"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ... ...’ın kayden maliki olduğu dava konusu 1530 ada 3 parsel sayılı taşınmazda adlarına intikal işlemi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak üzere diğer mirasçılarla birlikte davalı mirasçı ...’a vekaletname verdiklerini, kardeş oldukları için vekile güvendiklerini bu sebeple vekaletnamelerin satış yetkisini de içerdiğini, vekilin 06.12.2004 tarihinde intikal işleminin ardından taşınmazın ½ payını diğer davalı eşi ...’a, geri kalan ½ payını ise dava dışı kardeşi ... ...’nin oğlu öbür davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, satış bedelinin ödenmediğini, işlemin muvazaalı olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu iptali ile miraspayı oranında adlarına tescilini istemişlerdir....
belgeleri dosyaya sundukları, ----- işleminin akabinde aynı taşınmazın davacılar tarafından --- şahıslara kiralandığı, kiracıların bu taşınmazdan tahliyesi için davalılar------ tarafından tahliye davaları açıldığı ve tahliye davalarının bu davalılar tarafından takip edilerek tahliyenin gerçekleştiği, öte yandan devir tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın ----bulunmadığı ve bu davalılar tarafından imar barışı kapsamında ---------ödendiği, ---- bulunan ve trampa konusu davalılara ---- olduğu ve satış işleminin diğer tarafı olan -----ipotekli olduğu için ipoteği kabul ederek düşük bedelle trampa işleminin gerçekleştirildiği, bütün bunlar neticesinde davalılar ---- diğer davalı ---- yapmış oldukları dava konusu taşınmazlara ilişkin satış işleminin muvazaadan ari gerçek bir satış işlemi olduğu, davalılar arasında herhangi bir vekalet ilişkisi olmamasına rağmen yıllar boyu süren hukuki işlem ve eylemler ile bu süreçte yukarıda açıklanan masrafların davalılarca gerçekleştirilmesi, ayrıca davacılar...
İnceleme konusu karar, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun dosyada ve gayrimenkul kaydında haciz şerhi bulunan kişilere satış ilanının çıkarılmamasına ilişkin kurum işleminin iptali ile ihalenin feshi talebi olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun işbölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim alacağına ilişkin işleminin iptali taleplerinin temyiz incelemesi Yargıtay 10. ve 21. Hukuk Daireleri'nin görevine girmektedir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi Dairemizin görevine girmeyip Yargıtay 10. ve 21. Hukuk Daireleri'nin görevine girdiğinden, temyiz incelemesini yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değişik 60/2. maddesi gereğince Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 12.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakanları...ın mirastan mal kaçırmak amacıyla kayden malik olduğu 1097 parselde 214/635 payını, ikinci eşi olan davalıya satış yoluyla temlik ettiğini, gerçekte bağış yapıldığını , muvazaa nedeniyle temlik işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının miras payları oranında iptal ve tesciline olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; temlik işleminin muvazaalı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle 1097 parsel sayılı taşınmazın 214/635 payın (ifraz sonucu oluşan yeni parsel numaralarına göre 188 ada,1-2 ve 185 ada, 2 parsel) iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakanları ...’ın kayden malik olduğu dava konusu 117 da, 1 parsel sayılı taşınmazı 21.07.2004 tarihinde mirastan mal kaçırmak amacıyla rayiç bedelinin çok altında bir değerle davalı torununa satış yoluyla temlik ettiğini, temlik işleminin muvazaalı olduğunu, bedelsiz temlik yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişmeli taşınmazı bedeli karşılığında temellük ettiğini, alım gücünün olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; temlik işleminin muvazaalı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi İlknur Acar’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan harici sözleşme ile satın aldığı taşınmaz bedeline mahsuben 9500 YTL ödediğini, kalan bedelin ise tapuda devir işlemi esnasında ödeneceğinin kararlaştırıldığını ancak tapu masrafları konusunda anlaşamadıkları için satış işleminin gerçekleşmediğini, davalının ödediği bedeli iade etmemesi nedeniyle icra takibi başlattığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmeyi davacının bozduğunu, satışa konu taşınmazı davacının halen kullandığını savunarak davanın reddini savunmuştur....
Diğer taraftan, 23.11.2001 tarihli temlik işleminin dayanağının dava dışı ...’la davalı şirket arasında yapılan 23.02.2001 tarihli “ İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Pendik Hilal Konutları Villa Satış Vaadi Sözleşmesi” oluşturmaktadır. Bu sözleşmenin 3. maddesi hükmüne göre sözleşmenin konusu “… 6 parsel 7282 ada 7. bölgede ... tarafından yaptırılacak olan bir adet brüt 210 m2, 7 numaralı villanın hak sahibine satışının vaadi” dir. Görülüyor ki, sözleşme tapuda kayıtlı bir taşınmaz malın satış vaadi için düzenlenmiştir. Gerçekten Borçlar Kanununun 22. maddesi hükmüne göre bir akdin (ileride yapılacak tapuda satış işlemini) inşa edilmesine dair yapılan sözleşmeler geçerlidir. Ne var ki, anılan hükmün 2. fıkrası uyarınca kanun iki tarafın yararı için bu aktin (ileride yapılacak tapuda satış işleminin) aktin sıhatini bir nevi şekle uymaya zorunluluk kılmışsa yapılacak ön aktin de (satış vaadi sözleşmesinin) o şekle uyularak yapılması gerekir....
Taraflar arasındaki 2007/7960-8521 16.06.2004 günlü biçimine uygun düzenlenmiş taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile vaad borçlusu davalı yapının üçüncü katında bulunan konut niteliğindeki bağımsız bölümü davacılara satış vaadinde bulunmuştur. Sözleşmede satımı vaad olunan bağımsız bölüm kesin satış işleminin yapıda kat mülkiyeti kurulduktan sonra 2004 yılının Aralık ayı sonuna kadar yapılacağı aksi halde vaad alacaklılarının uğrayacağı her türlü zararın vaad borçlusu tarafından ödeneceği hükme bağlanmıştır. Gerçekten bu hükümden dava konusu bağımsız bölümün davacı vaad alacaklılarına en geç 2004 yılı sonuna kadar teslim edileceği ancak bağımsız bölüm ferağ işleminin yapıdaki kat mülkiyeti kurulmasından sonra yapılacağı sonucu çıkmaktadır....
u bilgilendirmedikleri, haberdar etmedikleri, aksine davacı ... tarafından mahkemeden alınmış olan tedbir kararını sonuçsuz bırakmak ile mal eksiltmek ve kaçırmak gayretiyle birlikte hareket ettikleri, davalıların iradelerin gerçekte bu yönde birleştikleri, görünürdeki işlemin satış gibi gösterilmesine karşın davalıların ortak ve asıl iradelerinin mal kaçırmaya ve eksiltmeye yönelik olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın kabulü ile tapudaki satışın muvazaalı olduğunun tespitiyle, tapudaki satış işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davacı ... ile davalı ...'nın UYAP kayıtlarından İstanbul (Anadolu) 12....
Davalı 3.kişi vekili, dava konusu edilen satış işleminin 21.3.2006 tarihinde yapıldığını, yasada aranan 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, müvekkilinin borçludan alacaklı olup taşınmazın alacağa mahsuben satın alındığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu duruşmada, takip alacaklıdan borç para alıp ödeyemediğini beyan etmiştir. Mahkemece dava konusu tasarruf işleminin 21.3.2006 tarihli olup davanın 5 yıllık süre içinde açılmadığı, alacağın temliki yoluyla bu sürenin uzatılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....