"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, murisleri ...'in davaya konu 2821 ada 2 parsel sayılı taşınmazı tapuda satış suretiyle davalıya temlik ettiğini, yapılan satış işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek taşınmazın bedelinin ödenmesi, mümkün olmadığı taktirde tapu iptali ile muris adına tescili ile 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacılara verilen 1 haftalık kesin süre içinde dava dilekçesindeki adres eksikliğinin tamamlanmadığı gerekçesiyle HMK'nun 119/2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakanları ...'ın 621 ada 2 parsel sayılı taşınmazı davalı oğluna satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, işlemin kızlardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığını, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının o tarihte öğrenci olup taşınmazı alacak ekonomik durumunun da bulunmadığını ileri sürerek tapunun iptali ile pay oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı, satış işleminin gerçek olduğunu, evin tamamlanması için murise öğrenci kredisiyle birlikte bankadan kredi çekip ödemede bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, işlemlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1669 ada 3 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından olup ortaklığın giderilmesi için açılan dava sonunda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini, o davada verilen ihtiyadi tedbir kararının tapuya şerh edildiği halde taşınmazdaki ...'un hissesinin davalı ...'a satıldığını ileri sürüp ...'a ait payın tapusunun iptali ile eski malik ... adına tescilini istemiş, ..., davaya davacı yanında müdahil olarak katılmak istemiştir. Davalılar, yanıt vermemişlerdir. Mahkemece, yapılan satış işleminin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairenin bozma ilamında özetle; bilirkişi tarafından satış tarihi itibariyle 32.000.00.YTL değer biçilen dava konusu taşınmaz için davalı alıcının 31.500.00.YTL yatırdığı ispatlandığına göre tapuda bildirilen 9.000.00.YTL'nin kabulü ile tasarrafun İİK.nun 278/2 maddesi gereğince iptali isabetli görülmemiştir, gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucuna davalı borçlu ile 3.kişi arasındaki taşınmaz satış işleminin İİK.nun 278. maddesine uygun alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik bir bağışlama niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
e çok düşük bedelle sattığını, ancak villanın hâlen borçlu ve ailesi tarafından kullanıldığını, satış işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek satış işleminin 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 18. maddesi gereğince iptaline, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 283/1. maddesinin kıyasen uygulanarak 350.041,53TL alacak yönünden haciz ve satış yetkisi tanınmasına, takip konusu alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabı: 5....
Dosyanın incelenmesinde; davalı ...’ın tapuda son kayıt maliki olduğunun anlaşılmasına karşın adı geçen davalının taşınmazın maliki olduktan sonra kiraya verme ya da ikamet etme gibi taşınmazın tasarruf edilme durumu, su, elektrik, doğalgaz gibi abonelik başvurusunun olup olmadığı, taşınmazın kullanım şekline dair kolluk araştırılması yapılmadan davalı ...’ın iyi niyetli üçüncü şahıs olduğundan ve satış işleminin muvazaalı olup olmadığı hususunun detaylı olarak incelenmeden davanın adı geçen davalı bakımından reddine karar verilmiştir. Şu hâlde mahkemece, davalılar arasında yapılan satış işleminin muvazaalı olup olmadığı hususunda yukarıda açıklanan ilkeler ve araştırma yöntemleri de dikkate alınarak yapılan inceleme ile sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesis edilmesi doğru olmamış bu sebeple Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
Payı satın alan tarafından temlik işleminin satış olarak gösterilmekle birlikte gerçekte hibe olduğu savunmasında bulunulması halinde, diğer bir anlatımla hibe ile temlikin amaçlandığının iddia edildiği hallerde kural olarak payı temlik alan davalı muvazaalı resmi işlemin tarafı olduğundan ve hiç kimse kendi muvazaasına dayanamayacağından muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği açıktır. Somut uyuşmazlıkta davalı akrabalık ilişkisi nedeniyle hibe işleminin görünürde satış işlemi olarak gösterildiği savunmasında bulunarak, 20.03.1957 tarih 1956/12 Esas, 1957/2 Karar İçtihadı Birleştirme kararını iddiasına dayanak yapmıştır. Anılan İçtihadı Birleştirme kararının hem bağlayıcı olan sonuç kısmında ve hem de açıklayıcı olan gerekçe kısmında özel bir hukuki statüyü ifade eden "mirasçı" teriminin tek başına kullanılmasından özenle kaçınılmış ve daha geniş olan "akraba" kavramına yer verilmiştir....
Bu nedenle idari işlem ortadan kaldırılmadıkça başka bir anlatımla idari işlem niteliğindeki Hazine'nin satış işlemi idare tarafından geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe satış işlemi sonucunda oluşan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu iddiasıyla açılan davaların esasına girilmesi hukuken mümkün değildir. Bir başka ifadeyle, bu tür davaların dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Dosya kapsamına yansıyan bilgi ve belgelere göre; çekişmeli taşınmazın davalı adına tesciline esas olan idari işlem niteliğindeki satış işleminin ... Kaymakamlığı Milli Emlak Şefliği'nin 16.10.2020 tarihli yazısı ile geri alınmasına ilişkin olarak işlem tesis edildiği, bu hususun davalı ...'e tebliğ edildiği ve anılan geri alma işleminin iptali istemiyle idari yargıda dava açıldığına dair de dosyada bilgi belge bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davalılar arasındaki dava konusu satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davalı ... adına olan hissesinin iptali ile davalı ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TBK’nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... vekili ile davalı ...‘ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davanın alacağın tahsiline yönelik olması nedeniyle İİK’nun 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak dava konusu satış işleminin davacıların ... 2....
'den kalan 1560 ada 58 parsel numaralı taşınmazı noterde düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesiyle kendisine satmayı vaat ettiğini, taşınmazın karşılığı olan 1 milyar TL bedelin nakden ve tamamen ödendiğini, tapuda devir işleminin ... Belediyesinin imar uygulamasından dolayı zamanında yapılamadığını, satış vaadi sözleşmesi nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....