha sonra satışın iptal edilmiş olması, aktife alınan bu kıymetlerin işletmede kullanıldığı gerçeğini bertaraf edemez. Satışın iptali üzerine, davacı kurum söz konusu kıymetleri iade edip, parasını geri aldığı takdirde ise bu hususun amortisman ayrılmış bir sabit kıymetin satışı gibi muhasebeleştirilip varsa kazancının beyan edileceği de tartışmasızdır....

                Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/İ maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında; "Tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir." hükmü getirilmiştir. TMK' nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer....

                  Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 733/4. maddesi gereğince önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığı ile bildirilmesi hak düşürücü sürenin başlaması bakımından zorunludur. Somut olayda; dava konusu payı satan dava dışı... davalının eşi,... davalının baldızıdır. 27/03/1957 tarih 1956/12 Esas, 1957/2 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, müşterek mülkün hissedarının, hissesini karı ve kocaya, evlada veyahut akrabaya temlik etmesi halinde şeklen satış akdi bulunsa bile hakikatte satıştan gayri miras hukukuna müteferri maksatların veya hibe gibi mülahazaların hakim olduğu ahvalde Medeni Kanunun hakiki satışlarda kabul eylediği şufa hakkının cereyan etmeyeceğini karara bağlamıştır....

                    İş sayılı kararı ile de satışın pazarlık usulü ile yapılmasına karar verilmesi üzerine, ....03.2012 tarihinde satışın gerçekleştirildiği ve satışa vasi vekili sıfatıyla Av..........'ün katıldığı, vesayet makamı tarafından ....03.2012 tarihinde ihalenin onaylanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu