Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, tescil işleminin yapılmamasının satışı geçersiz kılmayacağı, borcun doğumundan önce satışın yapılması karşısında tasarrufun iptali davasının reddi gerektiği“ gerekçesi ile istihkak davasının kabulü ile karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı (karşı davacı alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nnu 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” ve İİK’nun 97/17. maddesi gereğince karşı dava olarak açılan “tasarrufun iptali” davası niteliğindedir. İcra takibine konu borç, 13.09.2008 tarihli çekten kaynaklanmaktadır. Çeklerin ileri tarihli olarak düzenlenmesi ticari yaşam içinde sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Dava konusu araç satışı çekten yaklaşık 20 gün kadar önce yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vasi, kısıtlı ...'un, adına kayıtlı 3454 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümünü gelini olan davalı ...'a satış yolu ile temlik ettiğini, herhangi bir para alışverişi olmadığını, davalı ...'nin ise söz konusu taşınmazı diğer davalı ...'a sattığını, davalı ...'ye yapılan ilk satışın ehliyetsizlik nedeni ile geçersiz olduğunu, ... ile ... arasındaki satışın da muvazaalı olduğunu ileri sürerek çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile kısıtlı ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ... Kurumu raporundan kısıtlının işlem tarihinde ve halen fiil ehliyetine sahip olduğunun anlaşıldığı, davacının aksi yönde delil sunamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları babaanneleri ...'ın kendilerinden mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 13660 parsel sayılı taşınmazdaki 15 nolu bağımsız bölümü vekil marifetiyle davalıya temlik ettiğini, satışın mirasbırakanın isteği ve iradesi ile gerçekleşmediğini, vekilin vekillik görevini mirasbırakının zararına kullandığını ileri sürüp tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı, mirasbırakanın akıl sağlığı yerinde olarak verdiği vekaletnameye dayanarak taşınmazı satın aldığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıya yapılan satışın muvazaalı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanlarının maliki olduğu dava konusu on altı adet taşınmazı ilk eşinden ... çocukları olan davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile hak sahipleri adına tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalılardan Haydar davayı kabul etmiş, diğer davalılar ise satışın, gerçek satış olduğunu, alım güçlerinin bulunduğunu, ihtiyaç nedeniyle satışın gerçekleştiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, işlemin danışıklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar ..., ... ve ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ticari ilişki kurduğu davalının çeşitli şekillerde kendisini borçlandırıp aşırı para tahsil ettiğini, kredi için değerlendireceği, anlaşmalı satış olacağı, sonra iade edeceği ve satışın gerçek olmadığına ilişkin belge vereceği vaad ve kandırmaları ile 59 parsel sayılı taşınmazının davalıya satışının sağlandığını, davalı tarafından dolandırıldığını, satışın gerçek olmadığını, bu arada davalının taşınmazı iki parçaya ifraz ettiğini ileri sürüp, 1736 ve 1737 parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, Borçlar Kanununun 31.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının 1 yıllık hak düşürücü süreyi geçirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
e sattığını belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalı ..., davanın görülmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığını, takibin kesinleşmediğini haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Davalı ..., satışın gerçek olduğunu ve raiç değeri üzerinden satın aldığını belirtmiştir.Mahkemece, satışın borcun doğumundan sonra yapıldığını, davalıların kardeş olduklarından İİK'nun 278/3-1 maddesine göre bağış niteliğinde olduğu ve iptali gerektiği ayrıca taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında bedel farkı olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde vedeğerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar ... ve ...'in yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı 970,30 TL onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, babaları olan murisleri ...'ın adına kayıtlı olan dava konusu 140 ada 83 parsel sayılı taşınmazda yer alan 12 nolu bağımsız bölümün 1/2 hissenin, 28.08.2002 tarihinde murisin ikinci eşi olan davalıya tapuda satış gösterilmek suretiyle temlik edildiğini, ancak yapılan satışın mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, davalı adına kayıtlı olan 1/2 hissenin tapusunun iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, satışın gerçek bir satış olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı....
Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 Esas, 470 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır....
Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince, üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp, yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 Esas, 470 sayılı Kararı da bu doğrultudadır....
ı tanımadığını, taraflar arasında yapılan satışın gerçek satış olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş ancak davalı ... 21/11/2013 günlü ön inceleme duruşmasında; davaya konu taşınmazı davalılara gerçek satış ile sattığını, elde ettiği gelirle piyasaya olan borçlarını ödediğini, satışın muvazaalı olmadığını savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, gayrımenkulün satış bedeli rayiç değerine çok yakın olmasına rağmen alacağın nedeni olan çekin 05/04/2011 tarihli olması, satışın 11/04/2011 tarihinde gerçekleşmesi, satış bedelinin satıcılara ödendiğinin belgelendirilememesi karşısında bu satışın danışıklı olduğu ve alıcı tarafından alacaklılardan mal kaçırma amaçlı yapıldığının bilindiği kanaatine varıldığından taşınmazın dava tarihindeki değerinin 1/2 ... hissesi karşılığı 175.000,00 TL ile sınırlı olarak ...'a yapılan satışın iptali gerektiği, ...'ın davalı ...'...