Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden iyiniyetli 3. kişi konumunda oldukları gerekçesi ile davanın reddine, davalı ... yönünden ise mirasbırakandan davalıya yapılan satış işleminin muvazaalı olduğu ancak taşınmazların iyiniyeti 3. kişi konumundaki diğer davalılara temlik edildiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, bedel isteğinin kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece; ‘‘......
Asıl davada davacı, 8 parsel sayılı taşınmazın 75/628 oranında paydaşı olduğunu, oğlu olan davalının, aldığı vekaletname ile payını kızı diğer davalı ... ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, vekaletnamede satış yetkisi vermediğini ileri sürerek, yetkisiz vekil tarafından yapılan satış işleminin iptali ile satışa konu payın adına tesciline, mümkün olmazsa bedelinin tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalılar, zamanaşımı def’inde bulunmuşlar, satış işleminin gerçek olduğunu, alıcı ...’in iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Birleştirilen . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/12 esas sayılı dosyasında davacı, mirasbırakan ...’in 06.12.2010 tarihinde öldüğünü, sağlığında 8 parsel sayılı taşınmazın 75/628 payını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, satışın hileli ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek payı oranında tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Birleşen ....
Davalı vekili, davacının bono nedeniyle müvekkiline borçlu olduğunu, kaldı ki mallarını kaçırmak için satış yoluna gittiğini ve bu satışların iptali için tasarrufun iptali davası açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının davacı aleyhinde tasarrufun iptali davası açtığı, bu nedenle menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan takip konusu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davalı tarafından açılan tasarrufun iptali davası ise davacı borçlu tarafından 3. kişiye satışı yapılan taşınmazın satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle İİK'nın 277. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir....
Ürgüp Satış Memurluğu 08.03.2018 tarihl cevap yazısındaözetle; Satış Memurluğunca düzenlenen bilirkişi raporunun hakim denetiminden geçerek onaylandığını, bu deliller ışığında şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamından satış memuru tarafından yapılan paylaştırmanın hatalı ve eksik olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Ürgüp Satış Memurluğu'nun 2017/11 Satış sayılı dosyasında yapılan paylaştırma işleminin iptali ile, Bilirkişi Durali Can tarafından hazırlanan 04/02/2019 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak paylaştırma işleminin yapılmasına karar verilmiştir....
işlemin iptaline, tescil talebinin iptali yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir....
A.Ş.) tarafından borçlu ...A.Ş. hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, üzerinde 3. kişi Vakıfbank lehine ipotek tesis edilen taşınmazın, borçlu tarafından ipotek sahibi Vakıfbank'a devri işleminin iptali için alacaklı ...tarafından açılan tasarrufun iptali davasının ... 11....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, İstanbul ili, Sultanbeyli ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, C Blokta bulunan 25 ve 27 no.lu bağımsız bölümlerin muvazaalı olarak satıldığından bahisle satış işlemlerinin geçersiz kılınmasına ilişkin TMSF İştirakler Daire Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin, anılan taşınmazların TMSF'nin kayyım olarak atandığı ... Yatırım A.Ş.'ye devrinin bildirimine ilişkin Sultanbeyli Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işleminin ve anılan taşınmazların satış ilanı ile satışına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dışı ... Yatırım A.Ş.'...
Mahkemece davanın, tapuda yapılan satış işleminin geçersizliğine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkin olduğu, davacının okuma yazma bilmediği, satış işleminde davacının ''okudum'' yazarak, imza kullanmış olmasının yeterli olmadığı, iki tanık bulundurulmadan yapılan 04/12/2003 tarihli 3628 yevmiye nolu satış işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin kabulüne göre, keşfen belirlenen dava değeri üzerinden yargılama sırasında harcın tamamlanmadığı gözetilerek, dava dilekçesinde gösterilen dava değeri üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir, reddine. Davalının temyiz itirazlarına gelince; Hemen belirtilmelidir ki; 2659 Sayılı ... Kurumu Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca; temlik işleminde kullanılan imzanın sahte olduğu iddiası, başka bir ifadeyle imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunun ......
DAVA Davacı, 70.286,00 m² yüz ölçümlü 1310 ada 46 parsel sayılı taşınmazdaki 30/100 payını davalı şirkete satış suretiyle devrettiğini, bu işlemden sonra Tapu Müdürlüğü tarafından dava konusu taşınmazda ölçüm hatası yapıldığından bahisle Kadastro Kanunu'nun 41.maddesine göre alan düzeltme işlemi yapıldığını ve toplam yüz ölçümün 81.511,94 m² olduğunun tespit edildiğini, devrettiği payın düzeltme işlemi sonrasında 3.367,78 m² arttığını ileri sürerek, öncelikle 3.367,78 m²’lik alana tekabül eden payın iptali ile adına tescili ile birlikte 265.00,00 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile tahsilini, satış işleminin tamamen geçersiz olduğuna karar verilmesi halinde satış bedelinin iadesi karşılığında devre konu 30/100 payın iptali ile adına tesciline, aksi halde alan düzeltme işlemi sonrasında bedelsiz olarak davalı adına tescil edilen 3.367,78 m²’lik kısmın 2013 yılı rayiç bedeli olan 7.483.487,35 TL bedelin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 03.11.2017 tarihli dilekçe...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, evlilik birliği içinde edinilmiş malların muvazaalı olarak satılmış olması nedeniyle satış işleminin iptali ve eski hale iadesi istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 2.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 2.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....