Somut olayda; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte borçlular vekili takibin ve icra emrinin iptali için şikayet yoluna başvurduklarını, yerel mahkemenin şikayeti reddettiğini, bu karar karşı istinaf yoluna başvurduklarını belirterek icra müdürlüğüne başvurmuş ve İİK.nun 363/son maddesi gereğince satışın düşürülmesini talep etmiş olup icra müdürlüğünce satışın durdurulmasına, satışın düşürülmesi için talimat icra müdürlüğüne yazı yazılmasına karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince icra müdürlüğünün kararının iptali için ilk derece mahkemesine başvurulmuş olup ilk derece mahkemesince şikayetin kabulü ile müdürlük işleminin iptaline karar verilmesi üzerine borçlular vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Mahkemece, satışın, davacıya 09.01.2015 tarihli 00923 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle bildirildiği, davanın 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 31.05.2016 tarihli ve 2016/1440 Esas, 2016/6430 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır. Davacı vekili, karar düzeltme isteğinde bulunmuştur. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer....
Davalılar vekili, satışın gerçek olduğunu borçlu müvekkili ile boşandığı eşi davacının tüp bebek tedavisi için akrabası olan diğer davalı 3.kişiden alınan 7.000,00 TL. borca mahsuben 3.kişiye satıldığını, satışın boşanma davasından önceki tarihli olduğunu, davanın süresinde açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın raicinin çok üstünde borçlu tarafından akrabası olan 3.kişiye satıldığı tüp bebek tedavisi için 648,00 TL. harcama yapıldığı, satışın muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tasarrufun iptaline, takip alacaklısına cebri icra ile satış yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir....
Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 733/3. maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6- 358 Esas, 470 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır....
Birleştirilen 2016/11 Esas sayılı dava dosyasında davacı vekili; asıl davayı açtıktan sonra davalının 04/09/2015 tarihli satış işlemi ile 611 parsel sayılı taşınmaz üzerinden yeni hisseler satın aldığını belirterek, 04/09/2015 tarihli satış işlemi için de önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur....
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla da kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. Türk Medeni Kanunu’nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir....
Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve dava konusu taşınmaz üzerindeki 700.000,00 TL ipotek bedeli dikkate alındığında ivazlar arasında bedel farkı olmadığından mahkemenin bu yönde yaptığı tesbit yerinde olmamakla birlikte, davalılar arasında iptali istenilen satıştan önce devam eden ticari ilişkilerinin bulunduğu taraflarında kabulünde olup üçüncü kişinin borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bilebilecek şahıslardan olduğu, buna göre İİK'nun 280.maddesi gereğince yapılan değerlendirme yerinde olduğu gibi, davalıların bu satışın alacağa mahsuben yapıldığı yönündeki kabulleri dikkate alındığında, İİK'nun 279/2-2 maddesine göre ödemenin mutad ödeme aracı ile yapılmadığından satışın batıl olması nedeni ile tasarrufun bu gerekçe ile de iptali gerektiğinden, karar sonuç itibari ile doğru olup davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'...
Noter aracılığıyla satışın bildirimi kanuni zorunluluk olup satışın başka yollarla öğrenilmesi yada bildirilmesi mümkün değildir. Dosya içeriğine bakıldığında kanunen belirlenen şekilde yapılan satışın noter aracılıyla paydaşa bildirilmediği anlaşılmaktadır. Paydaşa satışın başka yollarla bildirilmesi kanunen mümkün olmadığından ön alım hakkını kullanmak isteyen paydaş davacının dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiği söylenemez. Açıklanan bu nedenlerle satışın noter kanalı ile paydaşa bildirilmediği değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmiş olması da isabetsiz bulunmuştur." şeklinde bahsedilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi'nin DOSYA NO: 2021/2045, KARAR NO: 2021/2339 numaralı ilamından da anlaşılacağı üzere Noter aracılığıyla satışın bildirimi kanuni zorunluluk olup satışın başka yollarla öğrenilmesi yada bildirilmesi mümkün değildir....
TMK'nın 733/3. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3. maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 Esas, 470 sayılı Kararı da bu doğrultudadır. Somut olaya gelince; davalı tarafından davacıya gönderilen Gaziantep 7....
Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....