Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilen taşınmazın, satış ihalesinin kesinleşmesi üzerine satış memuru tarafından yapılan dağıtım cetveline (sıra cetveline) itiraza ilişkindir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davalarına bakma görevinin genel görevli asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesince ise uyuşmazlığın sulh mahkemesinin ortaklığın satış suretiyle giderilmesi kararı uyarınca satış memuru tarafından yapılan satış memuru işlemine şikayetten kaynaklandığı, bu şikayete bakma görevinin İİK’nın 4/son maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesine ait olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Davacı vekili, tarafların dava konusu taşınmazda paylı malik olduklarını ve taşınmazın kullanımı konusunda anlaşamamaları sebebiyle ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, cevap dilekçesinde, müvekkillerin taşınmazı kullanılabilir hale getirmek için faydalı masraflar yaptıklarını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2) Paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın ne şekilde yapılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Mahkeme kararının infazı için satış memuru görevlendirilmesi gerekli ise de satış memurunun ismen belirtilmesi doğru değildir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunanın şikayete konu taşınmaz yönünden satıştan vazgeçtiği, icra dosyasına yatırılan satış avansının ve satış masrafının satışı yapılan diğer taşınmazlar için harcandığı, şikayete konu taşınmaz için ayrıca satış avansının yatırılmadığı, haciz tarihinden itibaren 2 yıllık süre içinde satış istenmemesi nedeniyle haczin düştüğü, düzenlenen sıra cetvelinde l. sıraya alınmasının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, ....... 2012/1159 E. sayılı takip dosyasında 06.02.2015 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Dosya incelendiğinde, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine şikayet olunanın 28.03.2012 tarihinde haciz koydurduğu, 01.11.2013 tarihinde satış talebinde bulunduğu ve 05.11.2013 tarihinde satış avansını yatırdığı görülmüştür....
ürünlerinin satışını ayrı bir toptan satış belgesi almalarına gerek bulunmaksızın yapabilecekleri, bu kişilerin, doğrudan açık alkollü içki satıcılarına ve/veya perakende satıcılara satış yapmak istemeleri hâlinde toptan satış belgesi almalarının zorunlu olduğu, ayrıca, bu kişilerin ve toptan satıcıların, açık alkollü içki satışı ile perakende satış yapmak istemeleri hâlinde, faaliyet konusuna uygun açık alkollü içki satış belgesi ve/veya perakende satış belgesi almalarının zorunlu olduğu; 19/12/2012 tarih ve 28502 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle değişik 14. maddesinin birinci fıkrasında, satış belgelerinin alındığı veya süre uzatım işleminin yapıldığı tarihe bakılmaksızın, faaliyetine devam etmek isteyen satıcıların takip eden yılın Ocak ayı başından Mart ayı sonuna kadar süre uzatım işlemini yaptırmak zorunda oldukları, süre uzatım işleminin; işlemin yapıldığı tarihte geçerli olan süre uzatım işlem bedelinin, Kurumun ilan ettiği banka hesabına Kurum sicil numarası beyan...
İlgililere satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin fesih sebebinin değerlendirilmesinde, Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Satış ilanının yapıldığı gazeteye ilişkin fesih sebebin değerlendirilmesinde, Davacı satış ilanının traji düşük gazetede yapılmasının artırmaya katılımı olumsuz yönünde etkilediği iddiasında bulunmuştur. İlan tarihi itibariyle ilanın yapıldığı Türkiye gazetesinin trajının 124.145 adetin üzerinde olduğu Basın İlan Kurumu yazısından anlaşılmıştır. Taşınmazın vasfıda göz önünde bulundurulduğunda davacının bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir....
