Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Satış Vaadi Sözleşmesinin iptali K A R A R Davacı vekili, vekil edeni ...’nin eşi ... ile ...Noterliğinin 31.10.2003 tarih 29923 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi yaparak boşanma karşılığı 324 ada 17 parseli satmayı vaad ettiğini, ancak davalı ...’nın boşanma davasına katılmaması sebebiyle verdiği satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. ...3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.6.2005 tarih 2004/60 Esas 2005/489 Karar sayılı ilamı ile şartın gerçekleşmemesi sebebiyle şarta bağlı satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 6.4.2006 tarih 2006/2342-5136 Esas ve Karar sayılı ilamı ile davaya bakmanın Aile Mahkemesinin görevinde olduğu açıklanarak bozma sevk edilmiştir....

    Noterliğinin 16.07.1993 tarihli ve 10080 yevmiye no'lu satış vaadi sözleşmesi uyarınca davacılara satış bedelin tamamını aldıklarını ve zilyetliği de devrettiklerini, diğer davalıla... ve ...'ün de gerek adlarına kayıtlı gerekse murislerinden kendilerine intikal edecek aynı taşınmazdaki paylarını ... Noterliğinin 14.11.1989 tarih ve 26610 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi uyarınca ve ... evli ve çocuksuz ölmüş olması nedeniyle eşi ... (...) kendisine intikal edecek payını 22.11.1989 tarih ve 27230 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile davacıların murisi...'...

      Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, davalı ile çeşitli tarihlerde toplam beş adet taşınmaza ilişkin noterde taşınmaz satış vaadi imzalanmış olduğunu, taşınmaz zilyetliklerinin davalıya teslim edilmiş olduğunu, ancak davalı tarafın satış bedellerini ödemediğini, sözleşmenin 6. Maddesine göre sözleşmenin feshini, fiili teslimden itibaren ecrimisil ödenmesini, satış bedellerinin %10'unun ödenmesini, zararlarının tazmin edilmesini, yıpranma bedeli ödenmesini, bağımsız bölümlerin tahliyesini talep etmiştir. Davalı taraf ise, sözleşme bedellerinin ödenmiş olduğunu, davacının fazladan bedel talep ettiğini, sözleşmede bağımsız bölümler bakımından fiyat garantisi olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkememizin 02.12.2019 tarihli duruşmasında davacı vekiline beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı taraf da 26.03.2020 tarihli dilekçesinde açıkça tahliye, sözleşmesin feshi, tazminat, ecrimisil, eski hal getirme masrafı talep ettiğini belirtmiştir....

        Yukarıda açıklanan ilkeler ile dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davadaki istemin dayanağını Alaşehir Noterliği 09.06.1981 tarihli ve 11058 yevmiye numaralı ve 17.11.1981 tarihli ve 18182 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmeleri oluşturmakta olup söz konusu satış vaadi sözleşmeleri biçimine uygun olarak düzenlenmiş geçerli sözleşmelerdir. 4. Davaya ve satış vaadi sözleşmelerine konu 134 (103 ada 40) parsel sayılı taşınmazın dosya içerisinde yer alan tapu kaydı ve tapu kütük sayfasının incelenmesinde; 05.02.1959 tarih, 192 yevmiye numaralı hükmen tescil işlemiyle taşınmazda 1/2 payın Raşit oğlu ..., 1/2 payın ise ... oğlu... varisleri adına kayıtlıyken, ...'ın payının tamamını 20.06.1963 tarih, 1080 yevmiye numaralı hibe işlemiyle Osman kızı ...'a devrettiği ve 09.09.1981 tarih, 2008 yevmiye numaralı işlemle Osman kızı ...'nın payı üzerine vaat alacaklısı... ... lehine satış vaadi şerhi konulduğu görülmüştür. 5....

