Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece kurulan hükmün 1 numaralı bendinde taşınmazdaki ortaklığın ibaresinden sonra gelmek üzere satış yönteminin gösterilmeyerek "Genel açık arttırma suretiyle" satış ibaresinin yazılmamış olması ile satış bedeli üzerinden tahsil edilmesi gereken harcın taraflardan satış bedelinin paylaştırılmasındaki oranlarda paydaşlardan tahsiline hükmedilmesi gerekirken, bu yönde karar verilmemiş olması doğru görülmemiş ise de belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; mahkemece harcın satış bedelinin dağıtılması oranlarda alınmasına yönelik hüküm kurulması gerekirken; harcın ''satış bedelinden tenkis edilerek'' tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yönde düzelterek onama kararı vermek gerekmiştir....

      Mahallesi, 26 Ada, 30 Parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesine konulan 21/09/2012 tarih, 9213 yevmiye numaralı hacze ilişkin olarak alacaklının yasal süreler içerisinde satış taleplerinde bulunduğu ve müdürlüğün kararı doğrultusunda satış avanslarını yatırdığı, dolayısıyla alacaklının, satış için gereken yasal yükümlülüğünü yerine getirdiği görülmüş olup, icra müdürlüğünün, satış şartları oluşmadığından satış talebinin reddine karar vermiş olmasının alacaklının satış talebini geçersiz hale getirmeyeceği ve dolayısıyla taşınmaz hissesine konulan haczin düşmediği anlaşılmaktadır....

        İcra emrinin tebliğ tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 150/e maddesi gereğince borçluya icra emrinin tebliğinden itibaren iki yıl içinde satışın istenmemesi ve satış avansının yatırılmaması halinde, İİK'nun 150/e maddesi gereğince takip düşer. Somut olayda, icra emrinin borçluya 01.7.2009 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından icra müdürlüğüne 30.5.2011 tarihinde yapılan taleple sadece satış avansının depo edilmesinin istendiği, satış talebinde bulunulmadığı, bu tarihte dosyaya satış avansının depo edilmiş olduğu, 04.01.2013 tarihinde ise satış talep edildiği, buna göre, alacaklı tarafından icra emrinin tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde satış talebinde bulunulmadığı görülmüştür. Mahkemece süresinde satış istendiği belirtilmiş ise de; satış talebinden önce masraf yatırılması, o tarihte satış talebinde bulunulduğu anlamına gelmez....

          Davalılar, satış vaadi sözleşmesindeki edimin yerine getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davacının dayanağı 24.10.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesinde, satış vaadinde bulunan davalılar ... mirasçıları “ .... Köyü, 226 parsel sayılı taşınmazda Muris...dan kendilerine intikal eden veya edecek olan hisselerin” alıcısı davacıya satıldğı yazılıdır. Satış vaadi sözleşmesinde davalılar ...mirasçıları davacıya sadece kendilerine murisleri...'dan intikal edecek hisselerin satışını vaat etmişler, “murisleri ..'ya muris evvellerinden intikal edecek hisselerin” satışını vaat etmemişlerdir. Dava konusu 226 parsel sayılı taşınmazda, vaat borçlusu davalılara, murisleri ...dan intikal eden 60/720 hisseyi ise 08.05.2003 tarihinde davacının eşi ...'e devrettikleri ... kaydından anlaşılmaktadır....

            Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine, satış bedelinin bilirkişi raporundaki paylar oranında dağıtılmasına karar verilmiştir. Harçlar yasası uyarınca satış bedeli üzerinden % 011,38 oranında harç alınmasına karar verilmişse de satış bedelinin dağıtılmasındaki orandan alınacağının belirtilmemesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              İlk derece mahkemesi tarafından; ''...Her ne kadar satış ilanının ilgililere hiç tebliğ edilmemiş veya usulsüz tebliğ edilmiş olması başlı başına ihalenin feshi sebebi teşkil etse de satış ilanının tebliğ edilmediğini veya usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ilgili kişinin kendisinin ihalenin feshini talep edebileceği, bir başka deyişle satış ilanı kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilen kişinin, diğer ilgili 3. kişilere satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ihalenin feshini talep edemeyeceği, somut olayda ; davacı T1'ı vekil sıfatıyla temsil eden Av. T2 satış ilanının 21/04/2021 tarihinde e-tebliğ edildiği, satış ilanının davacı vekiline tebliğ edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, takip borçlusu Se-fa Teknik Ltd....

              Taşınmazın satış talebinin Ankara 28....

              SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulü ile; hüküm fıkrasının ikinci bendinde "giderilmesine" ibaresinden sonra gelmek üzere "satış bedelinin tapu kaydındaki payları oranında paydaşlara dağıtılmasına" ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasının dördüncü bendinde "alınmasına" ibaresinden sonra gelmek üzere "harcın satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda tahsiline" ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasının beşinci bendinde "satış bedeli üzerinden alınıp davacıya verilmesine" ibaresi çıkarılarak, yerine "satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının payına düşen kısmın kendi üzerinde bırakılmasına" ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasının yedinci bendinde "satış bedeli üzerinden alınıp davacıya verilmesine" ibaresi çıkarılarak, yerine "satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda davalıdan tahsili ile davacıya...

                İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Satış ilanının, borçluya, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satıştan makul bir süre önce tebliği gerekmektedir. Somut olayda; borçlu vekiline satış ilanının 29.09.2017 Cuma günü tebliğ edildiği, şikayete konu ihalenin ise 02.10.2017 Pazartesi günü yapıldığı görülmüştür. Buna göre satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle ihale günü arasında makul bir süre olmadığından, borçlunun satış hazırlığı işlemlerine karşı şikayet hakkını kullanması ve satışa katılımı arttıracak çalışmalarda bulunması engellenmiş olup satış ilanının ihaleden önce usulüne uygun olarak tebliği koşulunun gerçekleştiğinden bahsedilemez....

                  UYAP Entegrasyonu