CEVAP: Davalı alacaklı/alıcı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın tüm önemli niteliklerinin göz önünde bulundurularak kıymet takdiri ve satış ilanının icra dosyasında hazırlandığını, davacı yanın satış ilanında kıymet takdirinin %50'sinden satış yapılacağı hususunun belirtildiğini, satış ve haciz masraflarının eklenmesi hususunun belirtilmemiş olduğu iddiasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca satış ilanındaki KDV oranının da yazıldığını, satış ilanının davacı yana usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, icra dosyasındaki vekaletnamesinde ihalede pey sürme ve satın alma yetkisinin mevcut olduğunu, ihale tutanağının usulüne uygun tutulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, alacaklı tarafın satış talebinin icra müdürlüğünce 15/04/2021 tarihli karar ile icra emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık satış isteme süresinin dolduğu ve İİK 150/e maddesi gereğince takibin düştüğü gerekçesiyle reddedildiği, bu karara karşı takip alacaklısının şikayet yoluna başvurduğu görülmüş olup icra emrinin tebliğinden sonra 27/12/2019 tarihinde davacının satış talebinde bulunduğu, ancak satış avansı yatırılmadığı, dosyaya kıymet takdir avansı dışında 15/08/2019 tarihli icra emrinin tebliğinden itibaren yasal 1 yıllık süre içerisinde satış avansı yatırılmadığı, bu süreler içerisinde İİK 78.madde kapsamında satış süresini durduracak şekilde açılmış bir dava veya itiraz bulunmadığı, kaldı ki satış talebi icra işlemi olup, dava veya itirazda bulunulmasının satış talebinde bulunmaya engel olmadığı, bu nedenle şikayetin reddine ilişkin ilk...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, 14/11/2019 tarihinde usule ve yasaya aykırı gerçekleştirilen gayrimenkul satış ihalesinin feshine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, satış ilanının davacı borçlu vekiline 10.10.2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, satış ilanının usulsüz tebliğine ilişkin bir iddianın da bulunmadığı, satış ilanı ve şartnamesindeki eksikliklere ilişkin olarak satış ilanının tebliğinden itibaren 7 günlük sürede şikayette bulunulmadığı için, bu nedenlerin satıştan sonra ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, ihalenin elektronik ortamda ilan edildiğine dair tutanağın satış dosyasında mevcut olduğu, taşınmazın muhammen bedeli 900.000 TL. olup, 875.000 TL satış bedelinin muhammen bedelin %50'si ile satış masraflarını karşıladığı, kıymet takdiri 11.03.2019 tarihinde...
Taraflar aralarında, geçerli bir şekilde, açık arttırma ile taşınmaz satış sözleşmesi kurmuşlardır. Davacı taraf; taraflar arasında kurulan geçerli bir satış sözleşmesinden doğan satış bedelini vadesinde ödememesi nedeniyle, kendi kusuruyla borçlu temerrütüne d-üşmüş, davalıda bunun ü,zerinde haklı olarak satış sözleşmesinden dönmüştür. Sözleşmeden dönme sonucu olarak, davacı- satıcının peşin aldığını kısmını davacıya iade etme, davacı aşlının da, davalının zararını tanzim etme borcu doğmuştur, Davalının zararının ilk ihaledeki satış bedeli ile, 2 ihaledeki satış bedeli arasında ki fark olan 300.000,00 TL tutarında olduğu bellidir....
Şikayetçi tarafından satış isteme süresi içerisinde 02.12.2011 tarihinde “satış avansı” adı altında 1.000,00 TL para yatırıldığı dosyaya ibraz edilen icra memurunun imzasını taşıyan makbuzda yatırılan paranın satış avansı olduğunun yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Dairemiz’in 2015/4779 E., 2016/1585 K. sayılı ve 14.03.2016 Tarihli ilamında da belirtildiği üzere yatırlan paranın makbuzunda açıkça satış avansı yazdığına göre satış avansını yatıranın satış talebinde bulunmuş olduğu da kabul edilmelidir Yargıtay 23.HD'nin 2018/513 E, 2020/4190 K sayılı emsal kararı)....