          Bu nedenle, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de sözleşme sırasında satış vaadi borçlusunun taşınmazın maliki olması gerekmez. Çünkü taşınmaz satış vaadi ........ sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride o taşınmaz malın mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. Bu nedenle ifanın talep edildiği tarihte taşınmazın satış vaadi borçlusunun mülkiyetinde olup olmadığına bakmak gerekir. Taşınmaz mülkiyeti satış vaadi borçlusunda ise ferağa icbar davası kabul edilmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil veya tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.10.2009 gün ve 2009/7138-10406 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ...'ın 7.5.1969 tarihli miras taksim sözleşmesi uyarınca 1946 tarihli ve 21 numaralı, 1947 tarihli ve 33 numaralı tapu kayıtları kapsamında kalan yerleri ...'e satış vaadi sözleşmesi ile sattığını, kendisinin de yine satış vaadi sözmleşmesi ile ...'...

              Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, BK.nun.213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60 ve 89. hükmü gereğince tapu sicil müdürlüklerinde ve noterlerde düzenlenme şeklinde yapılabilir. Davada dayanılan 28.07.2006 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yukarıda sayılan yasa hükümlerine uygun düzenlenmiştir. Tapu Kanununun 26 maddesinde; “..Noterlik Kanunun 44.maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de taraflardan biri isterse taşınmaz siciline şerh verilir. Şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak ... tesis ve tapuya tescil edilmezse işbu şerh tapu sicil müdürü veya memuru tarafından re’sen terkin olunur” hükmü bulunmaktadır....

                Bilindiği gibi, Türk Medeni Kanununun 1009.maddesi uyarınca tapuya şerh edilecek kişisel haklar arasında satış vaadi sayılmıştır. Dava konusu taşınmazın kaydının şerhlerle ilgili sütununda davalı ... lehine “4.giriş 5.katta dubleks meskenin tamamı ... oğlu ... lehine satış vaadi” şeklinde kayıt mevcuttur. Anılan şerh 28.5.2001 tarihinde 4.giriş 5.kattaki bağımsız bölümün ... tarafından 15.12.2000 tarihinde noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satışının vaad edilmesinden sonra ...’nin talebi üzerine taşınmaz arsa niteliğinde kayıtlı iken tescil edilmiştir. Taşınmazda kat mülkiyetine geçirilirken satış vaadi şerhi Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından tüm bağımsız bölümlere taşınmıştır. Daha sonra satış vaadine konu taşınmaz hükmen ... adına tescil edilmiştir. Mahkemece de şerhin bu nedenlerle işlevsiz kaldığı gerekçesiyle dava kabul edilmiştir. Bu kabulde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Tüm bu açıklamalardan sonra, tarafların temyiz nedenlerine gelince; 1- Davalı ......

                  ın ise ... tarafından satışı vaadedilen bu payı noterlikçe düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile eşit oranda davacı ... ve birleştirilen dava davacısı...'na toplam 2.000.000,00ETL bedel ile satışını vaadettiği, dosya içerisindeki tedavüllü tapu kaydının incelenmesinde... oğlu ...'ın dava konusu 298 parsel sayılı taşınmazda hiçbir zaman pay sahibi olmadığı, öte yandan davalı ...'ın ise dava konusu taşınmazda 23.03.2004 tarihinde hükmen tescil suretiyle; 05.07.2013 tarihinde ise satış suretiyle toplam 57/3584 pay sahibi olduğu, satış vaadi sözleşmesinin imzalandığı tarihte satış vaadinde bulunanın malik olması gerekmediği ve eldeki davaya konu satış vaadi sözleşmesinin noterlikçe usulüne uygun olarak yapılmış geçerli bir satış vaadi sözleşmesi olduğu ve ifa olanağının bulunduğu gözönünde bulundurulduğunda davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, dosya içerisindeki ... 2. Noterliği'nin 17.01.2017 tarihli, 0736 yevmiye No'lu mirasçılık belgesine göre davalı ...'...

                    Satış vaadi sözleşmelerinde, satış vaat eden sözleşmede devir tarihi olarak belirtilen tarihte sözleşme konusu taşınmazı satış vaadedilene devretmekle yükümlüdür. Satış vaat eden devir sırasında taşınmaza malik değilse ve sözleşmeden kaynaklı borcunu ifa edemezse Borçlar Kanununun ifa imkansızlığı ve borca aykırılık hükümleri gereği tazminata mahkum edilir. (Bknz. Yargıtay 14....

                    UYAP Entegrasyonu